Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın melodilerim 🎼
Chalkboard - Johann Johannsson
Hold Heart - Emiliana Torrini
2.Bölüm: HAYALLER DİYARI
Hiç bilmediğim bir şeyin ortasına düşmüştüm ve bana bunu getiren adama güvenmekten başka seçeneğim yoktu. Elimdeki sözleşmeyi tekrar tekrar okurken, her maddeyi kafamda tartıyordum.
Nörosa, ada, çalışanlar ya da projeler hakkında kimseyle konuşulamaz.
Projeye başladıktan sonra vazgeçilemez.
Tesiste huzur bozacak hiçbir davranışa yer verilmeyecek.
Bunlar ve benzeri maddeler benim için hazırlanan sözleşmedeydi. Bir de Hikmet amca için hazırlanan, benim imzalatmak zorunda olduğum bir sözleşme vardı. Sorgulamadan bunu imzalaması gerekiyordu. Bu sırada yan evdeki hareketlik dikkatimi çekti, Hikmet amca sonunda gelmişti. Pencere kenarından ayrıldım hızla, iki gündür gelmesini bekliyordum. Planladığımdan daha geç gelmişti.
Ev yine boştu ama yine de kendi sözleşmemi çekmecemin alt kısımlarına koydum. Hikmet amca için hazırlanan sözleşmeyi aldım ve hızla aşağı indim. Ev terliğimle dışarı çıkarken son anda anahtarı aldım elime.
"Hikmet amca!" daha eve girmemişti, tam verandadayken durdu.
Kendimden emin adımlarla yürürken, yapılacak her şeyin şu an ki performansıma bağlı olduğunu biliyordum. Bu yüzden yüzüme kendimden emin bir ifade yerleştirdim, derin bir nefes aldım ve karşısına dikildim.
Tüm maddeleri okutmadan ona imzalatmam gerekiyordu.
"Efendim Melodi?"
"Konuşabilir miyiz?" dediğimde verandadaki karşılıklı duran koltukları işaret etti. Ahşap koltukta minderin üstüne oturduğumda elim ahşap koltuğun kenarlarına gitti. Ozan'la birlikte bu ahşabın üstünü kazıdığımızı hatırlıyordum. O kazdığımız yeri okşayarak güç kazanmaya çalıştım.
Ve konuşmaya başladım, "Sen yokken bir bilim şirketi bizimle iletişime geçti. Ozan'ın doktoruyla iletişime geçmişler daha doğrusu."
"Firuz Bey bana haber vermedi." dedi çatılan kaşlarıyla. Bu hareketiyle aynı Ozan'a benzemişti. Zaten Ozan babasının gençliği gibiydi.
"Çok yeni, hem bunu yüz yüze konuşmamız gerektiğini düşündüm. Biliyorsun Firuz Bey ve diğer doktorlara kalsa asla bir çaresi yok. Ancak bu şirket bize bir çare sunuyor. Yeni bir tedavi yöntemi geliştirmeye çalışıyorlar; uzun süre komada kalan hastaları uyandırmak için. Ve Ozan tam aradıkları kişi, bir yıldır komada ve beyin fonksiyonlarını kaybetmediği için tedaviye yanıt verebilir. Şirket bir ücret talep etmiyor, sadece denemek istiyorlar." dedim ve cümlemin sonunda sözleşmeyi uzattım.
"Ne şirketi? Yeri neredeymiş?" dedi aynı sorgulayan yüz ifadesiyle.
"Aslında İstanbul ama sanırım bu tedavi için onu yurt dışına çıkaracaklar."
"Ben ona refakat edemem biliyorsun," Zaten ondan böyle bir şey istemeyecektim ama bir insan çocuğu için her şeyi yapmaz mıydı?
Neyse ki ben yapabilirdim ve yapacaktım da.
Yapacağım şeyin ciddiyeti zihnimde bir kez daha dönerken, fikrimde en ufak bir değişme yoktu.
"Buna gerek yok! Ben yanında olacağım." dedim hızla cevap vererek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NÖROSA
Science FictionBilinmezliklerle dolu bu girdabın içinde neler bulacağımı bilmiyordum. Tek bir hedefim vardı, o da sevgilimi kurtarmaktı. Ancak karşımdaki adamın tehlikeyle parlayan koyu gözlerinin tüm hayatımı ne kadar değiştireceğini henüz bilmiyordum. Bana Nör...