Beauty - Layto4.Bölüm: HAYAL HIRSIZI
Hep hayatımın çok sıradan olduğunu düşünürdüm ama bu sıradanlıktan hiçbir zaman şikayetçi olmamıştım. Kendi güvenli çizgilerim içinde yaşamak bana yetiyordu, ta ki bir gün elimden o sıradanlık da alınana kadar...
Bir yıl önce hayatımın en büyük ikinci vurgununu yaşamıştım, sevdiğim adam ellerimden alınmıştı. Bu çok acı vermiş, bana ölecekmişim gibi hissettirmiş ve tüm hayatımı değiştirmişti. Ancak buraya gelerek yeni bir vurgun daha yaşamıştım.
Burası benim içerisinde huzurlu hissettiğim küçük şehrimdeki huzurlu alanın çok dışındaydı. Belki bir film sahnesinde görsem yaratıcılığına çok şaşırıp keyifle izleyeceğim bir kareydi. Ama şimdi bu anı gerçekten yaşamak bana bildiğim her şeyi sorgulatıyordu.
Koca bir alandı, etrafta gezinen küçüklü büyüklü robotlar vardı. Her tarafta, bilgisayar demeye bin şahit istenecek makinalar ve ekranlar vardı.
"Bu odaya girmek, herkese nasip olacak bir şey değil." dedi Ejder, büyük bir gururla. Bakışlarımı ona çevirdim, etrafa bakarken gözleri parlıyordu. Yaptığı sanattan gurur duyan bir sanatçının ifadesi vardı parlayan gözlerinde.
Etrafta robotlar dışında insanlar da vardı ve hepsi dün Ejder'in evinde gördüklerimle aynı kişilerdi. Etraf gri ve mavi renklerin ağırlıkta olduğu, ekranlar dışında ortada çalışma masalarının dizildiği bir yerdi. En ortada gri yuvarlak, masa denemeyecek ama masaya benzeyen bir şey duruyordu. Diğer masalar da bu şeyin ilerisinde yarım ay şeklinde duruyordu.
Ve odadaki herkes de sanki olağanüstü bir uzay üssünde değil de plajda çalışıyormuş gibi rahat giyinmişlerdi. Aralarında şort ve askılılarının üstüne beyaz önlük giyenler vardı ama sanki teknolojik yenilikler yapmayacak da kumsalda voleybol oynayacak gibi duruyorlardı.
"Giriş de bence çok etkileyiciydi, niye burada dilin tutuldu?" dedi, gerçekten merak ederek.
"Bilmiyorum, böyle bir dünya olduğunu bilmek tuhaf hissettirdi." dedim gözlerimi kırpıştırırken, dürüst şekilde.
"Bu dünya daha güzel," dedi göz kırparak. "Her şeyin elinde olduğu, teknolojik gücünle tüm mucizeleri gerçekleştirebileceğin bir evren burası. Ancak kötü bir yanı da var ki; gerçek dünyadan çok tehlikelidir."
"Neden?" dedim büyük bir merakla.
İfademi izlerken yüzünde hafif ama varlığıyla tüm ifadesini değiştiren bir sırıtış oluştu, başı hafif dik duruyordu ama bakışları eğikti. "Öğreneceksin,"
"Ben sizin gibi bilim insanı değilim, çok anlamam yani." Aslında teknolojinin ilgimi çekeceğini düşünemezdim, ta ki Ejder'le tanışana kadar.
"Olmana gerek yok ama büyük bir projenin parçasının artık."
"Değilim, tek yaptığım şey buraya gelmekti. Bir katkım da yok size."
"Eğer sen olmasan yeni bir denek kazanamazdık ve şu an tek ihtiyacımız olan şey sağlam denekl,"
"Ona denek deyip durmayın." dedim sertleşen sesimle. Beni pek umursamadı, hatta bir eli belindeyken bıkmış şekilde göz devirdi. Biraz daha içeri doğru yürüdü.
İçerdekiler bizi fark etmeye başlamışlardı. Ejder bakışlarını benden ayırdı ve onlara döndü. "Selam, ilk denek için her şey hazır mı?" İlk denek büyük ihtimalle Ozan olmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NÖROSA
Science FictionBilinmezliklerle dolu bu girdabın içinde neler bulacağımı bilmiyordum. Tek bir hedefim vardı, o da sevgilimi kurtarmaktı. Ancak karşımdaki adamın tehlikeyle parlayan koyu gözlerinin tüm hayatımı ne kadar değiştireceğini henüz bilmiyordum. Bana Nör...