Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın melodilerim 🎼
Fade To Black - Aopcalyptica
19.Bölüm: HİPNOZ ETKİSİ
Parmakları usta bir piyanistin parmakları gibi hızla geziniyordu bilgisayarın klavyesinde. Tuşlarından melodiler değil, harfler çıkıyordu.
Belki bir sanatçı değildi ama sanat yapıyordu. Kısık gözleriyle öyle bir odaklanmıştı ki karşısındaki ekrana sanki o ekranda tüm dünyayı yönetebilecekmiş gibi davranıyordu.
Başımı Ozan'ın göğsüne yaslamıştım ve Ejder'i izliyordum. Eve gelir gelmez Ozan'ın yanına gelmiştim, ben onunla özlem giderirken Ejder de bilgisayarının başına geçmiş ve benim yanında olmamı umursamadan işe koyulmuştu.
Sanırım şu an bana ne olduğunu bulmaya çalışıyordu, ona ne yaptığını soramıyordum, sormak istemiyordum. Öğrenirsem kendimde olmadığım bir vakitte yine casusluk yapabilirdim.
Ozan'ı seyrettim bir süre, bir yıldır çöken yüzü sanki çok zamanlarda biraz daha çökmüştü. Sanırım yakında onu kaybedecektim, bu şekilde daha fazla dayanmasının mümkünatı yok gibiydi.
Ozan benim için sadece sevgili değildi, o benim en yakın dostumdu. Ben onunla büyümüştüm ve bir yıldır onsuz olduğum bu dünyada işler gittikçe karışıyordu.
Ejder yaralı haliyle çalışırken bir kez bile kafasını çevirip bana bakmamıştı. Eve gelip Ozan'ın yanına koştuğumdan beri, Ozan'ın yanaklarına öpücükler bırakıp yanına yattığımdan beri Ejder benimle bir kelime bile konuşmuyordu.
Ozan'ın soğuk göğsünden başımı kaldırdığımda başım dönüyordu, sürekli uyumamak için çabalarken buluyordum kendimi.
Yerimden kalkıp Ejder'e birkaç adım attım ama ekranı görebileceğim kadar yakınlaşmadım. Ondan ötede durduğumda bana bakmıyordu.
"Ejder," dedim kısık sesimle ama beni duymamış gibi davrandı. "Ejder," Hala sessizdi. "Neden bana böyle davranıyorsun? Sen istedin gelmemi?"
"Orada suçlu bir çocuk gibi dikilmeyi kes." derken fazla kabaydı ve hala bana kafasını çevirip bakma zahmetine girmiyordu.
"Benimle düzgün konuş! Zaten yaşadığım buhranın farkındasın, kendimi daha kötü hissetmeme neden oluyorsun." dediğimde birden ayağa kalktı.
Birkaç adımda bana ulaştığında birden aramızdaki tüm mesafe sıfırlanmıştı "Biliyor musun Melodi? Eğer olanları anlamayacak kadar aptal olduğunu düşünseydim sana kızmazdım ama sen her şeyin farkındasın!"
"Farkında olduğum şeyler beni çok yanlış düşüncelere sürüklüyor." dediğimde kaşları havalandı.
"Yanlış? Neymiş yanlış olan?"
"Duymak istemezsin."
"Belki de duymak istemediklerim, yanlış şeyler değildir." dedi kahvenin en güzel tonu olan gözleri gözlerimde gezinirken.
"Ejder, yapma. Zaten kafam yeterince karışık."
"Ne yapıyorum Melodi? Sen göründüğünden çok fazlasısın, bunu artık hepimiz biliyoruz. Neden dişlerini göstermiyorsun bana? Ya da kendine de bir aptalmış gibi davranmak sana kendini masum mu hissettiriyor? Bence sen kendi düşüncelerini bile kandırıyorsun!"
"O zaman bana aşıksın? Öyle mi Ejder?" dedim başımı omzuma doğru eğerek alaylı bir ifadeyle.
Bakışları uzunca üzerimde gezinirken yüzümde gördüğü ifade onu rahatsız etti. "Bu çok mu komik olurdu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NÖROSA
Ciencia FicciónBilinmezliklerle dolu bu girdabın içinde neler bulacağımı bilmiyordum. Tek bir hedefim vardı, o da sevgilimi kurtarmaktı. Ancak karşımdaki adamın tehlikeyle parlayan koyu gözlerinin tüm hayatımı ne kadar değiştireceğini henüz bilmiyordum. Bana Nör...