Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın melodilerim 🎼
Bad Omens - The Death Of Peace Of Mind
13.Bölüm: DÜŞ KIRIKLIĞI
Düz duvarı seyrediyordum, arada telefonumun ekranından Ozan'ın görüntüsüne bakıp iyi olduğundan emin olmaya çalışıyordum. Bakışlarımı tekrar düz duvara çevirdiğimde Ejder elinde pizza kutularıyla içeri girmişti.
Önümdeki pufa bıraktı paketleri ve yanıma oturdu. O da düz duvara baktı.
"Ne yapıyorsun?" dediğimde nefesini verdi.
"Bir saattir şu düz duvarda benim göremediğim neyi gördüğünü anlamaya çalışıyorum."
"Hiç seninle uğraşasım yok Ejder." dedim bitkince.
"Yemek yiyelim, kurt gibi acıktım."
"Aç değilim ben."
"Öğle yemeğinde sadece iki çatal yedin." dedi önce benim pizza kutumu açarken.
"Fanımsınız sanırım?" dediğimde yandan bir bakış attı. "Tamam bu çok iğrençti, haklısın."
Bana sipariş verdiği büyük boy pizzanın çeyreğini bile yiyebileceğimi düşünmüyordum. İştahım hiç yoktu, ayrıca mide bulantım ve halsizliğim de vardı.
Kendi pizza paketini de açtığında onu inceliyordum. Yine kendi tarzına dönmüş, lenslerini çıkarmış ve eşofmanlarını üstüne geçirmişti. Saçları özenli değil dağınıktı. İki şekilde de fazla iyi görünmesi kesinlikle diğer canlıların hakkını yediğini gösteriyordu.
"Burada yemeklerini yapan özel makinan ve o yemekleri servis eden robotun yok diye buruksun değil mi?" dediğimde başını olumluca salladı.
"Bu zamana kadar yaptığım en iyi icatlar keratalar." Kolaları açtığında dirseğiyle beni dürttü. "Hadi, al bir dilim." dedi ama kendisi başlamadı. Televizyonun kumandasını açıp birkaç dijital kanalda gezindikten sonra bir dizi açtı.
Prison Break'i açmıştı. Ona şaşırarak baktığımda bana dönmemişti. "Uzun zamandır izlemiyordum." dediğinde ben de koltukta öne doğru kayarak yanına yakınlaştım.
Pizzadan bir dilim alırken bakışlarım dizideydi.
Bugün öyle yemeğinden sonra biraz sarsılsam da artık tam zamanlı bir işçi olduğum için de işimin başına dönmüştüm. Annemin evlendiği adamın oğlunun bana muhasebe anlatmasını dinlemiştim ve bu süre boyunca da içimden bol bol Ejder'e küfür etmiştim.
Suçlu Ejder değildi ama biliyordu. Beni kimin yanına işe soktuğunu çok iyi biliyordu ve amacı da buydu.
Pizzanın sadece iki dilimini yiyebilmiş, geri kalanını da Ejder'e vermiştim. Pizzayı bitirdikten sonra da yerimden kalkamamış, diziyi izlemeye devam etmiştim.
Ejder de yemeği bittikten sonra kalkmamıştı ve birinci bölümü ne ara bitirdiğimizi anlamamıştım. Hemen ardından ikinci bölüm başlamadan önce ellerimi yıkayıp, su içip yanına geri dönmüştüm.
Suyu sadece içmekle kalmayıp, susadığımda almaya üşeneceğim için bir buçuk litrelik bir şişeyle de yanıma almıştım.
İkinci bölüm boyunca yorum yaparak izlerken, onunla hayata bakışlarımız ne kadar farklıysa Prison Break'e bakışlarımız o kadar benzerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NÖROSA
Science FictionBilinmezliklerle dolu bu girdabın içinde neler bulacağımı bilmiyordum. Tek bir hedefim vardı, o da sevgilimi kurtarmaktı. Ancak karşımdaki adamın tehlikeyle parlayan koyu gözlerinin tüm hayatımı ne kadar değiştireceğini henüz bilmiyordum. Bana Nör...