bölüm 6

44 5 0
                                    

Kafeden eve doğru yola çıktım. Eve geldiğimde kendimi hala onu düşünerek buldum. Onu ilk kez görmüştüm. Hiç tanımama rağmen kalbim hızlanmaya başlamıştı. Ömrümde kaç kere olmuştu bilmiyorum ama ilk görüşte sevmeye başlamıştım onu.

O kesinlikle benim olmalıydı.

Onunla çok eğleneceğimden eminim. Hemen araştırıp onun kim olduğunu öğrenmeliydim.

Elimde onun hakkında hiç bir şey olmaması sinirimi bozuyordu. Ne tesadüf ki 3 gün sonra otelde karşıma çıktı.

Onu görünce hemen yanıma gelmeleri için 2 arkadaşımı aradım. Bugün kim olduğunu öğrenmeliydim. Ona yapacaklarım beklememeliydi...

Onu gizlice takip ettim otelin 3. Katına çıktı. 124. Odanın önünde durdu ve kapıyı tıklatmaya başladı. Karşı tarafta kapıyı açan bir kadın vardı.
"İçeri gel" diyerek onu içeri aldı.

Belkide sevgilisiydi. Bu biraz canımı sıkmıştı. Yine de benim için farketmezdi eğer istiyorsam o zaten benim olurdu. Başkasının yoluma çıkması ise imkansızdı...

Bir süre sonra Tae aramaya başlamıştı.
Nerde olduğumu soruyordu.
"Aşağıya iniyorum."dedim.
JK ile beni bekliyorlardı.

Aşağıya indiğimde yine rahat durmuyorlardı. Onların bu hali sinirimi bozuyordu. Onları rahat bıraksam birbirlerini yemekten hiç birşey yapmazlardı.

Otelin girişinde duran koltuklara oturmamız için onlara el işareti yaparak yanıma çağırdım.

Yanıma geldiler ve oturdurlar. Sonra planı anlattım onlara.

"Anladınız mı?"

JK: Anladık ta Jimin onca işimiz varken bu nerden çıktı. Zaten diğer adamın istekleri bitmiyor. Birde başımıza bunu bulaştırıyosun."

"JK bu adam benim için çok önemli ondan dolayı kimmiş öğrenmeliyim.
Zaten ki şuan bir sorunumuz yok. Biliyor musun bazen abartıyosun."

Tae: Abartıyor mu? Sen kafayımı yedin yakında bu yaptıkların ve bizide sürüklediğin olaylar yüzünden izimizi bulacaklar. Biraz kendine gel!

"Tae bazen nasıl sizinle arkadaşım diye kendime soruyorum. Ne diyorum size sorun çıkmayacak. Emin olun."

Tae:  Sana ne dersek şuan geri durcağını sanmıyorum. Kendi bildiğini oku jimin.

"Sonunda anladığınız için teşekkürler."

JK:  Ya aşağıya inmezse ne yapmayı düşünüyosun?

"İnecek inmezse indiririz."
Dedim ve bir müddet bekledik ama ondan eser yoktu.
En sonunda yukarı çıkıp ikinci planımızı gerçekleştirmeye karar verdik.

Onlarla birlikte,otelde boş bir  oda bulup içeri girdik ve üstlerimizi değiştirdik.

Üstlerimizi değiştirdikten sonra yukarı 3. Kata çıktık. O adamın olduğu odanın kapısına vardığımızda JK kapıya vurdu.
Vurduktan sonra kapıyı yine aynı kadın açtı.

Kapı açıldıktan sonra Tae söyleyeceği lafları söylemeye başlamıştı.

Tae: Otele kaçak mal sokan birisinin olduğunu  öğrendik.
Kimliklerinize bakabilir miyiz?

JK:  ayrıca içerde başka birileri varsa onlarda gelsin.

Kadın içeriye seslenmeye başladı.
"Yoongi gelsene buraya."

Adı demek Yoongiydi...

O  güzel ve baskın sesiyle konuşmaya başlayınca kalbim hızlamaya başladı.
Üstüne beyaz tişört, onun üstünede bir kapşonlu giymişti. Altına giydiği siyah pantalon ona çok yakışmıştı. O kadar mükemmel bir yüzü vardı ki gözlerinin içinde  kaybolabilirdim.  Ellerimi  onun beline koyup bütün belini kavradıktan sonra kendime sertçe çekmeyi düşündüm. Onu karşımda görmeye dayanamıyordum ama bu yaptığım çok ahmakça olurdu. Benim gibi biri için...

Yoongi: Buyrun, ne istemiştiniz?

JK: kimliklerinize bakabilir miyiz?
Bu katta biri yasak olan bir malı otele sokmuş.

Yoongi: Ben de polisim yardım lazımsa yardım ederim.

POLİS Mİ onca zahmete girdiğim insan polismiydi yani siktir. Polis çıkması hepimizi tedirgin etmişti. Tırnaklarımı ellerime batırmaya başladım. Çok stres içerisindeydik. JK daha tedirgin olmuştu. Ondan lafa Tae devam etti.

Tae: sizin polis olduğunuzu nerden bilebiliriz kimliğinizi uzatın lütfen.

Yoongi: sanırım anlamak istemiyosunuz alın kimliğim. Tekrar soruyorum yardım lazım mı gençler?

Tae Yoonginin uzattığı kimliği bana gösterdi ve sahiden de polisti.

Yoongi: sanırım anladınız sorun var mı beyler.

Bende sesimi az kalınlaştırarak konuşmaya başladım ve sorun olmadığını söyledikten sonra hanımefendiden kimliğini istedim. O da kimliğini gösterdi. Kadın da polisti.

Kimliği geri verdikten sonra iyi akşamlar dileyip kapının önünden ayrıldık. Kadın içeri girmesine rağmen Yoongi kapıyı kapatmadı. Bize güvenmediği ortadaydı. Bizde diğer kapıyı tıklattık. Orda ki insanlarla konuşurken Yoongi içeri girip kapıyı kapattı.

Ucuz atlatmıştık. Eğer biraz daha sohbet etseydik yalanımız ortaya çıkacaktı.
Konuştukları odadaki insanlarda kapıyı kapatınca aşağıya inip bizi bekleyen arabaya bindik.

Araba bir müddet ilerledikten sonra gözlüğümü ve peruğumu çıkardım.
JK ile Tae'de peruklarını ve gözlüklerini çıkardılar ve sonra homurdanma ya başladılar.

Jk: senin yapacağın işe edeyim piç başımıza polisi mi sardıracaksın.
Bırak şunun yakasını sonunda sen yanarsın Jimin.

Tae:  JK doğru söylüyor. Eğer senin kim olduğunu öğrenirse kodesin dibini boylarsın. Sonra bize gelip ağlama.

"Sakin olun bu zamana kadar kaç tane polisten kaçtık. O zaman sorun yoktu da şimdi mi var."

Tae: kendin söylüyorsun o zaman kaçıyoduk. Şimdiki gibi kendi ayaklarımızla polise teslim olmuyoduk.

"İkinizde susun artık. Benim hiç bir işten geri döndüğümü gördünüzmü. Görmediniz değil mi?"
Sorduğum soruya ikiside cevap vermeyince devam ettim.

"Bende öyle düşünmüştüm. Ondan dolayı artık boş konuşmayı kesin."

Onları susturduktan sonra kendi kendime düşünmeye başladım.
Dışımdan ne kadar da korkmamış gibi yapsamda içim de bir o kadar huzursuzdu fakat onu almalıydım. Ne pahasına olursa olsun.

Her hikayenin sonu keşke iyi bitse Jimin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
TUTSAK[yoonmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin