TUTSAK[yoonmin]

bölüm 2

Parkta hızlı adımlarla ilerliyordum. Gökyüzü kararmıştı bile etrafıma bakındım. Parkta hiç bir insan kalmamıştı ellerimin her yeri cesetlerin kanlarıyla doluydu.

Havanın bir haftadır sürekli yağmurlu olması işimi bi hayli zorlaştırmıştı. Parkın ormanlık alanı çamurluydu.
Nereye bassam ayaklarım çamura bulanıyordu. Yürümek zorlaşıyordu.

İşimi bitirince ruhum yeniden canlanmış gibi hissettim. Ferahlamıştım. Kan kokusu bana iyi geliyordu özellikle de işlerini bitirirken o son çaresiz çığlıklarını dinlemek huzur vericiydi.

Ölmek istemedikleri,kaçmak istedikleri ve korkudan titreyen gözleri o kadar güzel oluyorlardı ki onları yavaş yavaş öldürmek daha keyif verici geliyordu...

Eldivenlerimi giyip parktaki küçük barınakların oraya hızlıca yürüdüm.

Ordan arabaya bindim ve ordan uzaklaştım.

Bugün eve gidemeyecek kadar meşguldüm. Tae'nin yanına uğramam gerekiyordu. Ona işleri halletmesi için verdiğim süre çok az kalmıştı.

Eğer zamanında yapmazsa ne olacağını biliyordu...

Arabayı çalıştırdıktan sonra Southampton'un güneyinde yer alan eski bir depoya sürdüm. "Çok eskilerden kalan bir su deposuydu" Orda arabayı bırakıp
Diğer arabamı alıp ordan uzaklaştım.
Yolda jk'yi arayıp o arabayı saklamasını söyledim.

Benim için uzun bir gündü...

Eve giderken bir kafede durup kahve almaya karar verdim.
Kafeye geldiğimde kahvemi alıp biraz oturdum.

Bir zaman sonra içeri biri girdi onu tanımıyordum ama çok iyi gözüküyordu
kalbim durup dururken daha hızlı atmaya başladı parkta bile bu kadar heyecanlı olmamıştım fakat şuan pek iyi değildim.

Gözleri koyu kahverengi,saçları ise siyahtı. Teni ise bir pamuk kadar beyazdı. Giydiği kot pantolon onu çok iyi göstermişti.

Bir müddet ona bakakaldım. Ona hayran kalmıştım.
Hem sağlam birine benziyor hemde sexy gözüküyordu.
Sanırım yeni kurbanım belli oldu...

Yavaş yavaş yoonmine geliyorum canlarım. Bu bölüm jimin'den bir bölümdü keyifli okumuşsunuzdur
Diye düşünüyorum diğer bölümde görüşmek üzere.