31. Bölüm

18.8K 1K 49
                                    

Telefonun çalmasıyla güzellik uykumdan uyandım. O kadar rahat uymuştum ki, senelerdir sanki uyumuyormuş gibi. Kokusu fazla güzeldi.

Tabiki bin kere aramış olan abilerim tekrar arıyordu. Demir'in telefonunu açtım.

"ECE! ECEM KARDEŞİM NERDESİN! İYİMİSİN!"

"Bağırma kulağımda! İyiyim. Size söylemiştim bir hafta orada kalmam diye. Kaçtım bende. Ama iyiyim gerçekten." Sonra hışırtılı bir ses geldi.

"Deniz'de de değilsin? Nerdesin o zaman?" Ege bey Ege bey, bakıyorum da Deniz ismi ağzınızdan düşmüyor!

"Siz bu aralar fazla konuşuyorsunuz sanki?" Dedim sorgularcasına.

"Konumuz bu mu? O konuyu sonra sana özel anlatırım."

"Öyle bir konu var yani!" Dedim imalı bir şekilde.

"Ece!" Dedi uyarıcı ses tonuyla.

"Tamam tamam sustum. Ben Rüzgar'dayım. Saat sabah beş gibi çıkınca eve gidemedim. Annemler paniklerdi falan filan uğraşmazdım. Sizi uyandırsaydım beni çıkartmazdınız oradan. Deniz'e gitsem hemen sana söylerdi. Tanıyorum o yellozu. Bende son çare Rüzgar'a geldim. İsterseniz konum atayım."

"İyi at bakalım. Sende bana anlatırsın."

"Neyi?"

"Rüzgar'ı" deyip yüzüme kapattı. Ne demekti şimdi bu? Of Ege!

Hemen mesajlara girip konum attım. Sonrasında ise o güzel, çikolata ve barut karışımı kokulu yataktan çıktım.

İçeriye gittiğimde Rüzgar mutfakta kahvaltı hazırlıyordu.

"Günaydın." Demem ile bana döndü.

"Günaydın güzellik."

"Abimler geliyor." Ani dediğim şey ile gözlerini pörtletip bana baktı.

"Ne, kim, yani kim geliyor dedin?" Bu haline gülüp az önceki cümlemi tekrar ettim.

"Abimler geliyor."

"Deme ya! Ne yapacağım Ece!"

"Sakin ol lan. Kahvaltı yapalım biz, anca gelirler, hastane buraya yakın değil." Demem ile sıkıntılı bile olsa bir oh çekti.

"İyi peki tamam."

Sonrasında ise ben ona kahvaltı hazırlarken yardım ettim. Kahvaltı yerkende konuştuk falan.

Kapı çalması ile Rüzgar bir anda ayağa fırladı. Boşluğuma gelmişti, korkmuştum ulan! Hemen baş parmağımı damağıma bastırdım ve kendime sert olmayacak iki tokat attım. Bizde böyleydi.

"Yakışıklı mıyım?" Demesi ile kahkaha attım.

"Görende sanacak seni istemeye geldiler ha! Abimler bekletilmeyi sevmezler haberin olsun." Demem ile tazı gibi koşarak kapıya gitti. Bu haline güldüm. Abimlerden korkuyordu kereta. Normalde korkmaz ama benim abilerim olunca korkuyor.

İçeriye sürü gibi girdiler ve bir anda sarıldılar.

"Çok korktuk be kızım! Tansiyon hastası oldum sayende!" Dedi Mert.

"Tamam! Özür dilerim de ne yapayım. Size söyleseydim çıkmama izin vermezdiniz." Dedim masum masum.

Birlikte güzel vakit geçirdik. Rüzgar'ı diken üstünde gördüğümde kahkaha atasım geliyordu ama deli sanacaklardı beni durduk yere. Hiç gerek yok şu an birde deli namına.

Akşam olunca eve geçtik. Maya hemen kucağıma atlamıştı. Annemler ise bir yandan kızıyor bir yandan seviyorlardı.

Sonrasında Demir ve Nazlı hepimizi salona toplamıştı. Bir şeyler açıklayacaklarmış. Maya kucağımda salona girdik ve oturduk.

EMRET GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin