1.bölüm(YANGIN)

38.9K 1.1K 59
                                    


(Kitapta illaki yazım hataları olacaktır. Bunu bilerek kitaba başlanızı rica ediyorum :)

Bölümlerin hızlı gelmesi için yazım kurallarına dikkat edemiyorum ancak kitap bittiğinde düzenlemeye alacağım... Keyifli okumalar. ❣)

...........








Gecenin ayazında bütün mahalle sokağa dökülmüş yanan evi söndürmeye çalışıyor, çığlık sesleri alevlere karışıp yok oluyordu. Ateş bütün evi sarmış her bir tuğlasını yakıp kül ediyordu. Bir kadının feryadı canından can koparcasına yarıyordu geceyi.

"Oğluuuumm! Yandı kül oldu yavruumm!"

Yaşlı kadın oğluna yanıyordu. Yangının çıkmasına sebep olan oğluna. 55 yaşındaki oğlu Ahmet, o gecede her gece olduğu gibi çok içip sarhoş olmuştu.

Mahallede ayık gezmediği bir gün bile olmadığı için insanlar ona ayyaş Ahmet derlerdi. Hatta bir keresinde Ramazan ayında bile içmeye kalktığı için kahvedeki bir grup adamdan dayak yemişliği bile vardı adamın.

Şimdi de bağımlı olduğu bu zehir onun sonu olmuştu. Oturduğu rakı masasında sızıp kalmıştı adam. Sarhoşlukla döktüğü alkolün üzerine, baş ucunda yanan mum devrilip  birden her yer alev almaya başlamıştı. Kendi sonunu kendi getirmişti adam, ama bunu kabul etmeyen insanlar olacaktı.

Bunun sebebi ise cayır cayır yanan evin önünde, herkes göz yaşı döküp kendini yırtarken bu eylemlerin tam zıttını yaparak  kahkaha atmaya başlayan genç kızdı...

O gece çalıştığı için eve geç saatlerde gelen kız, iş dönüşü annesi ile buluşmuş "sevgili" babasının isteklerini almak için alışveriş yapacaklardı. Babası iş güç bilmez aylak bir adam olduğu için evin giderleri sadece onun kazandığı ile idare ediyordu. Tabi kazandığının çoğu babasının içkisine gidiyordu ki o akşamda annesi ile alacaklarının içinde içkide vardı.

Alkol satan market evlerine uzak olduğu için annesi ile durakta buluşup, iki kadın gecenin bu vakti mahallenin çıkışında kalan markete doğru ilerledi. O gün kızın maaş günüydü ve bunu bilen babası uzun bir liste yapıp istediklerini söylemişti karısına. Listedekileri almaları epey vakitlerini almış, ek olarakda ellerinde avuçlarında kalan paraylada evin ekstra ihtiyaçlarına zar zor yetirmişlerdi.

Marketten çıkıp eve yaklaştıklarında ise mahalledeki kargaşayı ve yanlarından geçen itfaiye arabalarını fark edince şaşkınlıkla adımlarını hızlandırarak eve doğru ilerlemişlerdi. Eve vardıklarında ise karşılaşmayı beklemedikleri o olayı gördüler.

Genç kız yanan evi görünce ne hissetmesi gerektiğini bilemedi ilk önce. Dizlerinin üzerine çökmüş boş boş yıllarının geçtiği eve baktı. Bütün o evdeki anıları, yaşanmışlıkları gözlerinin önünde yanıp kül oluyordu. Siliniyorlardı... evet evet! bütün yaşadıkları silinip yok oluyordu. Sonsuza dek!

Bunun farkındalığına varınca da boşluk hissi yavaş yavaş yok oldu ve bambaşka bir şey hissetti kız. Özgürlük...

Şuan içeride yanan adam için üzülüp yas tutması gerekiyordu ama içinde bu duygular yer edinmediği için kendini suçlamalı mıydı? Peki bu duyguların tam tersi rahatlama hissettiği için kınanmalı mıydı?  Bilmiyordu ve o  da o an içinden yapmak istediği tek şeyi yaptı. Güldü... dudakları yavaş yavaş yukarıya kıvrılırken küçük bir kıkırtı döküldü önce dudaklarından. Daha sonra biraz daha yüksek, biraz daha yüksek bir kıkırdama derken var gücüyle kahkaha atmaya başladı. Kendine hakim olamıyordu sadece  gülemediği yılların acısını çıkarırtacısa gülüyordu.

ONA DELİ (ARA VERİLDİ) (Mahalle HİKAYESi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin