Eli ayağı boşaldı sinirle kalktığı sandalyeye şokla geri oturdu. Dirseklerini masaya ellerini yüzüne koydu. Parmaklarının arasında açıkta kalan gözleri bir kaç defa anahtar ile Hanma'nın arasında gitti.
Yaşlarını tutamayacağını anladığında gözlerini avuç içiyle kapadı. "O kadar mı mutlu oldun?" Cevap gelmedi. Anlaşılmaz şekilde mutluluk değildi.
Neden ağlıyorum ben diye kendine de sordu. "Bitti mi gerçekten?" "Bitti. Ama gece gece gitme, hava soğuk üşürsün." Aşk buydu işte. "Polise gideceğimi biliyorsun değil mi?" "Biliyorum." Daha çok ağlamaya başladı.
Hanma ayağa kalkıp yanına gitti masaya dayandı. "Ayuka, ağlama! Sikik havandan kurtul diye uğraşıyorum." "Yıllarca göremeyeceğim seni!"
Eğer Hanma Ayuka'yı bırakırsa Ayuka içinde bastırdığı duyguları yaşayabilecekti, ama büyük bir sorun vardı. Aralarına demir parmaklıklar girmesiyle bu mümkün olacaktı.
Sarıldı, gece boyu ağladı. Yatağa geçtiklerinde bile hala iç çekiyordu. "Bu son gecemiz değil mi?" "Bak bu kadar üzücüyse beni şikayet etmemeye ne dersin..." Ayuka birden iç çekmeyi bıraktı. Son dediğini tekrarladı "Bu son gecemiz." aydınlanmış gibiydi.
-smut-
Göğüsüne yasladığı kafasını kaldırıp boynuna bir öpücük kondurdu. "Ayuka?" Bir kez daha tekrarladı "Hanma, bu son gecemiz."
Üstüne çıkıp tişörtünü çıkarttı. Oda git gide ısınırken onlar da oda ile birlikte ısındılar.
Bacaklarının arasına oturdu "biraz daha yiyi- ahh~ yavaş." Olabildiğince kendini zorlayan Ayuka'nın omzundan tuttu. Başını kaldırdığında zevk suları ve salyası karışmış haldeydi. "Noldu?" "Yapma daha fazla." "Niye?"
Hanma onu kollarından tutup havaya kaldırdı. Ayuka napıyorsun diyemeden onu havaya atıp ne olduğunu anlayamadan bacaklarından tuttu.
"B-böyle mi yapacağız?" Alttan sürtündüğü için konuşmakta zorluk çekiyordu. Hanma konuşma zahmetine girmedi. Aldırış etmemesi daha da gerilmesine neden oluyordu.
Ayuka, çoğu zaman "Ben sex için yaşıyorum." modunda olsa bile biraz daha derine inince sevdiği şey zevkti. Söz konusu Hanma'nın üçüncü bacağı olunca da...
"Bak bu pozisyonun güzel hissettireceğini sanmıyorum. Canım yanacak Ha-Hanma! Böyleyken sokma." Başı içindeyken Hanma'yı durdurabilecek kadar değerliydi sözleri.
Dudakları büzüşmüş, kaşları çatık, gözleri suluyken... sözler ancak Ayuka'nın yüzünü görene kadar etkiliydi.
"Şuna bak, çok zayıfsın." Hanma'nın aleti dışarıdan belli olacak kadar büyümüştü. O kadar derindeydi ki konuşamıyordu. Gözlerinden yaş gelmesine rağmen daha fazla hissetmek istiyordu...
"Uyandın mı?" "Hayır uyanmadım." Burnunu sıkmaya başladı "Gerçekten düşüncesizin tekisin, gecenin ortasında uyuduğun yetmiyor uyanmak da bilmiyorsun." Ayuka birden gözlerini açtı. "Gecenin ortasında uyudum mu?" "Yani zevkten bayılmışta olabilirsin." İyice toparlandı "Ben?" Hanma kafasıyla onayladı.
Ayuka tekrar Hanma'nın göğüsüne yasladı başını. "Ee ne zaman gidiyoruz karakola?" Ayuka yatakta bir kaç tur döndü, sessizliğini korudu. Yaklaşık beş dakikalık düşüncenin ardından kısık sesle konuştu "Gitmiyoruz." Hanma güldü "Dalga mı geçiyon?" Ayuka ona döndü utanmış yanağını kaşıyordu "Aslına bakarsan..." "Aslına bakarsam bensiz bir gece bile düşünemiyorsun." "Evet!" Elleriyle ağzını kapadı "Yani tam olarak öyle değil..."
———
Evet... doğru olan bu değildi belki ama istenilen buydu soffistlerin haklı olduğunu düşünen biri olarak sizin istekleriniz daha önemli. Bölüm atmam bu kadar uzun sürdüğü için üzgünüm. Bu aralar cidden yazamıyorum