Yutkundu, o kadar çok korkmuştu ki boğazı ağrıyor sesi titriyordu "Fotokopi odası bom boştu. Gece için evine gelmemi istedi. Yemin ederim teklifini duymamla hemen reddedip ordan çıkmaya çalıştım ama... tuttu beni." "Devam et." "..." "Ayuka devam et." "Boynumu öpmeye başladı. İttirip başımı sikine dayadı. Ö-öyle bakma nolur Hanma, siki pantolonunun içindeydi!" "Sonra?" "Resmimi çekti..." "Sonra?" "...taşşaklarına yumrukladım."
Hanma'nın kaşları yukarı kalktı. Kollarını salıp bedenini sıp sıkı sardı. Kafasını boynuna gömüp yeni yıkanmış erkek şampuanlı saçlarını kokladı. "Korktun mu?" "Evet üstümü birden sıyırınca korktum." "Salak onu mu diyorum ben."
"Yarın yine o adamla yan yana geleceğim." "Gelmeyeceksin." "Ne?" "İstifanı veriyorsun." "...işten çıkması gereken o ama." "Tamam git, yarın yine o adama bir şans ver. Belki bu sefer siker götünü." "Ö-öyle deme... tamam zaten bunu ben de düşünüyordum ama ya resmim? İkna-"
Hanma altına aldığı Ayuka'yı kucaklayıp altına geçti "Ben hallederim onu?" Birden kendini kucakta bulunca kızardı, yumuşayan sesiyle sordu "Nasıl?" Gelişi güzel salladı "Tanıdıklarım var." Ayuka heycanla kafasını kaldırdı "Hacker mı?" Başını okşadı. Cidden bu salağa sokağa salmak ne kadar salıklıydı "Aynen, ondan. Nerde oturuyordu bu editör Park?"
Aynı günün gecesi. Editör park evinin yakınlarında 6 dişi eksik ve telefonu kırık halde bulundu. Hatırladığı son şey ensesinde hissettiği sıcak nefesti.
"Nerden çıktı şimdi istifa!" "Zorlanıyorum, bölümü bitirdikten sonra devam etmem daha iyi olur." "Düne kadar zorlanmıyordun, üşeniyorum demiyorsun da. En azından kendi masraflarını karşılayacak para çıkartıyordun." "..." "Yaşını doldurdun biliyorsun değil mi? Eve bir katkın olmsayacaksa..."
Kısaca kovuldu. Ayuka'nın beklemediği bir şey değildi. Aile bağları yoktu. Hatta istifasını verirken bile bu ihtimali biliyordu.
"Ah... demek o gün bugün. Eşyalarıma dokunmayın. Sonra almaya geleceğim."
"Kısaca böyle oldu sevgilim." Hanma içten içe her şey istediği gibi gittiğinden tarif edilemez bir zevk alsa da o an yapması gereken konuşmayı yaptı "Sorun olmaz mı?" "Olmaz." Yapması gereken konuşma bitti. "Ver valizini içeri koyayım."
Ayuka kendini yatağa attı "Ahh~ çok yorgunum." "İşe gitmediğin halde mi?" "İş bulmamı mı söylüyorsun? İştersen arayayı-" "Saçmalama Ayuka ikimizinde işe ihtiyacı yok." "Para?" "Üzümü ye bağını sorma."
"Sadece baba parası yiyorsun değil mi? İllegal para yiyomuş gibi konuşma." "..." "Değil mi?" Hanma da kendini yatağa yattı "Yok organ ticareti yapıyorum Ayuka." Ayuka gülmeye başlayıp ona sarıldı "O kadar korkunçsun ki... bir an inandım."
Bir süre sessizlikten sonra Ayuka konuştu "Bunu sormayı bayadır erteliyordum ama... sabıka kaydın yok değil mi? O kadar hareketli çetelerde değilsindir." Hanma cevap vermeyince Ayuka kafasını kaldırıp ona baktı "Sadece eğlencesine takılıyoruz, ne sabıkası?"
Ayuka'nın cidden haberlere bakması lazımdı. Hanma işlerin büyüyeceğini biliyordu, uzun vadeli ilişki düşündüğünden gerçekleri açıklaması lazımdı... ama birlikte uzanırken bunun ne önemi vardı ki?