Ayuka'nın inkar edemeyeceği bir şey varsa bu da Hanma'yla tensel teması özlediği idi.
"Cidden bana zorla dokunacaksın ve bundan zevk mi alacaksın." Hanma Ayuka'nın morluklar oluşmaya başlayan boynundan kafasını kaldırdı. "Zorla?" Kollarını bırakıp doğruldu "Ben hiç bir zorlama göremiyorum." "..." "Çırpınmıyorsun, bağırmıyorsun." "Beni evde zorla tutuyorsun-" Hanma'nın sesi ciddileşti "Herneyse."
Ayuka'nın üstünden kalktı "Madem öyle, istediğin gibi olsun. Bir hafta bile dayanamassın." Bluzini giymek için uzandığında Ayuka arkadan pantolonunu tuttu. Hanma dönüp baktı. Hala sinirli suratı mimiklerini bir gram değiştirmemişti, lakin kızaran kulakları ve onu tutan eli gitmemesi gerektiğinin göstergesiydi.
-Smut-
"Kabul edelim Ayuka, ne kadar isyankar bir sevgili olsan da bu konuda köpeğimsin." Bileklerini birleştirip kemerle bağladı. O kadar ince kalıyordu ki bir kaç kez dolamak zorunda kaldı.
"Belki de kavuşmamıza özel yeni bir şeyler denemeliyizdir ha." Kulağına fısıldaması ufak ufak teniyle buluşan sıcak nefesi sanki daha önce olmamış gibi kalbinin hızla atmasını sağlıyor, bağlı elleri ve Hanma'nın sert davranışları inanılmaz bir korku duymasına sebep oluyordu.
Ayuka tuhaf sesler çıkartmamak için kendini zorlasa da yanan bedeni ve düzensiz sesli nefeslerini önleyemiyordu.
Üst bedenini bırakıp Hanma'nın ince uzun parmaklarını yanaklarının arasında hissedince kap katı kesildi, bacaklarını sıkıştırdı. Daha kötüsü Hanma'nın tüm hareketlerinde sinir duygusu doluydu her hareketi sertti.
İki parmağının daralmış vajinasına girmesiyle kesik bir çığlık attı. Kesikti, Hanma onun çığlıyla belindeki elini ağzına atttığı için. "Sadece parmaklarımı sokmamla bağıracaksan, çevredeki insanlar bugün uyuyamayacak."
Parmaklarını çıkartıp Ayuka'ya doğrulttu. İki parmağını aralayıp sünen zevk suyunu ona gösterdi "Beni özlemişsin." Ayuka mırıldandı "Seni değil..."
Cümlenin hasarı oldukça yüksek olabilirdi ama karşısındaki kişi Hanma idi. "Tamam, özlemini gidereceğim."
Cümlesinin bitmesiyle Ayuka'nın kalçalarından tutup kucağına çekti. "Ayuka tanrıya şükretmelisin..." Tek hamlede soktu. Birden ıslak vajinasındaki gerginliği, sıcaklığı ve doluluğu iliklerine kadar hissetti.
Hanma kaldığı yerden devam etti "Nekrofili de olabilirdim." -ölü kişilere ilgi duyanların hastalığı- eğildi ve dudağını ısırdı "Yoksa şüphesiz öldürürdüm seni benden aldığın için."
Ani hareketiyle Ayuka üstündeki adamı bağırararak uyardı "Yavaş ol Hanma!" Bağırışları yalvarmalara, yalvarmaları haykırışlara, haykırışlara, haykırışları sukunete dönüştü.
Yatakta düm düz olmuşken Hanma artık zevk bile almamasına rağmen devam etti.
Eğer onun elinden kaçabilirse, bu geceyi nasıl olurda anlatabilirdi? Yelkovanın hareketlerini izlerken düşüncelerinin aptallığını farketti. Ondan nasıl kaçabilirdi ki?
Cehennemin dibine gitmesine rağmen onu buldu, hapsetti ve çok ayrı bir cehennem yarattı.
Hanma sonunda yorulunca yanına uzandı "Üstünde o kadar çok meni var ki, bu kadar safken bile porno yıldızı gibi gözüküyorsun."
Hanma ona sarılırken Ayuka Hangi günahın cezasını çektiğini düşünüyordu. Umutsuzca tanrıya dua ediyordu, çünkü artık ona tanrıdan başkası yardım edemezdi. O kadar muhtaçtı ki isyan bile edemiyordu. Umutsuzca sayıkladı "Neden yardım etmiyorsun?"
Hanma esnedi "Spermleri temizlememe mi? Beraber duş almak mı istiyorsun?" Ayuka kurumamış yanaklarına tekrar yaşlar akıtmaya başladı. "Sen tanrı mısın ki?" diye küçümsedi içten içe Hanma'yı.
Aynı soruyu istemsizce tekrar sordu kendi kendine "O tanrı mı ki?"
———
Aynı ay içinde iki kez terk edildim, yazmak kolay olmadı, kusura bakmayın, hiç yoktan sınav haftalarına girmeden bir bölüm yazmam gerekiyordu.Son cümleden de sırıttığı gibi bundan sonrası biraz psikolojiye kayacak. Umarım bölümü beğenmişsinizdir.