Cevap vermedi. Ensesini kaşıdı. Gözlerini kaçırdı. Gitti. Risk almak istemiyordu ama sevilme isteğinden başka çaresi yoktu.
Ondan uzağa oturdu. Bi sigara yaktı. İçindeki şeytanın sesi bastırılmıyordu. Ayuka'ya ölüm korkusu verirse, onu sevmekten başka çaresi kalmazdı. Şu anda çaresiz olan tek kişi kendisi idi. İşler tam tersine yürüyordu. Gözleri Ayuka'ya kaydı. İçindeki huzursuzluk yumuşadı. Nasıl korkutabilirdi ki bu kızı?
"Saçmalama Hanma, sabıka kaydın olursa elin kolun bağlanır. Altı yıla kadar uzama şansı da var. Cidden seni bekleyeceğini mi düşünüyorsun?" Derin bir of çekti. "Bana iyi bir avukat ayarla." odadan çıktı "Taşşak mı geçiyorsun!"
Yolun üstündeki pastanenin önünden geçerken duraksadı. "Küçük boy, çilekli pasta."
Eve geldiğinde Ayuka yine koltuğa uzanmış üzerinde ince battaniye ile birlikte kalın bir roman okuyordu. Göz ucuyla içeri giren Hanma'ya baktı. "Kutlama yapıyoruz." Ceketini astı "Çilekli seviyordun değil mi?" Üstüne yorgunluk, ya da yorgunluk gibi gözüken keder çökmüştü.
"Ne kutlaması?" "Dolapta kola var değil mi, doldursana." Ayuka kitabın köşesini katladı "Doğum gününü kutlamaya niyetim yok, sana iyi eğlenceler." "Yorma beni Ayuka," kolundan tutup kaldırdı "Doğum günüm kışın." "Neyi kutluyoruz o zaman!" "Pastaları yedikten sonra söylerim."
Usana sıkıla masayı hazırladılar. İki dilim çilekli pasta, bir bardak kola, bir bardak içki. "Çilekli seviyorsun değil mi?" "...evet." "Kolayı çok sevmiyorsun ama, muzlu sütü daha çok seviyorsun." Ayuka göz teması kurmayı bıraktı "Öyle miymiş?" "Genelde romantik roman okuyorsun, buna rağmen dramatikliğe dayanamıyorsun, yanımda ağlamıyorsun. Ne kadar kassan da kendini geceleri tuvalette ağladığını duyabiliyorum. Sinirlendiğinde gözün seğiriyor. Yatakta-" Ayuka dayanamayıp çatalı masaya vurup ayağa kalktı, bağırdı "Sonra! Sıkılınca tırnaklarımı yiyorum değil mi? Geceleri çok üşüyorumdur şimdi! Anladım, tanıyorsun beni! Vay canına ne kadar çok seviyormuşsun beni, beni benden daha iyi tanıyorsun. Böyle dememi mi bekliyorsun!" Masaya vuruyor üstündekileri sağa sola atıyordu "Boktan boktan konuşmanı dinlememi mi kutluyoruz! Beni sevdiğini göstermenin bi önemi yok, senden cevap bekliyorum!" Hanma masada kalan son şeyi, içki bardağını son yudumu için başına dikti.
Elini cebine attı Ayuka'ya gülme geldi. "Bir de üstüne hediye ver tam olsun, yoksa yüzük mü aldın bana?" Hanma anahtarları masaya koydu. "Özgürlüğünün ilk gününü kutluyoruz Ayuka."
———
Tamam millet kitabın devamı sizin seçiminize göre ilerleyecek.1 Ayuka affedici olacak Hanma sadece tedavi görecek.
2 Ayuka şikayette bulunacak ve gerisinde ne olur bilemiyorum.
Tüm okurların katılmasını istiyorum. Sadece kendiniz için değil sizden sonra okuyacak kişiler için de seçim yapacaksınız. 3 güne yeni bölümü yazar yayınlarım. Kendinize iyi bakın