"Uff keşke babam olsaydı." "Bana baba diyebilirsin." "Saçmalama Hanma." Banka oturmuş gelen geçen aileleri izliyorlardı. Ayuka tahtasının kıymıkları batıyor bahanesiyle pamuk şekeri Hanma'ya tutturup parça parça bölüp yedi. "Söylesene Hanma bir hayvan olsaydın-" "Sırtlan. Sen?" "Hmm, şey..." soruyu soran oydu ama bir cevabı yoktu. "Güvercin." Hanma yutkundu. Özgürlüğün hayvanı. "Niye." "Sevmediğim insanların başına sıçabilirdim!" Tamam sorun yoktu.
"Evet... dışarı çıkıcam diye tutturdun şimdi nereye gitmek istiyorsun?" Bir süre sessiz kaldı "Eve." "Harbi mi? Hadi gidelim." "Kendi evime, Hanma." Dondu "Ne?" "Yeterince uzadı küslüğümüz hayatımın geriye kalanında böyle devam edemem." "Cidden o kadının çatısının altına girmek mi istiyorsun? Niye ben değilde o?" "Bu rahatlığa alışırsam bağımlısı olurum."
Olay ciddiydi. Toparlaması lazımdı. Güldü. "Ölürüm de bırakmam seni." Başını okşadı "Hadi eve geçelim artık." "Hanma." Yumuşatamamıştı. Tekrar ciddiyete büründü "Biraz daha düşün. Bugünü böyle şeyler düşünmeden geçirmek istiyorum." Derin bir of çekti Ayuka "Nereye gidelim o zaman?" "Eve."
-Smut-
"Hanma!" Nefesleri çok sık ve düzensizleşmişti "Kandırdın beni." Hanma başını boynundan kaldırdı "Öyle mi yaptım?" Sanki ne dediğini anlamıyor cevap vermek için cevap veriyor gözleri dudaklarından ayrılmıyordu. Kıp kırmızı suratıyla gözlerine bakamayacak kadar utanmıştı
"Tanrım... seni her gün kandırabilirim." Son bir kez ayakta durmakta zorlanan bedenini süzdü. "Soyun." Arkasını dönüp gitti. Kondom almaya. "...ha?" Mutfakta mı yapacaklardı?
Hanma geldiğinde hala üstündekileri çıkartmaya çalışıyordu. "Çırpınma yeter." Kafasını kaldırıp Hanma'ya baktı. "Ah şe-" cümlesini tamamlayamadan ağzının içinde Hanma'nın dilinin yumuşaklığını hissetti. Gözlerini kapayıp kendini ona bırakmak istedi. Tam akışa tutulmuşken birden sarsıldı. Zevkten tam çıkmayan sesiyle sordu "Napıyorsun?" "Görmüyor musun?"
Ayuka kalçalarının soğuk tezgaha temas etmesiyle tüyleri diken diken oldu. "Aç bacaklarını" Tezgah dardı ve kırılabilecek bir kaç mutfak eşyası vardı "Burda olmaz!" "Öyle mi?" Kulak asmıyordu. Çıkarttığında çoktan taş gibiydi. Önce aletine sonra Hanma'ya baktı. "Ah! Hanma~" acıdan nereye tutunamayacağını bilemezken Hanma'nın sesiyle duraksadı. "Bana tutunacaksın Ayuka. Bana." Ayuka o an korksa bile ya da korktuğu için sıkı sıkıya sarıldı sevgilisine. "Sadece bana tutunacaksın."
Kısa süre içerisinde Ayuka yine alışıldık cümlelerini söyledi "Oraya!" "Oraya! Ahh çok iyi Hanma." "Çok güzel hissettiriyor." "Yavaşlama nolur." Belki de onu bu kadar eşsiz kılan şey yataktaki kişiliğinin tamamen farklı ve istekli olmasıydı.
Boşaldıktan sonra Hanma içinden çıktı. Üstünü giyinmek isterken Ayuka seslendi "Hanma..." tezgaha domalmış başını mermerden kaldıramaz halde olmasına rağmen titreyen elleriyle etini tutup her şeyin daha net gözükmesini sağlıyordu.
Hanma elindeki pantolonun cebinden çakmakla sigarayı alıp tekrar yere attı. "Ha-ha ağzında sigarayla ve çıplakken, çok sexy gözüküyorsun sevgilim~" Zevkten ön beyni yeterince çalışmıyordu. Tam sokacakken Ayuka kendine geldi. "Kondom." Hanma gözlerini devirdi. Sadece onun gereksiz endişesinden kurtulmak istiyordu. Birden kökledi "Ben bakarım." "AHhh~" Ayuka bu dereceye gelmişken hiç bir şey düşünemiyordu.
Boğazından tutup kaldırdı. Sigaradan aldığı dumanı Ayuka'ya aktardı. Öksürükler içinde kendini geri çekti "Tanrım! Yapma." O kadar çok sarsılıyordu ki bu cümleyi çırpına çırpına bitirdi...
"Bir kez daha~" "Kalkmıyor artık zaten 4 kez yaptık. Hava kararıyor."
Bacaklarının arasına oturdu "Bu son."
———
Oy vermeyi unutmayın. Seriyi daha düzenli yazmaya çalışıyorum, zamanla düzenli bölük gelecek. Kendinize iyi bakın ve yeni bölümleri bekleyin ♡