!!! bölüme başlamadan önce !!!
not1:: elektrik elektronik mühendisi değilim, doğal olarak bölüm içerisindeki her şey kurgu ve her şey kurgunun evreninde mantık çerçevesine cuk oturuyormuş gibi davranalım.
not2:: tahmin edebileceğiniz üzere daha önce cezaevinden hiç kaçmadım. o yüzden yine her şey kurgunun evreninde mantık çerçevesine oturuyor...
not3:: 5.4k yazmışım, yorum atmazsanız çok üzülürüm o yüzden. iyi okumalar!!━━━━
herkesin hayatında bir dönüm noktası muhakkak vardır. bu dönüm noktası öyle keskin, öyle belirgindir ki insan göğsünden vurulmuş gibi hisseder. nefesi kesilir ve bilir. bilir ki, hayatı bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır.
bir krizi dönüm noktasına çevirebilen insanlar ise yalnızca kırılma noktası yaşarlar.
minho ailesini bir kan gölünün içerisinde bulduğunda, hayatının geri alınamaz bir şekilde değiştiğinin farkındaydı. göğsünden vurulmuş gibi hissetmemişti fakat daha kötüsüyle yüzleşmek zorunda kalmıştı.
ailesinin başka biri tarafından cinayete kurban gitmesi, tüm dengesini sarsmıştı.
ve işte o zaman bu dönüm noktasını yalnızca bir kırılma noktası olarak yaşamaya karar vermişti.
hayatının bir daha eskisi gibi olmayacağının farkındaydı fakat en azından, hayatının geri kalanında biraz da olsa vicdanen rahat olmak için çabalıyordu. ailesinin ölümünü boşa çıkarmak istemiyor, intikam ateşiyle yanıp tutuşuyordu.
yedi aya yakın bir zamanda case 143'nin duvarları arasında yaşamadığı duygu, öğrenmediği şey kalmamıştı.
ailesini ve nişanlısını kaybetmişti. ona cinsel saldırıda bulunan, öncesinde cezaevindeki mahkumların korkusundan karşısında titrediği adam yüzünden dişini sökmek zorunda kaldığı kişiyi gözünü kırpmadan öldürebilecek konuma gelebilmişti.
kaşının biraz üstünden başlayarak gözünün altına değin uzanan hediyesi, az kalsın görme yetisini kaybetmesine yol açacaktı.
yeni arkadaşlıklar kurmuş, aile kavramını tekrardan deneyimleyebilmişti. kimseye güvenemeyeceğini sanarken üç hücre arkadaşı ona kol kanat germişti.
en büyük düşmanı, ailesinin katili han jisung'un kaçış planına dahil olmuştu, ki bu yaşadıkları arasında en çılgınca olanıydı.
ve şimdi onun için case 143'nin ışıkları son kez karardığında, hücresinde oda arkadaşlarıyla vedalaşıyordu. dördü birbirine sıkıca sarılmışken, jeongin'in burnunu çekmesiyle geri çekilmek zorunda kaldılar. minho, onlara da gelmeleri için adeta yalvarmıştı fakat hiçbiri kabul etmemişti bu teklifi. planın işe yaramayacağını düşündüklerinden değildi.
changbin, bu hayatı hak ettiğini düşünüyordu hâlâ. ömrünün geri kalanını dört duvar arasında geçirecek ve burada ölecekti. hayatı boyunca yaptıklarının, dünya üzerindeki en sevdiği kişinin kendisi yüzünden ölmüş olmasının acısını böyle çıkaracaktı.
seungmin, birkaç aya çıkacaktı zaten. ismini kaçak listesine yazdırarak daha fazla ceza almak istemiyordu. ayrıca, gardiyan hyunjin ile hâlletmeleri gereken büyük bir mevzu söz konusuydu.
jeongin ise bir şey söylememiş, sadece reddetmişti hyungunun teklifini. bir sebep sunmamıştı.
"ağlama," dedi minho jeongin'in ıslanan yüzünü silerken. "dışarıda görüşeceğiz. beni bulacaksın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sympathy for mr. vengeance ; minsung
Fanfictionminho'nun, ailesinin katili han jisung'dan intikam almak için hapishaneye girmesi gerekiyordu. [aynı isimli filmin uyarlaması değildir] [enemies to friends to lovers, unhealthy relationship, alternative universe - prison, mommy/daddy issues, slowbur...