Bir hafta içinde Matta'nın tüm ağını çökertmiştik.
Mekanlar, silahlar, kişiler hepsini yok etmiştik. Matta'dan geriye sadece silahı kalmıştı. O da bendeydi.
Ayrıca Amara geldiğimi duymuştu ve bir buluşma ayarlamıştık.
Yarın resmi olarak Amara ile konuşacaktım. Kimin geleceğini bilmiyordum. Sadece gideceğim yer belliydi. Tek olacaktım.
Şimdiyse bahçede tek başıma oturuyordum. Buraya geldiğimden beri uyku düzenim kalmamıştı. Uykularım sürekli bölünüyordu ve sadece birkaç saat uyuyabiliyordum. Alışmam sandığımdan uzun sürecekti.
Bahçedeki havuzu izlerken bahçe kapısı açıldı. Dönüp baktığımda Önderi'i gördüm. O da benim gibi uyuyamıyordu. Gelip yanıma oturdu.
"Napıyorsun burada?" diye sordu.
"Oturuyorum." dedim sadece.
"Onu görüyorum. Şu an uyuyor olman gerekmiyor mu? Yarın için dinlenmen lazım." dedi azarlarcasına. Kendi takımına karşı takındığı tavrı artık bana da gösteriyordu. Bir haftada bana olan düşmanlığı aşmıştık.
"Evet ama uyku tutmadı." dedim.
Geldiğinden beri gökyüzünde olan bakışları bana döndü.
"Ne düşünüyorsun?" diye sordu.
Ne düşünüyordum? Çok şey vardı aklımda. Korktuğum çok şey vardı aslında.
"Eğer önceki gibi olursam ne yaparsın Önder?" diye sordum gergin bir şekilde.
Kaşlarını çatarak
"Önceki gibi derken?" diye sorguladı.
"Daha önce yaptığım gibi ihanet edersem işte. Amara'yla birlikte çalışırsam." dedim.
"İhanet ettiğini mi düşünüyorsun?" diye sordu.
"Benim ne düşündüğüm önemli değil." dedim.
Devam etmeme izin vermeden
"İhanet ettiğini mi düşünüyorsun?" diyerek sorusunu yineledi.
Kafamı olumsuz anlamda salladım ihanet ettiğimi düşünmüyordum. İhanet etmemiştim.
"Yapmam gerekeni yaptım." dedim.
"Evet yapman gerekeni yaptın. Şimdi de aynısını yapacaksın. Buraya Amara'yı bitirmeye geldik ve bunu yapacağız." dedi.
Bunların ben de farkındaydım tekrar söylemesine gerek yoktu.
"Sorumun cevabını vermedin Önder." dedim.
Sinirle bana döndü.
"Ne duymak istiyorsun? Eğer bize ihanet edersen seni öldürürüm Yücel. Bu mu duymak istediğin?"
"Evet bu. Sinirini anlıyorum ama bunu bilmek zorundaydım. Daha önce yaptığım her şeyi görev için diyerek yaptım. Masum insanlar öldürdüm görev için dedim. Ülkeme zarar verdim görev için yapmak zorundasın dedim. Beni durduracak yaptıklarımın, yanlış olduğunu söyleyecek kimse yoktu.
Her ne kadar istemesem de onlardan biri oldum zamanla. Şimdi aynı şeyleri tekrar yaşamak istemiyorum. Aşırıya kaçarsam beni durdurmanı istiyorum nasıl olursa olsun." dedim.
Korktuğum şeyler bunlardı. Beni anlamasını umuyordum.
Bir şey demeden yüzüme baktı. Derin bir nefes verip bakışlarını tekrar gökyüzüne çevirdi.
"Seni anlamak isterdim Yücel ama bu mümkün değil. Daha önce böyle bir durumda bulunmadım. Ama bunlar için endişelenmene gerek yok. Aşırıya kaçtığın zaman seni durduracağım bundan emin olabilirsin."
Ayağa kalkıp eve doğru ilerledi
"Şimdi bunları düşünmenin sırası değil odana git ve uyu zor bir gün bizi bekliyor. İyi geceler." dedi ve içeri girdi.
Ben de peşinden odama geçtim ve rahatsız bir uykuya gözlerimi yumdum.
Sabah erkenden uyandım. Gerekli hazırlıkları yapıp oturma odasına diğerlerinin yanına gittim. Onlar da beni bekliyordu. Hepimiz gergindik.
Ben Amara ile buluşurken onlar da etrafta gezinip bilgi toplayacaktı. Bir nevi keşif görevine çıkacaklardı.
Rahatça iletişim kurabilmemiz için aldığım telefonları verdim hepsine. Daha önce komutanın verdiklerini yok etmiştim. Takip edilmek istemiyordum.
"İletişim kuracağımız zaman sadece bu telefonlardan kuracağız. Tamamen güvenli değil ama en güvenlisi bu olur." dedim.
"Silah aldın mı yanına?" diye sordu Önder.
"Silah getirmememi söylediler ama birkaç bıçak aldım onlar yeterli olur." dedim.
"Emin misin? Ya bu bir tuzaksa belki de oraya gittiğinde direkt öldürecekler seni silahsız olmandan yararlanıp." dedi Çakır gergince.
Hepimiz gergindik. Bu ihtimalleri ben de düşünmüştüm ama gitmekten başka çarem yoktu. En kısa zamanda Amara'nın içine girmeliydim.
"Emin değilim Çakır ama yapacak bir şey yok. Bu riski almak zorundayım." dedim.
"Biz de seninle gelsek. Bir şey olursa anında müdahale edebiliriz yalnız gitmen çok tehlikeli." dedi Berkay.
Hepsi benim için endişeleniyordu.
"Evden çıktığım an Amara beni izlemeye başlayacaktır. Hepimiz riske giremeyiz. Tehlikeli biliyorum ama Amara beni direkt bitirmez. Eskisi kadar güçlenmek için benim gibi birine ihtiyaçları var bu yüzden Matta'yı bitirirken bizi durdurmadılar." dedim.
İsteseler bizi durdurabilirlerdi ama Matta'yı bitirmemize izin vermişlerdi. Beni istiyorlardı.
Tüm endişelere cevap verdikten sonra
"Siz de dikkatli olun. Ne olacağı belli olmaz. Sürekli iletişimde olmaya çalışacağım." dedim ve çıkışa ilerledim.
Önder peşimden geldi. Çıkmadan önce
"Dikkatli ol." dedi.
Onayladım.
"Dediklerimi unutma." dedim.
Onayladı.
Evden çıkıp arabaya bindim. Takip edildiğimin bilincinde buluşma yerine doğru sürdüm.