Hala hatırladığım yollardan geçip küçük barın önüne geldik. Tabelası eskisi gibiydi. Umarım aradığım kişiyi içeride bulurdum .Kapıdan içeri girdiğimizde Önder'e masalardan birine oturmalarını söyleyip bar kısmına ilerledim.
Barmen arkası dönük bardaklarla uğraşıyordu. Benden tarafa dönünce gözleri şaşkınlıkla açıldı. Gördüğüm yüzle gülümsedim.
''Erez? Ne işin var burada?''
Hayretle sordu.
''Geri döndüm. Bugün geldim.'' dedim.
Barın üzerinden uzanıp bana sarıldı. Kollarımı beline doladım.
Sare yıllardır burada barmen olarak çalışıyordu. Hem mekan sahibiyle hem de onunla arkadaştım. Burada olduğumda her zaman bu barda vakit geçirirdim.
Geri çekilip gülümseyerek yüzüme baktı.
''Çok özlemişim seni.'' dedi.
''Ben de özledim. Patron burada mı?''
Kafasını sallayıp '' arkada.'' dedi.
Dönüp çocuklara baktım. Hepsi kendi arasında konuşurken Önder bana bakıyordu. Tekrar önüme dönüp
''Onun yanına geçeyim.'' dedim.
''Dikkat et seni görünce kalpten gitmesin.'' dedi Sare gülerek.
Patron buranın sahibiydi ve yaşlı bir adamdı. Senelerdir bu barı hiçbir olaya dahil olmadan işletmişti. Ne Amara ne de başka çeteler buraya bulaşmazdı.
Kapıyı tıklattığımda kalın sesiyle
''Gel.'' dedi.
Kapıyı açıp içeri girdim. Kafasını masanın üzerindeki kağıtlardan kaldırıp bana baktı. Gözleri şaşkınlıkla açıldı.
''Yücel?''
''Patron?''
Hiçbir şey demeden yüzüme bakıyordu. Galiba gerçekten kalpten gidecekti. Ayağa kalkıp benden tarafa geldi. Hızla kollarını bana sardı.
''Oğlum. Ne yapıyorsun burada? Nasıl geldin?''diye sordu.
''Olaylar karışık patron anlatacak çok şey var.'' dedim sarılışına karşılık verirken.
Geri çekilip tekrar yerine döndü. Oturmamı işaret edip
''Neler anlatacaksın? Anlat.'' dedi.
Siyah deri koltuğa oturdum.
''Amara için geldim. Tekrar ortaya çıkmış. Kim yönetiyor? Neler oluyor?'' diye sordum. Patronda cevaplar olmalıydı.
Derin bir nefes verdi.
''Evet daha birkaç hafta oldu. Tekrardan ortaya çıktılar. Kimin yönettiğini henüz bilmiyorum ama eskisi gibi olmadığını biliyorum. Yaptıkları Amara'nın yapacağı türden şeyler değil. Şehir içindeki halka saldırıyorlar.'' dedi.
''Sadece şehirdekilere değil sınırdakilere de saldırıyorlar. Ben de bu yüzden buradayım. Birkaç gün önce bir Türk köyünde patlama oldu. Sorumlusu Amara'ydı.'' dedim.
''Türkerle mi geldin buraya?''
''4 askerle birlikte. Görevlendirildim.''
Anlamadığını belli edercesine bana baktı. Askeriyeyle olan geçmişimi biliyordu.
''Neden seni görevlendirdiler ki? Peşinde değil miydi bunlar senin?''
Kafamı sallayarak onayladım.