5. {Sis}

869 395 239
                                    


Günlük 🖊

Bence buraların en güzel mevsimidir sarı yaz. Deniz kıpırtısız, sakin olur. Bir tatlılık vardır havada. Güneş artık yakmaz, içini ısıtır. Aşırı kalabalık dağılmıştır. Tatilciler dönüş yolunda... Bir huzur yayılıyordur sanki bir yerlerden.

İşte böyle, hüzün değil huzurdu bana da bu aylar; ama bu kez öyle değil. Bu kez Eylül'e ikinci bir ayrılık da dahil. Kaç gün var bilmiyorum. Saymıyorum ama bir Eylül sabahı gidecek, biliyorum. Ona, hemen sabah olunca git dedim. Kabul etmedi. Benden zamanı dolana kadar izin istedi.

Akşam hep beraber oturduk sahilde. O da vardı. İnanabiliyor musun? Ben yüz sene düşünsem, Ali'yle o geceden sonra bir kez daha aynı ortama gireceğimi tahmin bile edemezdim.

Gece nasıl geçiverdi anlamadım. Gözlerimi kapatıp zihnimin perdesine yansıyan resimlerle geceyi tekrar seyrediyorum şimdi. Ve elimi tuttuğu o resimde takılı kalıyorum. Keşke o anları tab ettirip başucuma asabilsem. Sonra bakıp bakıp ağlasam, birlikte yaşanamayacak günler için.

Artık huzur değil, bana da hüzündür Eylül. Belki de ayların en hüzünlüsü...


5. Bölüm

{Sis}

Sen benim için, kırk yılda bir gibisin; öyle eksik, öyle hazin, öyle paramparça...

Cezmi Ersöz


Artık Eylül ayına girmiş bulunuyorlardı. Otelin yarısı bir günde boşalmış, diğer yarısı da muhtemelen iki haftaya kadar yok olup oteli ıssızlığa bürüyecekti.

"Hadi sen git de bir denize gir artık," dedi Aslı. "Kimseler kalmadı zaten, ben idare ederim." Genç kız Emre'yle göz göze geldi. O da onay verircesine yavaşça gözlerini kapatıp açtığında hızla odasına koştu.

İçini inanılmaz bir mutluluk kaplarken hazırlanmaya başladı. İçine siyah, zikzak desenli mayosunu giyip üzerine kısa bir elbise geçirdi.

Plaja vardığında üzerindeki elbiseyi yukarı doğru sıyırıp sıcak kumlara; kendini de denizin soğuk sularına bıraktı.

Soluksuz kalıncaya kadar yüzdü. Sonra geriye dönüp tekrar sahile doğru yüzdü.

Ayizi kıyıya doğru yüzerken Ali'nin plaja geldiğini gördü. Genç adam tişörtünü çıkarıp şezlonga uzanırken denizdeki kıza kısa bir bakış attı ve hemen kitabını açıp okumaya başladı.

Yeniden heyecan bastığında genç kız sinirlenmeye başladı. Onu görünce çarpan kalbinden nefret ediyordu artık.

Az önce kıyıya doğru bir kuğu gibi süzülürken bir anda sanki tüm sinirini denizden çıkarırcasına büyük kulaçlarla denizi döve döve yüzmeye başladı.

Ve usulca çıktı sudan. Ali hâlâ kitabını okuyordu.

Eğilip kumların üzerinden elbisesini aldı. Tam doğrulurken Ali başını kitabından kaldırıp kıza baktığında göz göze geldiler. Ali gülümsedi ve genç kızın aç ruhu onun böyle gerçek, içten gülümsemeleriyle besleniyordu sanki.

YERALTI SEVDALILARI I - AYİZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin