Bu gece, cezaevinden yeni çıkmış bir katille başbaşa spor salonunda mahsur kaldım. Böyle söyleyince kulağa ne kadar ürkütücü geliyor öyle değil mi?
Ama ben hiç korkmadım. Çünkü o katil bir zamanlar benim sevgilimdi, sevdiğimdi. Ve o katil, önce benim celladım oldu. Bir gecede iki cinayet... Tek kurşun ve tek yumruk... O tek kurşunu bana sıktı. Ben o katilin ilk kurbanıyım. Beni zaten yıllar önce öldürdü. Neden korkayım ki?
O korkunç gök gürültülerinin şiddetiyle sarsılan bütün camlar komple aşağıya inse bende yaprak kıpırdamazdı.
Bir de üstüne elektrikler kesilmez mi? Yine korkmadım. Ben onun ortada bıraktığı ilk cesedim.
Titrek ellerimle çaktığım bir kibritin titrek ve cılız aleviyle karanlığımızı aydınlatmaya çalıştık. O kibritin titrek alevinde iki çift göz birbirine tutundu. O alevde benim gözlerim yine yandı tutuştu. O ölgün alevde tütsülendi onun kokusu. Ve bir süre sonra tekrar karanlığa gömüldü aydınlığımız.
Bu kadardı işte zavallı kibritin ömrü. Bir kibrit alevinin ömrü kadardı her şey. Oysa sönmeyen bir meşale olsun isterdim ilişkimiz. Bir anda sönmeyecek, yanmam diye direnmeyecek bir meşale. Yanıp duracak yıllarca karanlığı eze eze.
Ama olsun, insanın gözü karanlığa da alışıyor zamanla. Bizim meşalemiz çoktan söndü. Bir kibrit daha çakamam karanlığa.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
7. Bölüm
{Vesikalı Yarim}
Ama unutma, taş duvarlar arasındaki karanlığımın senden başka penceresi yok...
Sabahattin Ali
"Doğum günüm çok güzel geçti," dedi Aslı tekrar teşekkür ederek. "Ömer de yanımda olsaydı, hayatımın en güzel kutlamasıydı diyeceğim," dedi elindeki kahve tepsisini tezgaha koyarken. Sonra Emre'ye dönüp "Canım, sana kahve yapmadım çünkü bira içiyorsun, gördüm," dedi.
Emre gidip gelip içkisinden yudumlarken Ayizi ona takılarak "Böyle gidersen bira göbeği yapacaksın. Yazık olacak şu güzel vücuduna," dedi ve dediği an pişman oldu.
"Güzel vücudum?" dedi Emre. "Vücudumu güzel bulduğunu bilmiyordum."
Genç kız dirseğiyle Emre'nin karnına doğru sıkı bir darbe vurdu.
"Ahh," diye inledikten sonra kahkahayla güldü Emre.
"Bir hayal etsene kendini; kaslar erimiş, göbek çıkmış. Dikkat et biraz kendine," dedi Ayizi ve ekledi. "Sonra kızlar beğenmeyecek seni."
