Taehyung'dan..
***
Bazı anlar olur tam mutluyum her şey yolunda derken biri çıkıp gelir ve seni ondan söküp alır. Nefes alamazsın kimseyi duymazsın o an yaşadığını bile hissedemezsin. Sesler duyarsın kendine gelmeni söylerler ama işitmek istemezsin duysan da..
Kulakları sağır eden bir silah sesi duyuldu etrafta. Korkuyla kaçan insanlar gördüm, etrafımızı saran adamlar gördüm fakat gözüm onda takılı kaldı. Nerden geldiğini anlamadığım kurşun tam karnına isabet etmişti. Acı bir ifade belirli yüzünde.
Dondum, ne yapacağımı bilemez halde durdum öylece. Biraz daha önünde dursaydım o değil ben vurulacaktım. "Etrafı sarın çabuk bulun o itleri!" Diye bağırıyordu hyung. Üzerime doğru yıkıldı bedeni. Tutmaya çalışsam da tutamadım onunla beraber yere düştüm. Hala gülümsemeye devam ediyordu.
"İvan bana bak kapatma gözlerini!" Dedim çığlık çığlığa bağırarak. Boğazımı sıkan bu acı da neyin nesi? Kollarımda yatan bedenine baktıkça kalbimi söken acı mıydı yoksa?! Elimi karnına bastırıp geri çektim. Ellerimde kan vardı, onun kanı! Ve bir silah daha patladı bu sefer kendini iyice üzerime sardı diğer kurşunu da koluyla karşıladı.
"Etrafınıza iyi bakın efendi ivanı koruyun hadi çabuk!" Silah sesleri iyice yükseldi, adamlar deli gibi etrafa bakıp ateşleyen kişi aradı ama bulamıyorlardı bir türlü.
Tanrım onun canın alma beni al diye yalvardım çaresizce."b-Ben iyim küçüğüm s-sakin ol.." dedi zorlanarak. Ama canı yanıyordu çok belliydi, gözlerindeki korku kendi için mi yoksa benim için miydi bilmiyorum ama ölsem bu kadar acırdı ancak canım.
"Şştt konuşma tamam şimdi seni götüreceğiz ve sen iyi olacaksın tamam mı? Beni bırakamazsın beni bir başıma bırakamazsın!!" Dedim yakasını tutup kucağıma çekerken. Başını dizlerime yasladım. Yarı baygın gözleriyle bakıyordu bana. Elini zorlukla kaldırıp yanağıma dokundu.
Yüzümü avucunun arasına iyice yerleştirdim. "B-bırakmıyorum.." dedi ve eli düştü yanına. Kolunu kaldıracak mecali kalmamıştı. Çığlık atmak istedim atamadım, ağlamak istedim ağlayamadım, yutkunmak istedim boğazıma koca bir diken takıldı kesti parçaladı yutkunamadım.
Elimde kanıyla öylece kalakaldım. "Çekil kenarıya tae kendine gel!" Hyung onu ellerimden çekip aldı, boş ellerime baktım. Sanki onu kaybetmiş gibiydim.. sanki kalbimi gömmüş gibiydim..
"Ambulansı arayalım mı?" Dedi birisi. Bakamıyordum ona bakmaya cesaretim kalmamıştı. Ciğerlerime batan bu acının tarifini yapmak çok güçtü. Avucuma damlayan yaşlara baktım öylece. Kanın üzerine damlayıp sızlatıyordu ellerimi.
"Sikeyim böyle bir şeyi yapamayız vuranları bulamadık orada da saldırıya uğrayabilir eve gidiyoruz siz gidip doktoru getirin." Hyung endişe içinde bağırıyordu. Gözümü ona çevirdim yavaşça. İvanın yarasına bir kumaş parçası bastırmış bekliyordu.
"Hayır kardeşim hayır sakın bunu yapma seni kaybetmek istemiyorum." Gözünden bir damla yaşın onun üzerine düştüğüne şahit oldum. Güçlü görünmek için çabalıyordu fakat gözleri acısını belli eden yegane şeydi. Dizlerimin üzerinde ona uzanacakken adamlar yerden kaldırıp arabaya doğru taşıdı bedenini.
Giderken bile gülümsüyordu bana. Maskesi sadece gözlerini kapamıştı ama canının acısını kapamaya yetmiyordu. Hızla kalktım ayağa ayaklarım taşlara bata bata koştum ona doğru. Arka koltuğa uzanmış olan bedenine yaklaştım ama hyung elini önüme siper edip ona ulaşmama izin vermedi.
"Siz ikiniz jimin ve taehyung'u evine götürün." Dedi gözlerime acımasızca bakarak. Başımı hızla iki yana salladım. Gitmezdim, gitmeyecektim. Beni kovsa da onu tek bırakmayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ciel caché (TAEKOOK)
ФанфикKöpekten kaçarken mafya toplantısını bölen taehyung, onu görür görmez ona sahip olmak isteyen jungkook... (Saçma sapan yorumlar yapanlar engellenecektir, bu bir kurgu aşırı ciddiye alarak okumayın!) (Son olarak eklemek istediğim ise bu ilk ficimiz...