Taehyung'dan
***
"Tek bir yanlış yapma hyung Tek bir yanlış bile yapma!!" Kükrer gibi çıkmıştı ivanın sesi. Tutuşu oldukça kuvvetliydi, öyleki belimin elinde yok olduğunu hissetmiştim bir an.
Ellerini havaya kaldırıp sırıtarak konuştu hobi hyung "çok cesaretlisin ivan bu bir gün seni bitirecek emin ol!" Parmağını sallayarak tehditkar bir biçimde konuşmuştu.
Çıkmadan son kez bana göz kırpıp terk etmişti orayı. Gergin hava dağılırken ben hala onun kucağında duruyordum. Erkeksi kokusu başımı döndürmeye başlamıştı bile. Ellerimi çıplak göğsüne bastırıp itmeye çalıştım.
"Artık bırakabilir misin?" Dedim sessizce. Kafasını bir anda bana çevirip baktı. Yüzünü hala merak ediyordum.. başını boynuma doğru eğip
"Ondan kesinlikle uzat dur taehyung öncelikle kendini ondan koru benden değil." Dedi ve bir andan beni serbest bırakıp sinirle çıkıp gitti. Ne olduğunu anlayamadan olup bitmişti her şey.
Üstümü başımı düzeltip derin bir nefes aldım. Bu adam kesinlikle nefesimi kesiyordu. Suga hyung beni evde gezdirip Tek tek alanları tanıtmıştı. Evin büyüklüğünden acayip derecede yorulmuştum.
En son da beni eve bırakmak için yola çıkmıştık. Yol boyunca bir gerginlik vardı aramızda. Bir şey söylemek istiyor fakat söyleyemiyor gibiydi.
"Biraz daha kapalı mı giyinsen diyorum." Dedi hyung. Sonunda dili çözülmüştü."Neden böyle söyledin hyung?" Bu söylediği beni çok sinirlendirse de kötü bir niyeti oluğunu düşünmüyordum.
"Ev full erkek ve çok kalabalıklar bi sıkıntı çıkmasın diye söylüyorum gözler hep sende." Hafifçe öksürerek frene bastı hyung. İçten içe gülesim geliyordu dediklerine.
"Ayrıca patron ivan da var." Kaşlarını kaldırdı.
"Tamam tamam." Geçiştirerek konuştum arabadan inerken. Tabiki de söylediğini dinlemeyecektim çünkü benim tarzımı değiştiremezdi kimse.
"Yarın sabah alırım seni." Başımı olumlu anlamda sallayıp eve yönlendin. Jimin hyung üst katta camdan arabaya doğru bakıyordu. Gülerek eve girerken bunu sormayı aklımın bir köşesine yazmıştım.
Günün yorgunluğuyla direkt yatağıma uzanıp uykuya dalsam da jiminin kıkırdadığını duyabiliyordum. Babamlar bu gece nöbette olduğu için şanslı hissediyorum aksi halde bir sürü soru cevaplamak zorunda kalacaktım. Gözlerimi sıkıca yumduğumda gözümün önüne direkt ivan geldi. Anlaşılan bu gece zor uyuyacaktım.
"İyi misin tae?" Bana seslenen jimine döndüm. Endişeli görünüyordu.
"İyim hyung sadece biraz yorgun hissediyorum." Arkamı dönüp yorganı kafama kadar çektim. Neden onu düşünüp duruyordum bir türlü anlayamıyordum.
**
Derin bir karanlığın ortasındaydım, kollarımı çizen zincirler bileklerimi sıkıyordu. Üzerime doğru gelen kişi tanıdıktı. Kirli eller dört bir yandan bedenimi sararken o bir köşede keyifle izliyor sigarasını tüttürüyordu.
Buz gibi eller tenimi parçalıyordu adeta. Yalvarıyordum ona beni kurtarması için ama o aldığı karışıktan memnundu.
Bağırmaya çalışsam da Sesim bir türlü çıkmıyordu. İki yana çırpınarak kurtulmaya çalışıyordum. Ne kadar çırpınırsam o kadar batıyordum. "Taehyung uyan benim jimin!!" İki omzundan sallayarak kabusumdan uyandıran jimine hızla kalkıp kollarını sardım. Yavaşça ayrılırıp gözlerime baktı. Parmak uçlarıyla sildi gözyaşlarımı.
![](https://img.wattpad.com/cover/311744711-288-k574233.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ciel caché (TAEKOOK)
Hayran KurguKöpekten kaçarken mafya toplantısını bölen taehyung, onu görür görmez ona sahip olmak isteyen jungkook... (Saçma sapan yorumlar yapanlar engellenecektir, bu bir kurgu aşırı ciddiye alarak okumayın!) (Son olarak eklemek istediğim ise bu ilk ficimiz...