Final

3.5K 239 173
                                        

Taehyung'dan..

Nerede olursam olayım, hep yanımda oluyordu. Kaybolan onca şeye rağmen varlığını en çok hissettirendi benim için. Yaşanmışlıkların ardından bana sımsıkı sarılıp yaralarımı öpendi. Evet geçmişe dair bir iz kalmamıştı bende çünkü o benim için silmişti hepsini.

Şimdiye dönüp baktığımda ise onunla bir çocuğumuz olacaktı. Bu mutluluğa kendim bile inanamıştım. Bunun ardından kötü bir şey geleceğine inanan kalbimi göz ardı ediyor anı bozmak istemiyordum. Doktorun sesi kulaklarıma çınlarken jungkook'a baktım. "Bir kızınız olacak." Dedi gülümseyerek.

Gözlerinin dolduğuna şahit oldum. O sert adamdan eser kalmamıştı. Ellerine saçlarına geçirip heyecanını dizginlemeye çalışıyordu. "Ben ne yapacağım iki tane dünya güzelim olacak Tanrım!" Diye bağırdı titreyen sesiyle.

Bana sarılmak istiyor fakat dokunmaya kıyamayarak geri çekiyordu ellerini. "Gel buraya." Dedim buğulu gözlerle. Beklemeden sıcacık bir sarılma armağan etti bana. Omzumda hissettiğim ıslaklık göz yaşlarının şahidiydi.

İçime içime akan şu duygular bana gerçek üstü geliyordu sanki. Gözlerimi açsam tüm bunlar kaybolacak gibiydi. Hıçkırıklarımı toparlayıp jungkook'a döndüm. Aceleyle karnımı silip üzerini örttü. Burada bile kıskançlığını konuşturuyordu. Bu adam gözyaşları içinde kalsam dahi en karanlık geceden çıkarıp beni gülümsetiyordu.

"Hadi evimize gidelim." Dedi beni yataktan indirirken. Doktoru haz etmediğini ve ondan nefret ettiğini hissediyordum. Parmaklarımı kendine sımsıkı mühürleyip önüne döndü. Jimin yoongi hyunga sarılmış ağlıyordu hüngür hüngür.

Hastane odasından çıkıp asansör önünde beklerken hobi hyungla karşılaştık. "Senin ne işin var burada?" Dedi kook yüzüne bile bakmadan.

Mahçup bir şekilde elini bana uzatıp karınımı sevdi. "Bende amcayım yeğenim için geldim." Dedi sessizce. Gülümseyerek karşılık verdiğimde rahatlamıştı. Junkook tek kelime dahi etmeden asansöre soktu bedenimi ve kapıları kapattı.

Bir yanı hala onu affedemiyordu. Belki kızım onların arasındaki köprüleri kırardı diye düşündüm. Hızlı adımlarla beni peşinden sürükleyerek hastaneden çıkıp arabaya bindirdi. Öfkesi hareketlerine yansıyordu ama bana karşı hala nazik ve dikkatliydi. Kemerimi takıp arabada yerini almıştı çoktan.

Karnım fazlaca büyümüş artık bana ağırlık yapıyordu. Bu tatlı acıların sonunda meleğime kavuşma hayali içimi sarıyordu. "Ben affettim onu artık sende affetmelisin." Parmaklarımla oynamaya başladım. Bu kavga bitsin istiyordum.

"Küçüğüm bunu sonra konuşalım mı? Şimdi kızımın mutluluğunu yaşamak istiyorum" Dedi gülümseyerek. Gözleri pür dikkat yoldaydı. Şimdilik bunları rafa kaldırsam da elbet bir gün çözülmesi gerekliydi. Yol boyunca eli karnımdan ayrılmamıştı hiç. Durmadam gülümsüyor kızım diye sayıklıyordu. Ardımızda bizi takip eden arabalarla evin bahçesine girdik.

Hastane yakın olduğundan çok sürmemişti. İnmek için kapıya yöneldiğimde ne zaman geldiğini anlayamadan jungkook'u gördüm karşımda. Hafifçe eğilip elini uzattı. "Yıldızımın yürümesine izin veremem " Dedi kafasını kaldırarak.

Uzattığı eli tutunca hızla beni kucağına çekip ayaklarımı yerden kesti. "Ben yürürdüm ama kook." Diye fısıldadım kulağına. Yakınlığı fırsat bilip Dudağıma bir buse kondurdu.

"Bundan sonra her daim baş tacımsım güzelim." Dedi eve doğru yürürken. Ellerimi boynuna sıkıca sarıp kıkırdadım. Beni çok fazla şımartıyordu. Arkadaşını dövdüğü için ona öfkeli olsam da gönlümü almayı başarmıştı.

ciel caché (TAEKOOK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin