Çınar'ın benimle buluşmak istemesini hiç beklemiyordum ve bunun için evimin önüne gelmesini de. Çünkü bu ikisi her gün karşılaştığım bir olay değildi. Aslında yarın yurt dışına gideceğim için bu o kadar da şaşırtıcı gelmemişti çünkü gideceğimi duyan herkes ya arıyor ya da evime gelip vedalaşıyordu. Rüya ve Berke'nin herkesten çok tepki vereceğini düşünüyordum ama aksine benim için sevinmişlerdi.
Sahile bakan tarafta kayalıklarda Çınar'ı denize taş atarken bulmuştum ona doğru yürürken bir yandan da arkasından izliyordum. "Selam!" dedim saçma bir sevinçle.
Çınar bana döndüğünde bakışlarında hiçbir duygu yoktu. "Bir şey mi oldu?"
"Uyuşturucu meselesi." rahatsızlığı yüzünden okunuyordu bana doğru dürüst dönüp bakmamıştı bile beni suçlamadığını biliyordum ama kendini suçlamasına anlam verememiştim.
Çınar'ın yüzünde alışık olmadığım bir ciddiyet vardı ve bu oldukça garip hissetmeme neden oluyordu. "Kullanmıyorum artık. Geç oldu ama aklım başıma geldi." bana inanmak istiyordu ama yaşananlardan tecrübe edinmişti bu yüzden temkinli olmaya çalışıyordu. "Sana engel olamam belki. Her an yanında olamam ama en azından aklımın sende kalmayacağından emin olmalıydım. Bu yüzden buluşmak istedim."
Beni bunun için mi çağırmıştı yani? Sadece basit bir uyarı için?
Kaşlarımı istemsizce çattım saçlarımın rüzgarda dalgalanmasını umursamadım. "Hepsi bu mu?"
"Evet, bu." dedi normal ses tonuyla. Oysa ki ben en azından bir veda konuşması yapar diye bekliyordum.
"Hoşçakal Çınar." arkamı döndüm ve gidecekken aniden durdum ve tekrar Çınar'a doğru yürürken buldum kendimi. "Seni anlamak mümkün değil biliyor musun?" sesim öfkeli çıkıyordu ama neden sinirli olduğumu anlamadım.
"Bana aşık olduğunu söyledin ve şimdi bununla ilgili tek bir kelime söylemeyip sanki ben sana ümit vermişim gibi kendimi kötü hissettiriyorsun." hararetle ağzımdan çıkan kelimelerden sonra durup nefes alma gereksiniminde bulundum. "Seni yargılayacağımı felan mı düşünüyorsun? Eğer öyleyse beni hiç tanımamışsın demektir. Yarın gidiyorum ve bana söylemek istediğin bir şey varsa söyle yoksa bir daha fırsatın olmayabilir."
"Bitti mi?" diye sordu konuşmamı bitirdiğimde evet kabul ediyorum biraz hızlı konuşmuştum. "Evet."
"Sana söylediklerimin her kelimesi doğruydu bu yüzden sakın kendini kötü hissetme. Ama bu hiçbir şeyi değiştirmez sen hala Ege'yi seviyorsun ve şimdi benim hislerimle kafanı karıştırmak istemiyorum aynı şekilde o da seni seviyor gideceğini duyduğunda ne kadar yıkıldığına kendi gözlerimle şahit oldum. Sana bir veda konuşması yapamam çünkü buna kalbim dayanmaz."
Çınar arabasına yönelirken arkasından bakmak dışında başka bir şey yapamadım.
Aslında haklıydı ben hala Ege'yi seviyordum ama yaşananlardan sonra bir daha tekrar birlikte olamayacağımızı düşünüyordum. Belki Çınar haklıydı Ege'de hala beni seviyor ama bunu söylemeye cesaret edemiyordu.
Yürüyerek sonunda geldiğim Ege'nin evinin karşısında durup izlemeye başladım ayaklarım geri geri gidiyordu ama bir kere karar vermiştim geri dönüşü yoktu bu belki onu son kez görüşüm olacaktı. Bir daha onu hiç görememekten o kadar çok korkuyordum ki bu düşünce bile nefesimi kesmeye yetiyordu.
Eve doğru yaklaştığımda benden önce birinin gidip kapıyı çalmasıyla durdum şimdi bu kimdi?
Gecenin karanlığında tam göremiyordum ama oldukça şık giyinimli bir kız kapının açılmasını bekliyordu. Kapı açılır açılmaz kızın Ege'nin boynuna sarılmasıyla olduğum yerde yere çakılmış gibi hissettim gözyaşlarım onların eve girip kapının kapanmasıyla akmaya başladı.
________
Ege bir rahat dur çocuğum
Sizce gelen kız kim olabilir?
Sizce yeni bölüm nasıldı?
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Bir Defa | Texting
RomanceAda: Son bir defa gör beni Ada: Son bir defa duy Ada: Son bir defa sarıl bana Ada: Son bir defa ellerimi tut Ada: İmkansız biliyorum Ada: Ama son bir defa öp beni..