2

1K 67 28
                                    

Kanlar verilmişti. Benim kanımı bizzat doktorum almıştı. Şimdi ise iki saatin geçmesini bekliyorduk.

Kafamı koltuğa yaslayıp kafamdaki sesleri susturmaya çalışıyordum.

Birden yanıma birinin geldiğini hissettim. Gözümü açıp baktımda bir aileni veleti olduğunu gördüm. Dolu gözleri vardı. Dokunsam ağlayacak gibiydi. Titreyen bir sesle "abla biraz konuşa bilir miyiz?" Tamam anlamında kafamı sallayıp aya kalktığımda bütün bakışlar bana döndü. Ben ise tek doktoruma bakıp "dışarıya çıkıyorum" dedimde tam bir şey diyecekken alayla "merak etme bu sefer kaçmam"

O ise dudaklarını birbirine bastırıp kafa sallamıştı. Daha fazla bir şey demeden dışarıya çıkmıştı. Aşaya gitmeye üşendimiz için kapıdan biraz uzakta olan koltuklara oturmuştuk.

"Ablam nasılsın?" Diye sorduğunda bir an duraksamıştım. Nasılım?

"Bilmiyorum" dedimde gözleri daha da çok doldu. "Beni hatırlamıyorsun değil mi?"

Alayla ona bakıp "ben kendimi bile hatırlamıyorum seni nasıl hatırlayım?" Dedimde gözünden bir yaş aka bilmişti.

Bir kaç dakika sessiz bir şekilde oturup birbirimize baktı. O bana duygu dolu gözlerle ben ise bomboş gözlerle.

"Peki bir kaç video görmek ister misin?" Diye sorduğunda yine duraksamıştım. İster miydim?

"Fotoğraf daha iyi olur" dediğimde sanki biraz bozulmuştu ama hemen toparlanmıştı.

Telefonunu çıkartıp bir albuma girip bana uzattı. Albümün ismi ise 'ablam' dı.

Abla.

Bana bir o kadar çok uzakta olan ama bir o kadar yakınımda olan bir kelimeydi. Peki bana bir şey hissettiriyor muydu? Hayır.

Bana duyguyla bakan çocuğa baktımda kendimden bir kez daha nefret ettim.

Beni çok sevdiğini anlamıştım. Bu bana acıma acı katıyordu. Nefretime nefret.

Bunları sonraya düşünmeye bırakıp fotoğraflara bakmaya başladım.

En üstündekine bastığımda bir tuhaf oldum.

Fotoğrafta ben ve o çocuk vardı. İkimiz birbirimize sarılıp kameraya doğru gülümsüyorduk. Gözlerime baktımda o an ki mutluluğu iliklerime kadar hissettim.

Ben eskiden böyle miydim ? Tarihe baktımda bir tuhaf oldum. İki sene önce çekilmiş bu fotoğraf.

Yana kaydırdığımda 9 adamla bir fotoğraf çekilmişim. Bir dakka. O 9 adamlar?

Hemen gözlerimi yumdum. Beni yüzümden ölen adamlar.

Yavaşça gözerimi açıp adamlara tek tek incelemeye başladım. İçim acıdı.

Hepimizin yüzünde huzurlu ve mutlu bir ifade vardı. Hepimiz gülümsüyorduk. İçim daha da çok acıdı. Hepsi benim yüzümden bir daha gülemeyeceklerdi.

Uzun zaman sonra ilk defa gözlerimin dolduğunu hissetmiştim.

Hepsini tek tek inceledim. Yüzlerini beynimde kazımak istedim. Gülen yüzleri hafızamda dursun istedim. Acı çeken kanlar içinde yatarak değil.

Gözlerindeki mutluluğu hafızama kazımak istedim. Umutsuzluğu değil.

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Zaman kavramımıda yitirmiştim. O an kalbimde yeni bir tohum eklendi. İntikam tohumu. Kendime söz verdim. Bize bu hale getirenleri bulup gebertmek. Onları hallettikten sonra kendi işimi bitireceğim.

Bu ilk intihar düşüncem değildi. Hata çoğu zaman kafamdaki sesler bunu istiyordu. Halüsinasyonlar görmüşlüğümde oldu. Gördüğüm anlardada tek dileğim ölmekti.

DELİ KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin