17. Bölüm

27.5K 1.6K 210
                                    

Yine ben geldim! Artık alıştık bence, bu hafta böyle sürüp gidecek gibi.

Bir okuyucuma söz verdim, onun için geliyor bölüm.

Keyifle okuyun.

🍂

Alkış sesleri salondan taşıp bize ulaştığında önümüzde, omuzunda bir kamera tutan görevliyi fark ettim. Alparslan benden önce fark etmiş olmalıydı ve sırf bizi çekiyorlar diye mırıldanmıştı o şarkıyı. Elimi dudaklarına götürüp derin bir öpücük bıraktığında el ele yürümeye devam ettik. Alkışlar ve üzerimize patlatılan konfetilerle nikah masasına doğru yürüdük. Nesli ve Sabri nikah memurunun yanında duruyorlardı. Nesli bana gülümsediğinde heyecanımdan bir şey götürmedi ama nedense içim rahatladı. Alparslan sandalyeyi benim için çektiğinde yavaşça oturdum ve sırasıyla hepimiz oturduk.

"Gelin hanım," diyerek bana döndü gür sesiyle nikah memuru. Alışılmış bir prosedürü işleyecekti lakin benim için ilkti ve ben çok heyecanlıydım. "Adınız soyadınız."

"Adelina Ahsen Simon," dedim sesim titrerken.

"Damat bey, adınız soyadınız," diyerek Alparslan'a döndü. Önümüzde mikrofon vardı ve onu elimize alıp cevap veriyorduk.

"Alparslan Çakır," dedi. Ses tonu güçlü ve yıkılmazdı.

"İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, nişanlınız Alparslan Çakır'ı eş olarak kabul ediyor musunuz?"

Alparslan'a döndüm yüzümü. Gülümsüyordu ve ben onun bu kadar dolu dolu güldüğünü görmeme rağmen ilkmiş gibi hissetmekten geri duramıyordum. "Evet!" dedim gözlerinin içine bakarak.

Alkış seslerinin azalmasını bekledi ve aynı soruyu Alparslan'a sordu.

"İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, nişanlınız Adelina Ahsen Simon'u eş olarak kabul ediyor musunuz?"

Cevabı elbette evet olacaktı ama neydi o zaman bu heyecanın sebebi bilmiyorum.

"Evet!" diyerek güçlü sesiyle bağırdığında inanılmaz bir alkış ve bağırış sesi geliyordu. Ayağına bas diyenler, gelini öp diyenler birbirinin sesini bastırmak istercesine yüksek sesle bize kendilerini duyurmak istiyordu.

"Şahitlik yapıyor musunuz?"

"Evet," diyen Nesli sanki evlenmeye evet demişti. Buna bile ayrı güldüm ve elime bir sürü dedikodu malzemesi geçti diye hin hin sırıttım. Sabri'nin de şahitlik etmesiyle nikah memuru ayağı kalkarak nikah cüzdanını elime uzattı. "Ben de sizi karı koca ilan ediyorum."

Sırasıyla el sıkıştığımızda nikah memuru yanımızdan ayrıldı ve biz fotoğraf faslına geçmiş olduk. Her kameraya gülümsemeye çalışmak, her şeyi takip etmeye çalışmak zordu ama eğlenceli bir tarafı olduğu da su götürmez gerçekti. Alparslan'ın ayağına basmadım ama o alnımdan öperek el aleme istediğini verdi. Halbuki kimse alından öpmeyi kastetmemişti.

Fon müziği bizim nikahımız kıyılırken bile çalmaya devam etmişti ve sonunda ilk dans için pistin ortasına geçtik. Alparslan beni önce kendi etrafımda döndürdü ardından bedenine çekip belime sıkı sıkı sarıldı.

"Çabuk olalım aşkım
Her şeyi paylaşalım
Ben kendimi sana adadım
Sevgilim sensiz anlamsızım"

Dans etmeye başladığımızda solda kocaman ekranı fark ettim. Görevlinin elindeki kamera büyük ekrana yansıtılmıştı ve Alparslan gerçekten birileri bizi izliyor diye öyle yapmıştı.

SARMAŞIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin