Keyifli okumalar...
"Bende isterdim bebeğim, ama onlar çoktan ölmüştür." Dedim onu yatırıp, arkasından sarılırken.
"O zaman bende mezarlarının başında onlara söverim."
Kendi kendine söylediği şey ile uzanıp üşüdüğünü belli eden, rengi hafif mora çalan dudaklarını öptüm. O mu sövecek ya da dövecekti? Hah! Sikseniz inanmam.
"Sen mi söveceksin? Daha küfür etmemeye özen göstererek değişik lakaplar kullanan sen?" Dedim yatakta sırt üstü dönüp, gülerek. Ki bu gülüşüm onun bir anda kalkıp yorganın altından hiç çıkmadan kasıklarıma oturması ile dudaklarımdan yavaş yavaş silindi.
Ahh! Hayır, hayır. Sakın yeni bir kızgınlık dalgasında olmasın, bu sefer kendimi gerçekten tutamam.
Sözlerime şuan karşılık vermemeyi seçerek, kalçasını kasıklarımın üzerinde hafifçe oynatıp, göğsüme uzandı yavaşça. Kesinlikle kızgınlık dalgasının etkisinde olmadığına kanaat getirdim, onun bu kasıklarıma sürtündüğü hâlde ters bir tepki vermemesiyle.
"Teyung." Az önceki konuyu es geçerek, ismimi kendince tatlı şekilde söylemesine istemsizce gülümsedim ve dokunmaya kıyamadığım o güzelim saçlarını koklayarak homurdandım.
"Hmm?"
"Sen küçükken neden kurdun ile anlaşamıyordun?"
Bana yönelttiği soru karşısında, burnumu saçlarının arasından hiç çıkarmadan derin nefes aldım. Tanrı şahit, ben bu Delta bozuntusu ile bazı konular dışında hiç anlaşamamıştım.
"Bilmiyorum." Buz gibi soğuk gir sesle konuşup omegayı kucağımdan indirerek yatağa bıraktım. Daha sonra onun kucağıma çıkmadan önceki konumumuza geri sokarak, tekrar arkadan sarıldım.
"Peki.." Diye mırıldandı, usulca. Sanırım bunu ses tonuma bir karşılık olarak algılamaktan başka çarem yoktu..
***
Yanımda ki boşluk hissi ile yavaşça gözlerimi araladım. Ardından komidinin üzerinde ki telefonuma uzanarak saate baktım. 06.20 ve omega ortalıkta yok.Nerede olabileceğini düşünürken yine yavaş hareketler ile yatakta doğruldum. Bakışlarımı odanın içinde gezdirerek omegadan bir iz aradım fakat terliklerini bile ayaklarına geçirmeden gitmiş olan Jeongguk, bunda bana hiç yardımcı olmadı.
Tanrı aşkına, nereye gitti ki sabahın bu saatinde!?
"Güzelim." Dedim, oturduğum yerden hiç kıpırdamadan. Sesim yeni uyanmamın verdiği mahmurluk ile daha boğuk ve kalın çıkmıştı.
Bu evden çıkmış olamaz, başka bir Alfa'ya da dokunmuş olamaz. Çünkü vücudum da ne ağrı ne de en ufak sızı var. Ki niye öyle bir şey yapsın?
Sikik beynimi şimdiden meşgul etmeye başlayan düşüncelerim ile ayağa kalktım. Ev terliklerimi hiç giyme zahmetinde bulumadan odanın kapısına ilerledim. Eğer banyoda olsaydı, seslenmeme karşılık verirdi öyle değil mi?
Odadan çıkarak etrafa bakındım. Hiçbir yerin ışığı yanmıyordu. Ne kalması için ayarladığım odanın, ne mutfağın ne de salonun hiçbir yerin lambası açık değildi. Jeongguk korkardı, fakat neden açmadı?
Başına bir şey gelebileceği düşüncesi de bütün aklımda olanlara eklenince, telaş duygusu bütün vücudumu ele geçirdi. Ki Jeongguk'ta eğer şuan bir yerlerde uyuya kalmadı ise bunu kesinlikle hissediyor.
Çalışma odamdan gelen hıçkırık sesleri ile, bütün düşüncelerimden sıyrılmam anlık gerçekleşti. Olduğum yerde öylece durmak artık ayak tabanlarıma ufak bir uyuşukluk hissi vermeye başlamışken, hızla yönümü sesin geldiği yöne, çalışma odama çevirerek hızlı ve temkinli adımlarımla saniyeler içinde odanın kapısına ulaşıp, içeriye girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OMEGA KİM ~TAEKOOK
Fanfiction"Reşit olduğu gün Delta ile eşleşmek zorunda kalan omega, Prens Jeon Jeongguk." "Onun kılına zarar vereni diri diri yakmaya yemin etmiş olan Delta eşi, Prens Kim Taehyung." Semetae! Ukekook! Başlangıç Tarihi:16.10.2022 omegaverse.