"Dağ evinde ki oda."

3.2K 269 163
                                    

Keyifli okumalar...

Duyduğum, kulağıma zar zor ilişen kısık sesli bağırışlar ile gözlerimi yavaşça aralayarak yatakta doğruldum. Uyurken bir ara korku ile uyanmıştım. Fakat saçlarımda gezinen naif bir el beni tekrar uykuya itmişti.

"Biliyorum lan, biliyorum!"

Bir anda Delta'nın gür sesini duymamla yattığım yataktan daha da dik bir pozisyon aldım. Taehyung'un eskiden ben kalayım diye hazırladığı odadalardı muhtemelen.

"Ya sen bu çocuğa zarar verdin, bilmem farkında mısın!? Baygındı lan bu çocuk getirdiğinde, baygındı Delta!"

Alfa'nında Delta kadar olmasa da gür çıkan baskın sesiyle, sinirli olduğu bariz bir şekilde belliyken bir süre sessizlik oldu. Bende bu süre içinde yataktan kalkarak, minik minik adımlarla ses çıkarmamaya özen göstererek konuştukları odanın kapısına geldim. Buradan her şeyi daha rahat duyabilirdim.

"Her şeyi Delta'na yükleyeceksin yine, bi-"

Yoongi hyung'un bir anda kesilen sesiyle içimi korku kaplarken, saniyeler içinde Delta'nın sesi doldurdu odayı.

"Yüklemiyorum! En son birine istemeyerek de olsa zarar verdiğimde en değer verdiğim insanı kaybetmiştim ben! Babaannemi kaybetmiştim, tek dayanağımda bırakıp gitmişti beni!"

Onun konuşmasının sonra yine derin bir sessizlik oldu. Ardından içeride birinin hafif burun çekme sesi geldi. Burası bizim kaldığımız oda kadar ses yalıtımlı değil mi?

Ayakta durmaktan yorulunca yavaşça kapının önüne, parke zemine oturdum, yine aynı şekilde ses çıkarmamaya özen göstererek. Oturduktan hemen sonra bir anda içeriden tekrar ses gelince irkildim. Konuşan yine Taehyung'tu.

"Kurdumla aramı en iyi sen bilirsin, Yoongi. Sen baskın Alfa'sın, bir Delta kadar olmasa da söz geçirebilirsin. Beni de anla. Ben onu kaybedeceğim diye korktum! Kurdum aklımı karıştırdı ve bu her şeyi kurdum yaptı demek değil! Bunu biliyorum. Ben annemden sonra, bu şekilde ikinci bir kayıp vermekten korktum. Ben Omega'mı kaybetmekten korktum. Korkusuz bir Delta olabilirim, ama bu eşime kadar... Ki ben bunu da mahvettim."

Ve yine bir süre sessizlik, ardından acı bir tıslama. Tanrım! Ne oluyor içeride?

"Jimin, güzelim, bir durur musun?" Dedi, Yoongi hyung bıkmış bir eda ile. Jimin hyung'ta mı içerideydi? Nasıl dayanıyor ki bir Baskın Alfa ve bir Delta'nın Feromonlarına? Ben olsam çoktan bayılmıştım galiba.

"Asıl sen bir dur, Yoongi. Delta'nın suratını görmüyor musun? Kan içinde çocuğun suratı, kolları da aynı."

Ne? Tam ayağa kalkıp içeri girmek için hamle yapacağım sırada Delta'nın sesini duydum. Ve kalkmak için yaptığım eylemi sonlandırıp yavaş hareketlerle tekrar oturdum, parke zemine. Ani bir hareket yapmamam lazımdı.

"Ben ona zarar verdim, kendime gelecek olan zarar umurumda değil. Gece bir ara korktuğunda saçlarını okşarken kokusunu soludum ya, o kadar iyi geldi ki bana. Şuan beni affetmeyip kendinden mahrum bıraksa, en büyük cezam bu olur herhalde. Ve Jimin, gerçekten acımıyorlar, Yoon'un yanında otur. Bırak pansumanı. Kurdum iyi değil ama iyi olduğunda yardım eder, yardım etmezse insan bedenimde birkaç güne bir şeyim kalmaz. Dönüşemiyorum, dönüşseydim belki daha çabuk toparlardım."

Söyledikleri ile içimde garip bir his yerini belli ederken Yoongi hyung konuştu. Sesler bazen ne kadar az gelse de, ne dedikleri net bir şekilde anlaşılıyordu. Ki bu burun çekme sesinin bile dışarıya gelmesinden belli.

"Bence de affetmesin ama sürekli seni sordu, affetmeyecek gibi durmuyor. Ama keşke biraz kendinden mahrum bıraksa da, aklın başına gelse."

Çok sitemli konuşmuştu ve kafam karıştı, Tanrım!

OMEGA KİM ~TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin