OMEGA KİM ~TAEKOOK

"Hediyeler ve Sürprizler."

Keyifli okumalar...

"Hmm, sen bir şey istemiştin benden, hatırlıyor musun? İşte tamda orada bu sürpriz." Dedikten sonra tekrar yola odaklandı.

Bu hiç açıklayıcı olmadı, Delta. Hemde hiç.

***
Yolun sonuna gelip şirkete ulaşmamızla derin bir nefes verdim, yolda uyuklamıştım biraz. Evde o kadar uyumama rağmen uyuklamam garibime gitmiş olsa da Taehyung bunu gayet normal karşılamış ve daha sonraya erteleyebileceğimizi söylemişti.

Fakat o 'İstersen erteleriz.' der demez ben ayaklanmıştım. Zaten bu sürprizleri uzun zamandır heyecanla bekliyordum, uyuyarak bunu mahvedemezdim. Hele ki o kadar vakit uyumuşken asla.

Taehyung'un gülümseyerek bana bakıp arabadan inmesiyle bende kapıma uzandım. Fakat o ben daha kapı kolunu çekmeden kapıma ulaşmış, açarak elini tutmam için düz bir şekilde uzatmıştı.

Bu hallerine kıkırdarken oyununu bozmadan eline uzanmış, prensesler gibi tutarak saçımı sağa sola savurmuş ve onun da havaya hoş bir kıkırtı bırakmasını sağlamıştım.

"Güzelim benim." Diyerek elini tuttuğum elimi kendine çekip önce üstüne, daha sonra da parmak boğumlarına sırasıyla öpücük kondurmuştu.

Gülümseyerek yüzüne bakarken o kapıyı kapatmış, koluna girmemi sağlayarak benimle birlikte hızlı adımlarla şirkete giriş yapmıştı.

Giriş katta bizi bazı çalışanlar karşılarken hepsine gülümseyerek selam vermiştim. Taehyung'a baktığımda ise selamı bir köşeye bırak, yüzlerine bile bakmıyordu. Sadece bana bakıyor, yüzünde ki minik tebessüm ile gülümsememi izliyordu.

Onun bu görüntüsü karşısında başımı aşağıya eğerek alt dudağımı ısırdım. Daha sonra ise aklıma gelen şey ile heyecan içinde Taehyung'a döndüm.

"Teyung, sürpriz kaçıncı katta?"

"İkinci katta güzelim." Diyerek beni bekletmeden sorumu yanıtladı. Cevabına karşılık başımı olumlu anlamda sallarken asansöre doğru yürüdük.

Kapılar açılır açılmaz önce Taehyung, ardından ben geçtim asansöre. Düğmeye basmak için uzanacağım sırada Taehyung'un uzanıp basması ile dudaklarımı büzdüm.

Taehyung'a dönüp baktığımda ise onun gülmemek için dudaklarını ısırdığını gördüm. Bu kaşlarımı çatmama neden olurken o eğilip burnuma öpücük kondurdu. Tam bir şey demek için hazırlanırken asansörün sesi ile bakışlarım kapıya kaydı, yavaş yavaş açılıyordu.

Kapıların açılması ile önce ben, hemen ardımdan da Taehyung çıktı asansörden. Birkaç adım atar atmaz hemen ona döndüm.

"Hani nerede, Taehyung sürpriz nerede?"

"Bak bebeğim-" diye söze başlamıştı ki, Alfa olduğunu bas bas bağıran bir adam sözünü keserek bir şeyler söylemeye başladı.

"Efendim, bir dakika benimle gelebilir misiniz? Bahsettiğiniz önemli evraklar ile ilgili bir sorun çıktı. Ben asistanınız olarak durumu biraz kontrol altına aldım, fakat sizin de yardımınız gerekiyor."

"Çok mu acil, HanSoo?"

Taehyung'un bir anda ciddi bir hâle bürünmesi ile gözlerim sonuna kadar açılırken, bir Taehyung'un suratına bir alfa adamın suratına aval aval bakıyordum. İkisi de birbirine büyük bir ciddiyetle bakıyordu.

"Evet efendim."

Asistanının aynı Taehyung'un yüzünde ki gibi ciddi bir ifadeyle verdiği cevaba karşın Taehyung bana doğru döndü.