OMEGA KİM ~TAEKOOK

"Sigara."

Keyifli okumalar...

Ona sormam gereken iki soru kalmıştı..
Biri okulum..
Diğeri ise sekreter bozuntusu, Tanrım bunu nasıl unuttum! Bir dakika o beni dinliyor!?

Kulağımın arkasında hissettiğim dudakları ile irkilirken daha da ileriye gidip kulak mememi ağzının içine çekerek sertçe emdi.

Dudakları oldukları yerden ayrılırken kolları arasında bedenimi dikkatli hareketler ile ona yüzümü dönecek şekilde döndürdüm. Yüz hatlarını incelerken, gülümseyerek burnuna öpücük kondurdum. Evet duyduğuna göre bir cevap vermesi gerekiyor, öyle değil mi?

"Öyle." Taehyung taptığım derin sesi ile konuşarak, çehresinde gezen bakışlarımı dudaklarına indirmeme neden oldu. O soluk renkli dudakları kalbe benziyordu ve gözüme her gün daha tatlı geliyor.

"Güzelim sekreter ile ilgili olan sorun ne alaka?" Diyerek dudaklarında ki bakışlarımı gözlerine çıkarmamı sağladı. Nasıl ne alaka ya? Sekreter her zaman mı öyle ki?

"Benim üzerimde baskınlık kurmaya çalıştı, erkek omegayım, güçsüzüm diye üzerime oynadı. Senide mi kokusu, Feromonları ile etkilemeye çalışıyor?"

Her bir kelimede yüzüne daha çok yaklaşıp dudaklarımı büzerek konuştum. Sinirlerimi bozmuştu bir kere o kadın ve şimdi uykumun kaçmasını hiç istemiyorum. Hele onun yüzünden hiç.

Taehyung bir anda kahkaha atarak sırtüstü çevirdi yapılı bedenini. Ben ne olduğunu anlayamazken beni de kucağına çekerek kasıklarına oturmamı sağladı. Bir anda gelen atağı ile korksamda bacaklarımı kalçalarının iki yanına atarak bedenimi ve üzerimde ki yorganı düzelttim.

Göğsüne bir tane geçirdim. Ve çok geçmeden vurduğum noktaya öpücük kondurarak üzerimde ki yorganı da beraberimde çekerek olduğum yere, göğsüne uzandım.

"Güzelim, o kadın Alfa biliyorsun bunu. Evet senin üzerinde baskınlık kurmaya çalıştı, bu zaten sinirli olan bir Delta olarak benim sinirlerimi daha da bozdu." Dedi, derin kahkahasını sonlandırarak.

"Sen neden sinirliydin ki? Hem bana o Alfa'dan başka birinin girip girmediğini de sordun." Sorumla yüzünün her bir milimi tekrar kaskatı kesildi. Sinirlerini gerçekten bozan bir şey vardı.

Dudaklarımı öne uzatarak, soluk renkli dudaklarına naif bir öpücük kondurdum, sakinleşmesini umarak. Ki işe yaradı. Sinirle kasılan yüzü, yavaş da olsa eski haline döndü, kaşları hariç, onlar hâlâ çatık duruyor.

"Bay Kim, benim şirkete giriş yaptığımı duymuş ve bunun üzerine, benim sinirleneceğimi bilerek şirkete gelmiş. Kavga ettik önce toplantı masasında. Beni seninle tehtid etti, bende saldırma girişiminde bulundum. Fakat Alfa'lar beni sakinleştirmeye çalıştı, dinlemedim. Daha sonra kurdum seni hissetti. Sakindin, huzurluydun. Ve senin hissettiklerin ile bir nebze yumuşadım."

Babasına, Bay Kim diyordu. Bu biraz tam olarak nedenini düşünmeme sebep olsa da o anlık boşvermeyi seçtim. Onunla babası arasındaydı ve istediği zaman bana anlatır, gerekli bilgiyi verirdi.

Uzun soluklu cümlesinin ardından derin bir nefes çekti içine. Acaba ben huzurlu hissetmeseydim, o şirketten sağ çıkabilen olur muydu? Bir anda aklıma gelen soru ile dudaklarımı biraz daha öne doğru büzdüm.

"Olmazdı. Sağ çıkan bir tek, eşim olan sen olurdun." Dedi Taehyung. Ardından dudaklarıma öpücük bırakarak anlatmaya devam etmek adına dudaklarını dili yardımı ile ıslatarak araladı.

"Fakat, Alfa Kim'in çıkmadan önce söyledikleri tekrar sinirlerimi bozdu. Ve bende biraz sana biraz da çalışanlara patladım. Bir an gerçekten gelip sana bir şey yaptı sandığım içindi ama."