OMEGA KİM ~TAEKOOK

"Benim olan, benimdir!"

Keyifli okumalar..

Evet, okulda olacaklardan habersiz bir şekilde okula ilk gidişim değildi...

Taehyung ile bir araba yolculuğunun daha sonuna gelirken, kocaman gülümsemiş ve yanağını öpmek adına ellerim ile koltuktan destek alarak ona doğru uzandım. Fakat o izin vermeyerek hem kafasını geri çekti hemde bedenimi ondan uzaklaştırmamı sağladı.

Tanrım! Evden çıkarken de o soluk renkli taptığım dudaklarını öpmeme izin vermemişti..

"Müdür ile konuşacağım, o sırada seni de sınıfına bırakırım, güzeller güzelim." Diyerek arabadan inerken, dudaklarımı büzdüm. Hadi ama, ne konuşacak ki? Derslerimde bir sorun yoktu benim. Hoseok hyung'um her zaman her şeyimde yardımcı olmuştu. Arkadaşlarım ile ilgili bir sorunumda yoktu.

Taehyung'un peşinden bende hızla arabadan inerken Hoseok hyung'u kapının hemen arkasında arabaya kocaman açtığı gözleri ile baktığını görmem ile büzdüğüm dudaklarımdan eser bırakmamış, az öncekinden daha kocaman gülümseyerek, kapıyı arkamdan açık bırakarak ona doğru koştum.

"Ggukiee~"

Hoseok hyung'un seslenişiyle uzun zaman sonra tekrar sesini duymanın verdiği etki ile gülümsemem daha da genişlerken, o da benimle aynı şekilde kocaman gülümsemiş ve sarılmak için açmıştı kollarını.

Koşar adımlarım ile okulun kapısından girip hyung'umun kollarına atladım. O da anında karşılık verip beni kucağına alırken mühür noktamda ufak bir sızı baş gösterdi. Fakat takmayarak biraz daha sokuldum Hoseok hyung'a. Çok özlemiştim onu.

Hoseok hyung bir Alfa'ydı. Onun bedeni de Taehyung'un bedeni kadar olmasa da yapılıydı ve beni gayet kolay kucağına alabiliyordu. Bu hoşuma giden şeylerin başında geliyordu. O Alfa babam ve Omega babam ile kaldığım evimize her geldiğinde onun kucağında gidiyordum her yere.

Mühür noktamda ki acı arttığı için acı ile tıslarken arkamdan belime dolanan eller ile Hoseok hyung'tan istemsizce geriye çekilmem bir oldu. Başımı arkaya doğru çevirerek beni kucaklayan Delta'ya baktığım da yüzünden bariz okunan sinir, içime garip bir hissin çöreklenmesine neden oldu.

"Canın yanıyor Jeongguk, Alfa'lar ile fazla yakın temasta bulunma." Simsiyah kararmış gözleri ve derin sesi ile beni uyararak bir şey dememe izin vermeden kucağında ki bedenimi, hiç zorlanmadan kendine doğru tamamen çevirmemi sağladı. O bacaklarımı beline dolamama yardım ederken, bende kollarımı boynuna doladım.

Hiçbir şey söylemeden elinin biri kalçamdan destek verirken diğerini enseme atıp, ense kökümdeki saçlarımı okşayarak başımı boynuna gömmemi sağladı. Acımı alıyordu. Sürekli olarak beni düşünüyor ve şuanda acımı alıyordu.

Ensemde ki elini sırtıma indirerek, uzun kemikli, taptığım parmaklarının uçları ile dokunduğu noktaları okşadı. Ve Hoseok hyung'un olduğu tarafa doğru bir kaç adım attı. Ne olduğunu anlamak için kucağında dönerek yüzümü Taehyung'a yakın tutacak şekilde hyung'uma baktım.

Korku ve endişe karmaşasının yer aldığı irisleri benim bedenim ve Delta'nın sert yüzü arasında mekik dokuyordu. Bu hâli benimde korkmama neden olurken, Taehyung'a döndüm. Hoseok hyung'un aksine o, oldukça rahat ve temkinli ilerliyordu. Fakat tek sorunu yüzü fazla sertti ve insanları korkutuyordu.

Hoseok hyung'un üç adım ötesinde dururken aramızda ki bu -diğer öğrencilerin hariç olduğu- gerilim dolu sessizliği bozan Taehyung oldu. Sesi hâlâ derin ve etkileyici, aynı şekilde yüzü de sertti. Sabahtan beri ne oluyor ki bu Delta'ya? Öpmeme de izin vermedi zaten.