O kadar sinir krizi, sınıfı ayağa kaldırmak, yalanlar, doğrular, carttır, curttur derken yine buradayım.
İyi geliyorsunuz, siz ve yorumlarınız. (Yorum yazmasanızda, herkes kafasında iyi de olsa kötü de yorumlar, öyle değil mi?)
Keyifli oku(m)alar...
Daha önce korkmuştum, şimdi emin bir adım attım. Geri dönüşüm yok...
Delta, kucağında onun bedenine nazaran küçük olan bedenimle hiç zorlanmadan az önce onları dinlerken ağlayarak indiğim basamakları hızlı ve temkinli adımları ile çıkmıştı. Odamızın önüne geldiğimiz an bana ufak bir bakış atıp yarım ağız sırıtarak kapıya yöneldi.
Yaptığı en ufak hareket kalbimin teklemesine, nefeslerimin hızlanmasına, dengemin şaşmasına sebep oluyordu. Ve o sanki bunu biliyormuş gibi daha da üstüne giderek yapmaya devam ediyordu.
Kapıyı açar açmaz içeriye girmiş ve doğrudan banyoya ilerlemişti. Bu sabırsızlığına karşılık kollarımı boynuna sarıp, başımı da beraberinde boynuna gömdüm. Tanrı şahit, Feromonları bile azdırıcı etkisi yaratıyordu üzerimde. Sadece onun kokusuyla bile gelebileceğim gerçeği yüzüme tokat misali çarparken, yutkunarak Taehyung'un boynundan başımı kaldırmadan, ne yapacağını kestirmeye çalıştım.
"Ya da Jeongguk, sırayla da alabiliriz du-" Başımı hışımla bulunduğu noktadan kaldırıp dolgun, soluk renkli dudaklarına atıldım. Bunu yaparken ona sürtünmeye çalışmam ile ikimizin arasında kalan penisim canımı yaktı, huh..
Onu susturmak adına küçük bir öpücük bırakıp geri çekilmeyi planlarken onun beni derin ve oldukça tutkulu bir öpüşme içerisine çekerek kapağı kapalı olan klozete oturması bir oldu.
Onun oturması ile çıplak ayak tabanlarım buz gibi soğuk zemin ile buluştu. Bu yerimde biraz kıpırdanıp onun kucağına daha da yerleşmeye çalışmamı sağlarken Taehyung, dudaklarımızı hiç ayırma gibi bir niyeti olmadığını, ağzının içine çektiği iki et parçasını emerek belli etti.
Ağzına boğuk bir şekilde kesik kesik inlerken Delta sırtımda olan iki elinide belime yerleştirerek ani bir hareket ile beni kendisine bastırmasıyla ağzım açılırken, Taehyung'un dudaklarından ayrılarak başımı inleyerek geriye attım. Oh, Tanrım..
Taehyung başımı geriye attığımı fırsat bilip, dudaklarını boynuma yönlendirirken, elleri belimden kalçama indi. Büyük elleri hafif dolgun kalça yanaklarımı tek seferde sıkıca kavrarken bir yandan boynumu öpüyor, diğer yandan da beni kendisine bastırarak, kolları arasında şevkten inlemem için sebep sunuyordu.
Hiç beklemediğim bir anda boynumdan çekilerek, simsiyah irisleri ile gözlerime baktı. Ardından üzerimde ne ara bana giydirdiğini bilmediğim tişörtü çıkartarak sırtımı okşamaya başladı. Bir şeylerde mırıldandıyordu, fakat hiçbir şey anlamıyordum.
Ani bir hareket ile ellerini tekrar kalçama indirip beni kendine az öncekilerden daha sert bastırdı. Ben adıyla inlerken, o da yarım ağız sırıtarak tekrar boynuma yöneldi.
Bir yandan öpüyor, ısırıyor ve emiyorken diğer yandanda ellerini yine bana ne zaman giydirdiğini bilmediğim eşofmanımın ve boxerın içine daldırdı. Bu ani saldırısı karşısında kucağında hafif bir açı ile yükseldim. Uh!
"İstiyor musun? Son kez soracağım bir önceki kadar, yavaş ve anlayışlı olmam." Boynumdan uzaklaştığı ilk an derin Delta sesiyle söyledikleri ile ne ara kapattığımı bilmediğim gözlerimi kirpiklerimi titreştirerek araladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OMEGA KİM ~TAEKOOK
Fanfiction"Reşit olduğu gün Delta ile eşleşmek zorunda kalan omega, Prens Jeon Jeongguk." "Onun kılına zarar vereni diri diri yakmaya yemin etmiş olan Delta eşi, Prens Kim Taehyung." Semetae! Ukekook! Başlangıç Tarihi:16.10.2022 omegaverse.