OMEGA KİM ~TAEKOOK

"Delta."

Keyifli okumalar...

Taehyung'la o evde yaptığımız dağınıklığı toplayıp çıkmıştık. Sandığı geri yerine koyarken boynumda ki kolyeye ek olarak Taehyung'un bebeklik fotoğrafını almak istemiştim. O da beni kırmayıp izin vermişti.

İzin vermesinin hemen ardından fotoğrafa bakarak alayla her yere taşıyacağımı söylemiş, hemen ardından kıkırdamıştım. Fakat Taehyung sözlerimi ciddiye almış ve kendi cebinde taşıdığı cüzdanının içinde olan iki fotoğrafı göstermişti. Biri bendim diğeri ise annesi ve babaannesinin olduğu bir fotoğraf karesiydi.

Oradan çıktıktan sonra Jimin hyung ve Yoongi hyung'un evine gitmiş akşam olana kadar orada durmuş, sohbet edip bir şeyler yemiştik. Fakat ikizlerle oynayamamıştım.

Taehyung, Yoongi hyung'a benim ona vurmamı anlatırken Yoongi hyung bir yandan beni destekleyip diğer yandan da hormonlarımın şimdiden tavan yapmasına gülmüştü. En sonunda gülerken gözünden yaş gelmişti. Taehyung da onu gülümseyerek izlemişti.

Şimdi ise evdeydik ve ben tek başıma yatağımızdaydım. Tek başıma yatıyordum çünkü Taehyung alt katta, koltukta yatacağını söyleyip gitmişti.

Birincisi; Neden benden ayrı yatıyor?
İkincisi; Benden ayrı yatacaksa neden yan odadaki yatağı seçmek yerine alt katta ki koltuğu seçti?

Ondan ayrı yattığım ikinci gündü ve ben uyuyamıyordum. Kızgınlığım yakındı ve onun kokusunu istiyordum. Kokusunu, bana sarılmasını ve öpüp koklamasını istiyordum. Fakat o aşağıda benden en uzak yerde yatıyor.

Düşüncelerim ile boğuşurken aşağıdan gelen kırılma sesiyle yatakta doğruldum. Sessizce doğru mu duydum acaba diye etrafı dinledim, bir süre. Bu kısa süre içinde kırılma sesine, acı bir inleme eşlik etmişti.

Üzerimde ki yorganı kenara atarak ayaklarımı yere uzatıp ev terliğimi ayağıma geçirdiğim gibi ayağa kalktım. Taehyung iyi mi değil mi kontrol etmem gerekiyordu. Daha vücudunda ki çoğu yara iyileşmemişken yeni yara açsın istemiyordum. 

Kapıya doğru ilerlerken bir acı tıslama daha duymamla kalbimde bir acı belirirken gözlerimin renk değiştirdiğini hissedebiliyordum. Kurdum, Taehyung'un kurdu ile vakit geçirmek istiyordu. Onunla olmak istiyordu.

Üst katın koridorunun ışığını yakarak merdivenlere ilerledim. Yavaş yavaş merdivenleri inip loş bir ortama sahip salonda göz gezdirdim. Taehyung üç kişilik koltukta uzanıyordu fakat yine de ayakları koltuğun kolçağındaydı.

Yüzüne baktığımda ter içinde kaldığını gördüm, sanki her an gelebilecek bir şeyi bekler gibi duruyordu. Kaşlarını ara ara çatıyor, yüzünü buruşturuyor ve derin nefesler almaya çalışıyordu. Kokumu almış olacak ki gözlerini yavaşça araladı.

"Jeongguk'um, Güzelim. Neden yatakta değilsin?" Dedi, koltukta oturur pozisyona gelirken. Bakışlarımı yüzünden çekip göğsüne baktım. Bu loş ışıkta bile oradaki ıslaklık belli olurken Taehyung, bakışlarımı farkedip yanındaki pikeyi alıp boynuna kadar örttü.

"Seslerini duydum, sorun ne?" Dedim bakışlarımı tekrar yüzüne çıkardığım esnada. O da bana bakıyordu ve şuan üzerine gelişi güzel doladığı pikeyle komik görünüyordu.

"Bir sorun yok güzelim. Sen üşüme, hadi yatağa git. Bende biraz hava alacağım, sonra uyurum." Diyerek pikeyi üzerinden ittiği gibi arkasını döndü. Ardından arka bahçeye doğru ilerledi.

'Peşinden git!'

'Dönüşsün, onun kurdunu istiyorum.'

'Dönüşmesini söyle, dönüşün!'