OMEGA KİM ~TAEKOOK

"Sen Delta'sın, kendine gel!"

Keyifli okumalar...

Kapıdan içeriye bakması ile, buğulu olan görüş alanımdaki yüzü şokla çarpıldı. Ben ne olduğunu algılamaya çalışırken, Hoseok hyung'un önüne damlayan bir damla kan ve Taehyung'un baskın Delta sesi ile söyledikleriyle olduğum yerde çakılı kaldım.

"Benim olan, benimdir!"

Taehyung'un gür Delta sesi bütün okulu inletmeye yeterken düşünme yetimi kaybettiğimi hissediyordum. Göz kapaklarım saniye saniye ağırlaşıyor, ruhum vücudumdan ayrılıyordu sanki.

Kaburga kemiklerim göğüs kafesime her salise daha fazla acı getirerek batıyor, göz kapaklarım kendi ağırlıklarını kaldıramaz hâle geliyordu. Bilincim yavaş yavaş tamamen kapanırken, son işittiğim ne ara buraya geldiklerini dahi idrak edemediğim Jimin hyung'un çaresiz seslenişleriydi.

"Jeongguk, dayan bebeğim. Delta burada, sakin ol. Jeongguk!"

***
Başımda kendini aşırı derecede belli eden ağrı ile gözlerimi güçlükle araladım. Taehyung'la kaldığımız odadaydım, en son duyduğum Jimin hyung'un çığlıkları hâlâ capcanlı yankılanıyordu kulaklarımda.

Yavaş yavaş kendime gelirken, yatakta ağır hareketler ile doğruldum. Görünürde kimse yoktu. Bu içime bir tedirginlik silsilesinin çöreklenmesine neden olurken yataktan çıktım. Aşırı yavaş adımlarımla kapıya ilerlerken duyduğum bağırışmalar ile kapıyı açmakla açmamak arasında kaldım.

Biraz dinlemeye çalıştıktan sonra kapıyı yavaşça aralarken, Taehyung, Jimin hyung ve Yoongi hyung'un bağırışları kulağıma nüksetti. Hararetli bir şekilde kavga ediyorlardı. Yine yavaş adımlarım ile merdivenlerin başına gelirken, kavga sesleri daha net ilişti kulağıma.

"Sen Delta'sın, kendine gel Taehyung!" Yoongi hyung'un gür sesi ile konuşmalarına daha çok dikkat kesilirken, onun baskın Alfa olduğunu yeni öğrenişim ile gözlerim şokla irileşti.

"Ben gayet kendimdeyim Yoon, kapatın konuyu." Taehyung'un bağırmasa bile sert çıkan sesi ile, olduğum yerde ben bile irkildim. Ki Jimin hyung'da bu hararetli konuşmanın tuzu biberi oluyordu.

En son Hoseok hyung'un önüne damlayan kan damlasında takılı kalmıştım. O da aynı benim gibi irileştirdiği gözleri ile izliyordu kapıdan içeriyi. O an hissettiğim şeyleri bu yaşıma kadar hiçbir anımda hissetmemiş olduğum gerçeğide eklenince, orada can versem yeriydi.

Merdivenlerin başında durmayı kesip bir adım attım. Adım atmamla, Yoongi hyung'un baskın Alfa sesi ile bir Delta'ya karşı gelerek bağırması bir oldu. Tanrım! Başımda feci şekilde dönüyordu.

"Üç yıl, Taehyung. Tam üç yıldır, yukarıda uyuyan Omega için bak sadece onun için, bütün her şeyi baskılıyorsun! Kurdunun sana yönlendirdiği her şeye karşı geliyorsun! Amacın ne senin!?"

Konunun benimle alakalı olduğu gerçeği başımdan aşağıya kaynar su dökülmüş etkisi yaratırken, titrek bir nefesi ciğerlerime buyur ettim. Tanrım... Hayır.

"Sadece onun için çünkü.. çünkü lanet olsun, onu incitmekten köpek gibi korkuyorum! Eğer canını yakarsam, annem gibi benden giderse... O kadar korkuyorum ki, Yoon. Ona bir şey olacak diye ben ilk sevişmemiz sırasında, ki biz Delta'lar için o ilk an sikik bir şekilde çok önemlidir, onun canını yakmamak için kurdumu baskıladım. Bunun yüzünden benimle haftalarca iletişime geçmedi. Hatta şuan bile doğru düzgün iletişime geçmiyor, onun yerine bunu vücuduma yansıtıyor.."

Taehyung'un sonlara doğru kısılan sesi ile içimden bir şeylerin kopup gittiğini hissederken sertçe yutkunarak, çoktan ağlayacağımın habercisi olan buğulu gözlerim ile merdiven basamaklarını ağır adımlarım ile teker teker indim.