"Ölücek olsam bile"

984 55 15
                                    

Sabah ışığı ve Taehyung'a öpücükleriyle uyanmış bu güzel manzara karşısında kıkırdamadan edememiştim.

Bu güzel anımızı Taehyung'un telefonuna gelen bildirim sesi bozmuştu. Ben yatakta yayılmış ve mayışık şekilde dururken o kalkmış ve telefonuna bakmıştı. Minikleri anında değişirken kaşlarımı kaldırarak onu izlemiştim ve hafif doğrulmuştum. Birine bir şey mi olmuştu?

"Sen giyin benim bir kaç görüşme yapmam gerek." Diyerek odadan ayrıldığında kafam karışsada işle ilgili olduğunu düşünerek umursamamış ve hazırlanmıştım.

Hazırlandıktan sonra yatağa oturmuş onu beklerken onun bağırma sesleri kulağıma doluyordu ama net olarak anlayamıyordum hiç bir şekilde.

Daha sonra yanıma geldiğinde sakin görünüyordu ama rol olduğunu anlayabilicek kadar onu tanıyordum.

Hep böyle oluyordu. Harika günümüzü hep Taehyung'un işleri bozuyordu ve ben bundan gerçekten sıkılmıştım.

Hastane sandalyesinde otururken ne kadar strese girebilirsem o kadar stresliydim şu anda. Sadece isimlerin yanıp söndüğü ekrana bakıyor ve ismimin yanmasını bekliyordum.

Taehyung'ta bu gün bütün programını iptal etmiş ve beni yanlız bırakmamıştı. Elindeki bir sürü dosya kağıdına bakarken kaşlarını çatmış ve oldukça ciddi görünüyordu. Hatta o kadar ciddiydi ki elinde telefon doktor bir arkadaşına kağıtta görünen her bir değeri soruyordu. Hatta bana sabah sabah Londra'ya gidip orda kontrol yapmak hakkında bir kaç şey demişti ama ben onun abarttığını söyleyerek reddetmiştim. Ama eğer minik bir risk bile gözükürse Londra'daki doktora gitmeye söz vermek zorunda kalmıştım. Şu anda da büyük ihtimal ordaki doktora değerlerimi atıyordu.

2 saatte yakındır sonuçları beklerken falan sürekli bu aptal sandalyelerde oturduğumuz için götüm uyuşmuştu. Bu yüzden pozisyon değişikliği yapabilmek için sağ bacağımı sol bacağım üstüne atarak kafamıda dinlendirebilmek adına Taetae'nin omzuna koyarak gözlerimi yumdum.

1 ve 2
2 saniye sonra hemen bana dönmüs ve etrafı rahatsız etmemek için kısık sesindeki endişeyle konuşmuştu. "Bir şey mi oldu iyi misin?"

Sadece kafamı aşağı ve yukarı salamakla yetindim gözlerimi açmadan oda tek kolunu belime atarak daha rahat bir pozisyona gelmemi sağladı.

Bir süre sadece öylece omzuna yaslı gözlerim kapalı şekilde fermonlarını soluyarak geçirdim.

Tam minik bir uykusa dalıcaktım ki sesiyle kendime gelmiştim. İsmim yanmış olmalıydı. Birlikte odaya girdiğimizde biraz gergindim ama Taehyung biraz daha sakinleşmiş gibiydi belkide Londra'da ki doktor iyi bir şeyler demişti.

Doktorun karşısındaki koltuklara oturduğumuzda kısaca birbirimize selam vermiştik.

Boynunda asılı olan gözlükleri gözüne taktı yaşlı alfa ve kağıtları bir süre inceledi. Ben gerginlikle doktorun ağzından çıkçak tek kelimeyi beklerken o bunu umursamaz bir şekilde gözlüğünün üstünden bana ve Taehyung'a bakmıştı.

"Bu mu bahsettiğin alfa?"

Gözlerim büyürken Taehyung'un yanlış anlamasından korkarak Tae'ye bakmıştım. Oda bana bakarak hafif sorgular gibiydi. Neden ondan bahsettiğimi merak ediyor olmalıydı. Doktora dönerek kafamı aşağı yukarı salayarak yanlış anlaşılmamak için konuşucaktım ki doktor kafamı salladığımı gördüğü gibi konuşmaya başlamıştı.

"O halde güzel. Onunla birlikte kızgınlığını geçirebilirsin. İkimizde baskın türdensiniz sonuçta. Ayrıca üstüne bu kadar korumacı fermon sindirdiğine göre sevgili olmalısınız. Resmen seni kokusuyla işharetlemiş gibi duruyo."

First And Last Love |Taekook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin