"Yalandı."

248 13 3
                                    

Ağlamaktan hafif şişmiş gözlerini açmaya üşenerek yan yattığı yatakğa sırt üstü uzandı ve baş ağrısından dolayı kaşlarını çatarak inler gibi boğuk bir ses çıkardı ağzından.

O sırada yatakta oluşan hafif baskıyı ve kıpırtıyı hissettiğinde hala açmak istemediği gözleri arasından elini kaldırdı ve yanındaki bedene ulaşmaya çalışırken sessizce çatalı sesi arasından fısıldadı.

"Taehyung."

Hemen elini tutu sevdiği adam ve onun belini kavrayarak kendine doğru çekerek yanağına minik bir öpücük bıraktıktan sonra kulağına fısıldadı.

"Buradayım bebeğim."

Gözlerini zorlukla açtı Jungkook gün ışığı gözlerine geldiği için bir kaç kez kırpıştırdı ardından böyle alışamıyıcağını anlayarak yanında uzanan sevgilisinin vücudunu yüzüne siparlik olarak kullandı. Işığı biraz olsun engelleyebildiğinde onun gözleri içine baktı hafif kızarmış gözlerle.

Dün gerçek anlamda o kadar çok korkmuştu ki. Taehyung'un onu koyduğu odanın kapısını sevdiği adam açtığında onu başka birisi sanıp ona ateş bile etmişti. Neyse ki silah konusunda başarılı olmaması o an için iyi bir şeydi.

Dün olanları hatırladıkça gözleri tekrar dolsada uzanıp sıkı sıkı sarıldı alfasına. Ona bir şey olucak diye çok korkmuştu.

Ardından uzanıp tek elini onun yumuşak yanağına koydu ve dudaklarını birleştirip derin bir öpücük bıraktı.

Geri çekildi, tekrar öptü.
Ve tekrar, tekrar, tekrar...

En sonunda ince bir göz yaşı tekrar gözünden sızarken konuştu.

"Söz ver."
Derin bir nefesle doldurdu ciğerlerini.
"Yalvarırım söz ver bana Taehyung. Beni bu hayatta yanlız bırakmıyıcağına söz ver."

Alınlarını birleştirdi bebeğiyle. Burunlarını birbirine sürtterken teninden yükselen fermon kokusunu soludu ve fermonlarını daha fazla sakinleştirici yaymaya çalıştı bebeğini sakinleştirmek için.

"Sana elimde olmayan şeyler için söz veremem."

En sesindeki tişörtü sıkı sıkıya tutu Jungkook. Gözleri daha fazla doldu ve ağzından minik bir hıçkırık koparken titreyen sesiyle konuştu.

"O zaman elinde olsun lütfen."

Jungkook'un konuşması ardından bıkın bir nefes alıp verdi Taehyung. Omeganın bir kaç dakikalığına kalbine bir sızı düşerken kollarını yavaşça ondan ayırdı.

Alfası ondan bıkmış olmalıydı. Kendini açıklamak için hemen söze atıldı.

"Taehyung ben mızmız biri gibi gözükmek istemiyorum ama lütfen beni anla ne kadar korktuğumu anla. Seni seviyorum. Seni o kadar çok seviyorum ki dayanamam. Eğer sana bir şey olursa dayanamam. Lütfen bir yolu yok mu bu işi bırakmanın?"

Olmadığını oda biliyordu aslında. O gün sadece bunca zaman içine attığı onun ölüm korkusunu dışa vurup dile getirdiği ilk zamandı. Bir dahada böyle bir şeyi dile getirmedi çünkü hiç bir faydası olmazdı. Taehyung zamanında o kadar çok kişinin canını yakmak zorunda kalmıştı ki. Şimdi işten çekildim diyerek yer altını bıraktığı duyursa ne yaparlar ne ederler onu geri bulurlardı. Bunu biliyorlardı ikiside.

O gün sadece ölmemek için daha çok çabalıyıcağına daha dikkatli olucağına söz verebildi Taehyung. Jungkook'ta onun bu sözüyle yeterli olmayı öğrenmeyi öğrendi...

...

Jungkook'tan

Aynada gördüğüm görüntüm beni tatmin edemiyordu. Kilo almaya başlamıştım çünkü. Tartıda tam 5 kilo fazla gözüküyordum ve buda basenlerimin ve karnımın şişmesine sebebiyet veriyordu.

First And Last Love |Taekook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin