Sıcak göğüsün üstünde gözlerimi açmış ve bir süre öylece etrafımı sarmılamış fermonlarını soluyarak göğsüyle bakışmış ardından tekrar gözlerimi yumarak uyuyo taklidi yapmaya başlamıştım.
Ben uyanana kadar onunda kalkmıyıcağını ve sonsuza kadar böyle kalıcağımızı hayal etmiştim.
Başımı bilinçsizce göğsüne sürttüğümde sanırım yakalanmıştım çünkü dudakları arasından minik bu kıkırtı çıkarken konuşmuştu.
"Neden uyuyor takildi yapıyorsun?"
Derin bir nefes verip omuz silkmiş ve burnumu göğsüne sürterek kokusunu biraz daha cekmiştim içime.
Karnımın acısı tamamen yok olmuştu kendimi huzurlu hissediyordum ve fermonlarım heryerdeydi. Onları şu an istesem kontrol edebilirdim belki ama ikimizin karışmış fermon kokusunu solurken o kadar mayışmış hissediyordum ki edemiyordum.
"Özür dilerim... Seni kokumla işharetlerken böyle bir şeyin olabiliceğini bilmiyordum. Gerçekten üzgünüm Jungkook. Acı çekmeni istemezdim. Kim bilir ne kadar acıdı."
Son cümlesinde elli karnımı bulduğunda omegamın cilveli bir inleyişle yuvarlandığını hissetmiştim. Alfanın onunla ilgilenmesi öylesine hoşuna gidiyordu ki gerçekten. Ama asıl burda özür dilemesi gereken bendim o yüzden kafamı kaldırarak ona alttan bakmıştım.
"Asıl ben özür dilerim işlerini bırakıp gelmek zorunda kaldın. Hemde bu kadar tehlike içinde." Kafamı eğerek yana yatmış ve rahatsızlık hissiyle kıpırdanarak en sonunda dayanamayarak ellerimle yüzümü kapatıp konuşmuştum. "Kendimi şımarık bir çocuk gibi hissediyorum şu an."
Bunları yaparken asla yüzüne bakmadığım Taehyung kıkırdayarak ellerimi tututmuş ve yüzümden ellerimi sıyırarak yanağıma ve yüzüme bir sürü öpücükler bırakmaya başlamıştı. Gözlerimi kapatmış kalbimin depar atmasını engellemeye çalışarak öpücük yağmurunun geçmesini beklemiştim bir süre. Sonunda bittiğini sanarken aniden yanağımda bir ısırık hissetmemle yüzümü burusturarak acıyla sinlemiş ve onu göğsünden itmeye çalışmıştım. Dişlerini yanağımdan ayırarak biraz geri çekilmiş ve sırıtarak üstten yüzüme bakarken ben acıyan yanağıma ellimi koymuş kaşlarımı çatarak sinirlice ona bakmıstım.
Beni ısırmasını sevmiyordum çünkü canım yanıyordu ama o inatla ısırmadan duramıyordu.
Hala sırıtarak bana bakmayı sürdürmüş ve benden bir tepki beklerken ellimi yanağımdan çekerek sertçe göstermiştim.
"Git ya Taehyung. Sevmiyorum seni. Canımı yakıyosun sen benim"
Bu dediğime kıkırdayarak bana sıkıca sarılmış ve bütün ağırliğini üstüme vererek resmen üstüme uzanmış kafasını boynuma gömmüştü.
Beni ısırmış olması beynimde toz olup uçarken onun derin nefesleriyle hala üstümde bulunan kokusuyla benim kokumun karışımını derince soluduğunu fark etmiştim. Bende bu hareketiyle gözlerimi yumarak burnumu saçlarına dayamış ve derin bir soluk almıştım.
O buradaydı ve iyiydi. Görünürde herhangi bir yarası yoktu ona dokunurkende hissetmemiştim herhalde bir bandajımsı şey. Yani sanırım gerçekten iyiydi ve bende o benim yanımda bana böyle sarıldığı sürece iyiydim.
Öyle ne kadar durduğumuz hakkında bir fikrim yoktu ama sonunda üstümden doğrulmuş ve ağırlığı üstümden kalkarken yine göz göze gelmemizi sağlamıştı.
"Omegamı çok özlemişim ben."
Omegam...
Onun muydum?Bu sözüne omegam öylesine sevindiğini hissetmiştim ki içi içine sığmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
First And Last Love |Taekook|
Fanfictionİki bir birine aşık dost. |omegaverse| |alfatae&omegakook|