Bazen öyle bir karar vermeniz gerekir ki bu size ne kadar ters düşerse düşsün aslında doğru olan budur ve sizde bunu bildiğiniz için reddedemeden yapmak zorunda kalırsınız.
Benim hayatım çok basitti. Sıradan bir aile ve yaşam. Ama Taehyung'un hayatı benim tam zıttımdı. Sıradanlığın ötesinde mafya bir ailenin içine doğmuştu. Ne kadar bana anlatmak istemesede yaşadığı zorlukları tahmin etmek zor değildi. 18 yaşında belinde silahla ailesinin intikamını almaya çalışan bir çocuk için hayat nasıl kolay yada sıradan olabilirdi ki.
İntikam için yaşamıştı. O süreçte benimle hiç konuşmamış ama etrafıma yığınla koruma koyarak her yerde güvenli olmamı sağlamıştı. Çünkü Yoongi hyung'un bana dediğine göre Taehyung'u yenmenin tek yolu beni yakalamatı.
İntikamın aldığı gece benim yanıma gelmişti ve kafasını omzuma yaslayarak saatlerce ağlamıştı. Dediği üç cümle vardı sadece. "İntikam alınca acısı hafifler sandım. Geçmiyo hala acıyo. Ölmek istiyorum."
Ne kadar belli etmese de o ailesini çok seviyordu. Ne kadar 15'lerinde ona babam gibi güzel resim çizme taktikleri yerine silah kulanmayı öğretsede seviyordu onları. Babasınında bir seçeneği yoktu sonuçta oğlunu korumak istiyosa onun kendisini nasıl koruyucağını öğretmeliydi ve oda öyle yapmıştı.
O geceden sonra her zaman onun yanında olmuştum. Okula gitmemiştim onun evinde yatmış kalkmıştım. O hayata bağlanmanın bir yolu bir şekilde bulmuştu ve ölmekten vaz geçerek yaşamaya başlamıştı bir şekilde.
Onun sırf ben kafamı koyup rahat oluyım diye tekini koltuğa uzattığı bacağına kafamı koymuş uykum geldiği için kapanmak üzere olan gözlerimle filmi izlemek yerine olucak şeyleri düşünüyordum. Her an gelip buraya basabilirlerdi ama biz film izliyorduk.
Tae elini kafama koymuş saçlarımı okşarken gözlerim bir süre kapanmış sonra kendime gelerek tekrar açılmıştı. Uyumak istemiyordum onunla konuşmak istiyordum.
Zorlukla gözlerimi açıp kalkmış ve oturur pozisyona gelerek koltukta yan şekilde bağdaj kurmuş kapanmak için yalvaran gözlerimle ona bakmıştım.
Bacağından kalktığım için kafasını bana çevirerek bakmıştı. Ne olduğunu anlamak ister gibi.
"Şimdi düzgün bir şekilde konuşarak haledicez bu konuyu çünkü ikimizide etkileyen bir konu bu sadece sen yada sadece ben karar veremem. Bak dikkat et tartışma değil konuşup halletme."
Filmi durdurup düzgün bir oturma pozisyonuna geçerken kollarını göğsünde bağlayarak bana bakmıştı.
"Evet dinliyorum."
Genzimi temizleyerek ilk sorularımla başlama kararı vermiştim. "İlk başta sorularıma cevap ver lütfen. Nasıl bulmuşlar evimizi?"
"Bilmiyorum ama bu sabah bir mesaj aldım mesajda dün geceki bizim sarılarak uyuduğumuz halimiz vardı ve altında savaştan çekil yoksa ölür yazıyodu. Seninle beni tehtit ediyolar yani."
Yutkunmak zorunda kalmıştım. Belkide hiç öğrenmeseydim daha iyiydi.
"Peki. Ben tek bir şey diyebilirim sanırım bu konuda Taehyung seni bırakmak istemiyorum."
Ellerini birbirinden çözerek bana biraz yaklaşmış ve elimi tutarak konuşmuştu. "Bırakmıyıcaksın sadece biraz ayrı kalıcaz."
"Ayrıda kalmak istemiyorum. Benim güvenliğimden endişe ediyorsan eğer sana sadece şunu diyebilirim Taehyung beni en iyi sen koruyabilirsin. O korumalarına güvenemezsin Yoongi Hyung dışında hiçbirinin içinde ne olduğunu bilmiyorsun. Ajan yada sapık olabilirler. Üstelik hepsi alfa. Senin dışındaki alfalardan korktuğumu biliyosun. Onlarla başka bir eve gitmek yada yurtdışına çıkmak istemiyorum. Üstelik sağlık durumum ve omegam bu kadar dengesizken hiç istemiyorum. Ya orlardada kızgınlığım birden başlarsa. Evet doktor bir alfayla geçir dedi ama ikimizde biliyoruz ki bunu yapmıyıcam ama yinede senin o korumaların beni koruycak mı böyle bir durumda yoksa üstümemi saldırcak bilemezsin. Baskın omega fermonlarına biliyoruz ki çoğu alfa karşı koyamıyo senin gibi. 16 yaşımda yaşadığım şeyleri tekrar mı yaşamamı istiyosun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
First And Last Love |Taekook|
Fanfictionİki bir birine aşık dost. |omegaverse| |alfatae&omegakook|