"Gelebilir miyim?"
İçinde bulunduğum geniş odanın kapısı tıklatarak açıldığında penikle hemen fırçalarımı gazete kağıdının üzerine koyup ayaklanmaya çalışmış kıçıma giren ağrı yüzünden biraz yüzüm buruşsada ayağa kalktığımda kapıya doğru ilerlerken panikle konuşmuştum.
"Hayır hayır gelmek yok!"
Kızgınlığımızın son günüydü ve sabah birlikte güzelce uyanıp tatlı minik öpücüklerimiz ve kahvaltı faslımızıdan sonra Taehyung uzun zamandır doğru düzgün işleriyle ilgilenemediğini söyleyerek biraz çalışmak için çalışma odasına geçerken bende atölyeye çevirdiğim odaya girmiş öncede çizimini yaptığım bir tuvali renklendirmeye başlamıştım.
Kapıdaki Taehyung'u elimin temiz tarafıyla ittirerek dışarı çıkarmış ve o onu içeri almadığım için şaşırmış şekilde bakarken kapıyı kapatıp sırtımı kapıya yaslarken konuşmuştum.
"Hepsini bittikten sonra görmeni istiyorum."
Dediğime sırıtırken temas etme ihtiyacıyla elini belime koymuş ve dudaklarıma eğilirken mırıldanmıştı.
"Bende düşünmüştüm ki birlikte biraz vakit mi geçirsek acaba?"
Dediği şeyle istediği şeyi anlarken dudağına uzanıp tatlı bir öpücük bıraktıktan sonra dudak büzüp konuşmuştum.
"Deliğim acıyor ama..."
Kıkırdayarak eğilip dudağımı ısırmış ardından ben mızmızlanırken kulağıma sokularak konuştu.
"Bizde başka şeyler deneriz."
Gözlerim büyürken beni kucakladığı gibi koşturarak yukarı çıkarmaya başlayınca kahkahalara boğulurken kollarımı düşmemek için ellerimi değirmeden boynuna sarmıştım.
"Dur! Düşücem!"
Oda kahkaha attarken benim gibi bağırarak "Seni asla düşürmem!" Demiş merdivenlere tırmanmaya başlamıştı.
İkimizde kahkahalarımıza boğulurken kendimi hiç olmadığım kadar huzurlu ve mutlu hissediyordum.
Yukarı çıkıp yatak odasına yönlendiğini görünce bağırarak onu durdurmuştum.
"Ellerim!"Oda sonunda ellerimi hatırlayınca odanın kapısından sanki acalemiz varmış bir şeye yetişçekken başka bir iş daha çıkmış gibi sıkıntıyla üflediğinde kıkırdayarak ayaklarımı sallamıştım.
Beni tuvalete götürüp lavabo önünde indirip hızlı hareketlerle suyu açıp eline sabun sıkarak ellerimi yıkamaya başlamıştı.
Benim yıkamama izin vermeden kendi hızlı hızlı yıkamasına kahkahalarla gülmüştüm. Gerçekten bu çocuksu heycanları olan kişi mi bir alfa, hemde mafya lideriydi. Buna asla inanmazdım.
Ellerimi bütün boyalardan arındırıp yıkadıktan sonra ona doğru dönüp iki elimi yanağına yaslayarak uzanıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Anında kolları belimi sardığında minik öpücüğümüzü bozup dudaklarımızı birbirinden ayırdım ve minik bir mesafeyle birbirimize bakarken uzanıp tekrar öpüşmeye başladık.
Derin öpüşmemize dillerimizde dahil olduğunda Taehyung hızla elini kalçalarıma indirmiş buna gülümserken iki lobumuda sertçe sıkarak beni kaldırmıştı.
Bu hisle ve sarsıntıyla dudaklarımız ayrılırken minik şımarık bir inilti bırakırken bacaklarımı onun beline sardım.
İkimizde tekrar birbirimizin gözleri içine bakarken kıkırdadık ve tekrar orta yolda dudaklarımızı buluşturup öpüşmeye başlarken kollarımı onun boynuna dolayarak imkanı var gibi yüzlerimizi biraz daha yaklaştırmaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
First And Last Love |Taekook|
Fanfictionİki bir birine aşık dost. |omegaverse| |alfatae&omegakook|