"Hislerimizi konuşucaz bebeğim."

557 34 12
                                    

"Şurdaki pastayı alabilir miyim acaba?"

Omegaya kıza gösterdiğim bol çikolatalı gözüken pastayı hazırlarken bende çantamdan parayı çıkarmakla meşguldüm.

Sonunda pastayı aldığımda parayı uzatmış ve iyi günler diliyerek dükyandan dışarıya ilerlemiştim. Ama daha dışarıya çıkamadan bir ses beni durdurmuştu.

"Jungkook"

Sanki tanıdıkmış gibi gelen sese doğru döndüğümde gördüğüm bedenle şaşkınlık ve mutlulukla gözlerim kocaman olurken gülümsemiş ve ona doğru koşturmuştum.

"Namjoon."

Benim için sıcak bir gülümsemeyle açtığı kolları arasına girerek tek kolumu omzu üstüne diğerinide kolu altına sıkıştırarak sıcak bir sarılma vermiştim.

Onu gerçekten çok uzun zamandır görmemiştim ve o kesinlikle güvendiğim sayılı alfalardan biriydi. Onunla neden konuşmayı bıraktık bile bilmiyordum sadece mazun olduktan sonra aramıza bir soğukluk girmişti işte.

Geri çekilip birbirimize gülümserken konuşmuştum.

"Tanrım seni gördüğüme inanamıyorum. Nasılsın?"

"İyiyim sen nasılsın?"

"İyiyim bende."

Yüzümüzden hala gülücükler eksik olmazken bir şey konuşmadan önce Namjoon bir adım geri çekilmiş ve arkamızdaki masadaki omegayı görmemi sağlayarak konuşmuştu.

Açıkçası biraz bana kötü(?) bakıyordu.

"Tanıştırıyım eşim Seokjin."

Duyduğumla gözlerim büyürken şimdi neden kötü baktığını anlamıştım. Sanırım Namjoon'a sarıldığım için yanlış anlayarak kıskanmıştı haklı olarak. Biri aynısını Taehyung'a yapsa kesinlikle bende aynı tepkiyi gösterirdim o yüzden gerçekten elimden geldiği kadar samimi bir gülümsemeyle elimi uzatarak konuşmuştum.

"Çok memnun oldum bende Jungkook. Namjoon'un liseden arkadaşı."

Ne olup bittiğini anladığını gösteren baş sallaması ve gülümsemeyle elimi sıkmıştı.

"Bende memnun oldum."

Ellerimizi ayırdığımda Namjoon ne kadarda onlara katılmam için ısrar etsede güzel bir anda olduklarını düşünerek reddetmiş ve onları yarın akşama yemeğe gelmeleri için ikna edip ikisininde numarasını almıştım. Tek Namjoon'un numarasını alarak tekrar kötü bakışlara maruz kalmak istememiştim zaten yeterince yanlış anlaşılma olmuş ve bu beni gerçekten rahatsız etmişti. Aslında Namjoon'un mutlu olduğu birini görmek beni gerçekten mutlu etmişti çünkü lisedeyken çoğu zaman ona asılmak istiyen omegaları reddettiğini hatırlıyordum. Ona yanlız ölüceksin dediğimde bana 'ben sadece bir tane olsun sonsuza kadar sürsün istiyorum.' diyor sonrada aynı şeyi benim alfalar yaptığımı söylerek benimde yanlız ölüceğimi söyleyerek bana sataşıyordu. Ama aslında o zaman bile sesli olarak dile getirmesekte ikimizde Taehyung'tan gözlerimi alamadığımı biliyorduk.

Ben hala benim için tek olan şeyin peşinde koşuyor. O ise tek ve sonu bulmuş mutlu bir hayata başlamıştı anlaşılan.

Oradan ayrılarak pastamı bacaklarım arasına sıkıştırıp elektirikli motorumla evimize doğru sürmeye başlamıştım.

Arabaların yanından geçiyor, kendi kendime mırıldanarak kimsenin duymıyıcağı seste şarkı mırıldanıyordum. Boynumun altı kaşınmaya başlayınca mırıldanmamı kesmiş tek elimle boynum altını kaşıyarak kafamdaki kaskın altındaki ipi çözmüştüm. Taehyung orayı bağla diyip durur bağlamadığımı görürse çok kızardı ama napıyım kaş8ndırıyordu her seferinde.

First And Last Love |Taekook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin