Gel artık
Sözüm, sabrım kalmadı🕷
■][■][■
12. Bölüm
Başıma dayanan namlunun ucuna attım elimi. Sımsıkı kavradım metali. "Ne yapıyorsun lan manyak ?" dedi bunu beklemeyen herif.
Yüzümü ondan tarafa döndüm. "Sık" dedim kafamdaki silahı tutan elimi sıkılaştırarak. "Sıkabileceksen sık hadi."
Adamın gözleri büyüdü. "Delirdin mi ne yapıyorsun?" diye sordu anlamsızca.
"Delirdim, deliyim. Ne yapacaksın?"
"Bıraksana be kadın namluyu.." Elimden kurtulmak isterken silahı da başımdan biraz olsun uzaklaştırmış oldu.
Bunu fırsat bilerek bileğini büktüm ve elinden kaptım silahı. Ardındaki adama tekmemi savurup geriye kaçtım ve silahı onlara doğrulttum. Silahsız kalan ellerini havaya kaldırırken diğeri aynı benim gibi silahını doğrultmuştu bana.
"Beni almaya sadece ikinizi mi yolladı yani ?" Bu biraz komikti. "Hayatta inanmam."
"Kimsin sen ?" Dişlerini sıka sıka konuşuyordu. Bu kadar çabuk başarısız olmak ağrına giderdi tabi. Dahası da vardı ama. Mesela ben böyle başarısız gitsem o eve neler olduğunu biliyordum. Bu adama da olacaktı. Eğer ki beni onlara teslim etmezse bu gecenin sabahına karşı hesabını bizzat Ekber Ersin görecekti.
Silahsız duran kaşında açık yarası bulanan adam "Biz kimiz nereden biliyorsun? " diye sordu.
"Ekber'in itleri olduğunuzu mu nereden biliyorum?"
Birkaç şey vardı bunu anlamaya yardımcı olan. Bir bu marka silahı ülkeye gizli saklı sokan asıl isim oydu. İki bileklerindeki izler kendiliğinden oluşmayacak kadar bariz, nasıl olduğunu bileceğim kadar tanıdıktı. Ve üç onu asıl ele veren şey üstlerine sinen o kokuydu. Benzin kokusu.
Bir işi verdiyse eğer size üzerinize benzini dökerdi göndermeden önce. "Başarısız olursan geldiğinde çakmağı ben çakarım" demekti bu. Tehdit insanı başarmaya mecbur bırakırdı. Ekber buna inanıyordu. Gerçekten bunu yapar mıydı ondan emin değildim. Tek başarısızlıkta ipini çeker miydi kendi eğittiği çocuklardan birinin ? Bilmiyordum çünkü hiçbir zaman eve elim boş dönmemiştim. Yanmaktan korkuma değil, Ekber'in beni zorla önünde diz çöktürmesine izin vermektense ölmeyi yeğlediğim için.
"Nereden biliyorsun?" dedi yine aynı adam. Bu sefer kontrolsüzdü. Sesinden, kocaman açılmış gözlerinden ve sıkmaktan titreyen elinden anladım ki korkuyordu. Şimdiden..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DESİSE | Nestes'in Kızı
General Fiction"Kıskandın mı yoksa?" derken onu taklit ediyordum. Benim aksime katı ifadesini bozmadı. "Kıskanmaya hakkım yok." Pekâlâ, böyle bir cevap beklemiyordum. "Beni terk ederken sana dair hissedebileceğim her şeyin hakkını benden aldın. " Boğazıma bir y...