kimse yok- yarı texting✔️

o n ü ç.

Yine merhabalar.

Bugün bölüm tüfeği gibi bölüm atıyorum askolar

Yine flashback devam ediyoruz.

Bölüm Şarkısı;

Bir Hadise Var- Mabel Matiz.

İyi okumalar<3

-

Luna'dan.

Flashback. Hastane.

Gece saat üçe doğru gelirken yine uyanmıştım.

Hazan uyuyordu.

"Hazan, uyansana." dedim mırıldanarak. Hızlıca uyandığında bana döndü.

"Bir şey mi oldu?" diye sordu bana.

"Üşüyorum, şu örtüyü örter misin üstüme." diyerek kalın olan örtüyü gösterdim gözlerimle. Ayağa kalktı ve örtüyü alıp üzerime güzelce örttü.

"Sağ ol." diyerek ona doğru dönmeye çalıştım ama bedenimdeki acılar yüzünden yapamadım.

"Bekle," dedi ve bana yaklaşarak belimi sıkıca tuttu ve düz duran bedenimi sol tarafıma doğru çevirdi.

"Canın acımadı umarım." diyerek sandalyesine geri oturdu.

"Kolum acıyor biraz, o zaten acıyordu." diye cevapladım onu.

"Özür dilerim Luna, gerçekten özür dilerim. Kendimi affettiremeyeceğimi bile bile özür diliyorum senden." dedi yüzüme doğru eğilerek.

"Telefonunu versene." dedim onu umursamadan.

"Neden?" diye sordu bana.

"Benimkini kırdılar ya hani Hazan. Bir şeye bakacağım." dediğimde bana telefonu verdi.

"Biz malız galiba." diyerek ona baktığımda sonradan aklına geldi ve onun yardımıyla merak ettiğim şeye bakmış oldum.

"Tamam, kulaklığın tekini bana takar mısın?" diye işaret ettiğimde yaklaşıp kulaklığı taktı bana ve şarkı çalmaya başladı.

"Neyse ki kablosuz kulaklık, dip dibe değiliz." dedim imayla. Kulaklıktan şarkı çalarken gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı.

"Umarım bir gün beni affedersin ay ışığı."

-

3 saat sonra

Kısa bir uyku sonrası, 3 saat kesintisiz uyumuştum. Saat sabah altıydı ve hava aydınlanmamıştı ama acıktığımı hissediyordum.

"Hazan, uyanır mısın?" diye seslendim Hazan'a.

Hazan kalktı ve boynunu döndürdükten sonra biraz kendini esnetti ve bana döndü.

"Günaydın Luna." dedi.

"Günaydın, ama ben acıktım. Doktora sorman gerekiyor, yemek geliyor ya." dediğinde başını salladı ama hemşire içeri girmişti.

"Günaydın Luna Hanım," dedi hemşire. "Test sonuçlarınız çıktı. Sonuçlarda beklediğimiz gibi kötü bir durum söz konusu değil, sadece 2 gün daha kalacaksınız burada." dedi ve bir şeyler daha söyledikten sonra geçmiş olsun deyip yanımızdan ayrıldı.

-

Hazan gidip doktora sordu ve bir sorun olmadığını söylediklerinde benim isteğimle sadece bir sütlü simit ve çay alıp gelmişti kantinden.

Şimdi ise annem yardımıyla yiyordum, hayır Hazan şu an uyuyordu.

"Hazan'ı çok yormadın değil mi gece?" diye sordu annem.

"Anne bu hâlimle ne yapmış olabilirim? Ayrıca yorulursa yorulsun, beni bu hâle getirmeden önce düşünecekti." diyerek emin bir tavırla konuştum.

Biraz sonra odaya abim ve abimin sevgilisi Gül abla girmişti.

"Saat kaç oldu neden uyuyor bu çocuk?" diye sordu Gül abla.

"Bırakın uyusun, gece çok uğraştırdım onu. Başımda bekledi de." dedim onlara.

"Ben beklerdim ya kuzum," dedi Gül abla.

"Anne doydum." dedim ve geriye yaslandım.

"Şu son lokma ama kızım." dediğinde zorla son kısmı da ağzıma atmıştım.

"İlaç olsun kuzuma." dedi annem bana.

-

Öğlen saatleri.

Hazan uyanmıştı ve Gül abla ile başımda bekliyorlardı.

"Çok sıkıldım burada." diyerek ofladım ben.

"Dayan, geçecek." dedi Hazan bana dönerek.

"Kalbimin kırıklığını nasıl geçireceksin Hazan?" diye sordum ona.

"Geçiremeyecek, biraz zor o." diye yanıtladı Gül abla.

"Boynum tutuldu burada, masaj yapar mısın Gül abla?" diye sordum ona.

"Hazan yapar." dediğinde oflayarak başımı eğdim. Hazan ise sırıtıyordu.

"Sırıtma salak salak, aptal." dedim mırıldanarak. Nazik haraketlerle boynuma biraz masaj yapmıştı Hazan.

"Benim özürlerim, senin teşekkürlerin bitmiyor be ay ışığı." diyerek fısıldadı kulağıma Hazan.

-

Sen sus Hazan.

Good night

-Gecenin Yazarı.