o n y e d i.

60 22 88
                                    

Valla baya ilerlemisiz omg

Heyyyooo

Bölüm Şarkısı;

Hope Not- Blackpink.

Bu sefer günümüz;)

-

Luna'dan.

Günümüz.

"Hazan, peki neden gittin o gün?" diye sordum ona. Başını boynumdan kaldırdı ve derin bir iç çekti.

"O hikaye daha da uzun aslında," dedi ve anlatmaya başladı.

"Anlatır mısın peki bana?" diye sordum ona sessizce.

"Sonra sarılır mısın bana? Çok özledim seni..." dedi masum bir tavırla bana.

"Sarılırım." dedim sessizce ve anlatmasını bekledim.

"Biliyorsun o olaydan sonra, yani kaza. Hâlâ söylemek bile içimden gelmiyor ama senin yanında çok durdum, hep destek olmaya çalıştım fakat seni durdurup 1 hafta sonra benden ayıran şey neydi diye sorarsan, hastalığımdı Luna. Hastalığım süresince iyileşmek için bir doktorla görüşmüştüm ve o yurt dışındaydı, seni tekrardan bununla üzmek istemedim ve o yüzden söylemedim ve sustum. Yeni bir hat almam gerekiyordu o ülke için ve oradan aslında sana yazdım sonradan değiştirip. Bu hattı ise sonsuza kadar kapattım, şimdi hastalığım geçti gibi ama tekrardan atağa geçebilir. Geçmeden tekrar yanına gelmek istemedim, her gün yine aklımda sen vardın, her gün seninle vedalaştım ama işte tekrar mucizelerle yanımdasın Luna, artık tekrar gitmeni istemiyorum. Sana söz verdiğim gibi geri geldim, belki beraber her şeyi çözebilirdik ama o an o üzüntüyle bir aptallık yaptım ve sonrasında pişman oldum, belki o gün söyleseydim her şey daha iyi olurdu ama bunu devam ettirmem gerekiyordu. Her neyse, şu an buradayız ve artık günümüzü konuşalım istiyorum, geçmişi kapatalım istiyorum." diyerek ellerimi tuttu.

"Geçmişi kapatıyorum ama yaralar ve hatıralar tekrar açıyor, geçmiş hiç kapanmaz veya unutulmaz." dedim ona içten bir şekilde.

"Ne hastalığıydı?" diye sorarak ona yaklaştım.

"Boş ver, geçti gitti zaten." dediğinde onu susturarak tekrar sordum. "Neydi, Hazan?"

"Tümördü, ama küçüktü ve operasyonlarla alındı merak etme." dedi sadece. Yerimde  donup kaldım ve sonra ona kollarımı doladım. Elleri belimde yer aldığında başımı omzuna yaslayarak dışarıyı izledim. O ise tekrardan başını boynuma gömmüştü.

"Seni üzdüğüm, kırdığım her an için sarılmak istediğimi söylemiştim. Sarılmaya devam edeceğim Luna, üzmesem de kırmasam da sarılmaya devam edeceğim sana." diyerek belimdeki ellerini bırakmak istemezmiş gibi sıkılaştırdı.

"Kokun hâlâ aynı, parfümünü değiştirmemişsin, sana almıştım eskiden çok seviyorsun bu kokuyu diye." dedi Hazan gözlerini yüzüme dikerek.

"Değiştirmedim, artık değiştirebilirim ama." diye fısıldadım ona. Gözlerini benden ayırıp denize dikti.

"Üşüyeceğiz, arabaya geçelim mi?" diye sordu bana.

"Olur." diye mırıldandım ve onun yardımıyla ikimiz de ayağa kalkarak arabaya yürümeye başladık.

"Barıştık mı?" diye sordu bana masum bir şekilde.

"Barıştık Hazan, affettim. Umarım sen de beni affetmişsindir." dediğimde arabaya binmiştik.

"Nereye gideceğiz? Eve bırak beni istersen." dediğimde o ise sürmeye başladı.

"Beraber olabileceğimiz bir yere götüreceğim seni Luna, merak etme uzun sürmeyecek ama ikimizin de ruhunun dinlenmeye ihtiyacı var." dedi bana. Başımı sallayarak önüme döndüğümde kalbim küt küt atıyordu.

Evet, ben hâlâ ona aşıktım.

-

Gezin, tozun, eğlenin askolar benim yerime de, burası da yağmurlu işte...

-Gecenin Yazarı.

kimse yok- yarı texting✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin