dix { sanat sensen, sanat en çok benim için

3.7K 326 311
                                    

(dikkat dikkat attention please, bölümümüz cinsellik içermektedir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(dikkat dikkat attention please, bölümümüz cinsellik içermektedir.)

Sert bir adamdı. Hiç şüphesiz taehyung sert bir adamdı. Bütün o asil şaşasına rağmen, yüreğinin en içindeki merhamet dolup taşan yanına rağmen, gülüşüne rağmen, sahi gülüşüne inat baharı en uzaklardan getiren, sert bir adamdı.

İlkbahar gibi bakardı bütün ayaz kışına tezat. Okunacak roman çözülecek bilmece gibi görünürdü fakat ne o roman biterdi ne o bilmece çözüme kavuşurdu gün sonunda. O ne kadarını isterse o kadarına tamah etmek zorundaydınız. Cimri bir yazar, küstah bir dahiydi.

Önünde bulunduğu sert masaya dayadığı zarif elleri, dirseklerine kadar sıyırdığı dağılmış gömleği ve ikide bir karıştırıp durduğu saçlarıyla fena halde sert görünüyor, sonra bakışları bana değiyor, dudakları kıvrılıyordu iki yana. Sertliğini tuzla buz kalbimi de avuçlarında oyuncak ediyordu zahmetsiz.

Aldığımız cevap mektubundan sonra biraz zaman geçmesini beklemiştik, ben her ne kadar geç kalıyor olduğumuzu, hemrn harekete geçmemizi söyleyip üstüne diretsem de taehyung beni o yatağa bağlamıştı adeta. Tamamen iyileşmeden değil bir hamlede bulunmak plan program bile yaptırmamıştı.

Aradan geçen iki hafta ve artık iyiden iyiye iyileşen yaramla bugün kalkabilmiştim sonunda. Ve şimdi, sahiden düğünüm planlanıyordu. Düğün adı altında da ittifakın toplanmasını, ilk toplantılarını. Taehyung'un sarayında, onun tarafından düğün gecemizde yapılacak olan toplantıyı planlıyorduk.

O sarayının krokisi elinde toplantı için yer seçmeye çalışırken ben de elimdeki tek tek özenle yazılmış mektupları son bir kez kontrol edip mühürünü vuruyordum oturduğum yerden. Minjae'ye Jaehyun'a ve Jongin'e ayrı ayrı davet mektubu gönderiyorduk.

Kırmızı mühürü sonuncusuna da bastırıp chanyeol'e uzattım. Bu davet mektupları özel olarak bir an evvel gideceklerdi, düğünün maskelediği toplantıya gelmek için can attıkları su götürmez bir gerçekti haliyle.

"Chanyeol, bak buradan" giydiği dar gömlekten dolayı önündeki krokiden rastgele bir yer gösterirken bile belirginleşen kol kasları canımı sıkmıştı. "Buradan tünel açacaksınız, gizli bir geçit. Jeongguk için."

"Anlamadım ne için?"

"Senin için," dedi, "Düğünden hemen sonra buraya geleceksin, toplantı yapılacak odanın hemen yan tarafı, konuşulanları bizzat duyman lazım."

"Taehyung güveniyorum sana." sızlanır gibi konuştum, ona hala güvenmediğimi düşünmesi onun olduğu kadar benim dd canımı sıkıyordu, aptallık etmiştim evet fakat farkındaydım artık. "Güvenmiyorsun demedim ki," dedi "Güveniyorsun elbette sadece böylesi daha uygun."

Sessiz kalmayı tercih ettim bu söyleminden sonra, inatlaşmanın lüzümü yoktu. Hafifçe kafamı sallayıp önüme döndüm tekrar. "Bugün duyuralım evliliği halka, buradaki işler biter bitmez saraya dönüyoruz. Geri kalanlar orada halledilecek."

 crown from enemy •taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin