009

140 11 22
                                    

Ara Boyut, Ölüler Diyarı

"Hadi ama, en fazla ne olabilir ki?" dedi Safevi, ortamda ki havayı fark edince de kaşlarını çatmadan edemedi.

Bizans, tekrardan ne olur ne olmaz diye kendisini ve yanında bulunan iki Türk'ü kalkanı tekrar aktif ederek koruma altına aldı.

"İnan Safevi, artık böyle demenin ardından sürekli bir şeyler oluyor! O yüzden lütfen sus!"

"Ayıp ediyorsun ama enişte!"

Bizans, bu ikiliyi umursamadan kalkana doğru yaklaşan mananın geldiği yöne baktı, sarı ve yüzünde değişik desenleri olan iki kadın kendilerine doğru geliyordu.
Bizans, kalkanın çapını genişleterek bu iki kadın ülkeyi de korumaya almış oldu. Sarı tenli kadını hemen tanımıştı..

"Uygur?!"

Nefesini düzenlemek için avuçlarını dizlerine koyarak biraz kendine vakit verdi.

"Hehe- naber?" diyerek kendine çekin düzen verdi.

"Uygur Ana?!"

Memlûkler ise sessizliğini korumuştu, kendisi gibi sarı tenli bir Türk ülkesi görmenin mutluluğunu yaşıyordu sanırım..

"Bizans, az ötede ki o manayı hissediyor musun?"

"Hemde buram buram- biraz pis bir mana.."

"Belki de.. her neyse destek kuvvet istediğim için buraya geldim-"

Bayan Uygur Kağanlığı'nın sözünü keserek arkasını döndü, arkasında ki Bay Andallar ona doğru sesleniyordu..

"Ne diyor bu?" diyerek Bayan Uygur ileriye doğru atıldı ve hiç zorlanmadan kalkanın bir bölümünü açarak dışarıya çıktı.

"Onlar gibi güçlü ülkelerin buralarda olması işimize gelir, bir plan yapıp ona göre saldırı yapmalıyız!" diyerek Bizans bizim Safevi ve Memlûk ikilisine konuştu.

"Şimdiden söylüyeyim ben ikisinde de olurum, savunma ve saldırı benim işimdir!" diyerek Safevi son noktayı koydu.

"Bay Bizans siz savunmada bizden daha iyisiniz, bana kalırsa ben Safevi ile saldırı işini hallederim?" o kadar uğuldamanın arasından Memlûklerin sesi duyuldu.

Bizans, cevap vermeden hemen savunmaya geçti. Bu şekilde kabul ettiği aşırı barizdi.

"UYGUR! SİZİNKİLER İLE DİĞERLERİNE GİDİN!"

"SENDE ÖNCE NE YAPMAM GEREKTİĞİNİ BİLİYORUM ZATEN! DELHİ! MAYA! DİĞERLERİNİ KONTROL EDİN!"

Hemen liderliğe geçmiş Bayan Uygur Kağanlığı'nı dinleyerek yanında bulunan asa ve mızraklar ile boyut çağırarak bu ana boyutu terk ettiler.

Safevi, bu olanlardan sonra cesaret alarak koşmaya başladı. Bir yandan kendisine yaklaşan vahşi canlıları kesiyor bir yandan da mahsur kalmış olabilecek olan kimseler var mı diye etrafına bakınıyordu.

Memlûk, elinden geldiğince etrafa bakınıyor ve yine tıpkı Safeviler gibi karşılık verip engellemeye çalışıyordu. Âtık hareketleri ve refleksleri sayesinde ortalama hızdan daha hızlı gidebiliyordu. Yine öyle de yapmıştı.

Elinde ki mızrağı sıkıp, durdu. Önünde hiç bir şey yoktu ama mana dalgalanmasını enine kadar hissediyordu. Sıkıca kavradı ve pozisyon aldı. Mızrağının ucunu önüne doğrulttuğu anda sanki bir su kaynağına dokunmuş gibi küresel dalgalar koca alana yayıldı. Yarım küre şeklinde ki kalkan Memlûkler'e tepki vermişti.

Kalkan, gelen huni şeklinde ki mana kaynağını koruyordu. Kalkanın dışına canlıların çıktığı zaman açılıp onları dışarı atıyordu, akın akın geliyordular..

ILUÇJ || Countryhumans Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin