Lefkoşa, Kıbrıs Adası
Bay Yunanistan, gözü görmeden koşmaya devam ediyordu. Boynuna asılı olan kamera, gövdesine çarpmasını umursamadan koşmaya devam etti. Belki de video da gördükleri yanımsama idi fakat yine de kendi gözleriyle durumun öyle olmadığını teyit etmek istiyordu. Etrafı sarı polis şerifi ile sarılı olan binaya geldiğinde yavaşladı ve hızlı adımlarıyla arka taraftaki ağaçlık alana yöneldi. Bir kaç gün önce bu topraklara yağmış olan yağmur toprağı çamur haline getirmişti. Çoğu çamur kurusa bile hâlâ ağaçların bitiğinde mevcuttu. Kırılan dallar ve çamur izleri buradan birisinin hızla geçtiğini doğruluyordu. Yunanistan, kaşlarını çattı ve kamerasını ayarlayarak kanıt niteliğinde fotoğraf çekerek yavaş adımlarla ilerlemeye başladı.
İzleri takip edip bir yandan da kanıt toplamaya çalışıyordu. Arkasında hissettiği hareketlilik ile hızla o tarafa döndü ve fotoğraf makinesinin flash kısmını açtı. En azından küçükte olsa bile bir savunması vardı. Artı olarak yanında ruhsatlı olarak sahibi olduğu tabancayı çıkardı. Güvenlik kilidini açarak namlusunu etrafında gezdirmeye başladı. Her an her şey olabilirdi. Kulağına gelen çatırdama sesi ile o tarafa döndü ve iki el ateş etti. Bir inleme sesi gelmişti. Yunanistan, iki eli ile tabancayı sıkaca sararak temkinli adımlarla ilerlemeye başladı. Profesyonel bir polis gibi vurduğu alana yaklaştı ve bir anda önündeki çalılık alanı geçerek silahı bir daha doğrulttu.
Karşısında ki manzarayı kendisi de beklemiyordu. Başka bir ağaca yaslanmış, kanlar akan yaralı omuzunu tutan renkli tenli bir adam vardı. Asıl şaşırtan şey hemen onun birkaç metre ilerisinde durmuş olan canlıydı. Canlıya daha da dikkatli baktığı zaman sıktığı kurşunların birisinin o şeyin vücuduna geldiği yara ile belli oluyordu. Büyük ihtimalle de duyduğu ses ondan gelmişti. Hayatında ilk defa böyle bir şey ile karşılaşmıştı. Hemen tehlike de olan kişinin önüne geçti ve silahını o canlıya doğru doğrultmaya devam etti. İlk başta adamı güvenli bir alana götürmek en mantıklısı olacaktı, kendisi nedense bilim kurgu filmlerinde hissediyordu.
Canavar, dişlerini ortaya çıkartarak hırıldamaya başladı. Büyük ihtimalle Yunan'ı tehlike olarak algılamıştı. Canavar iki ayağının üstünde dururken bir anda eğilerek dört ayağının üstünde durmaya başladı, ağızını sonuna kadar açarak bu sefer bağırmaya başladı. Yüz denilebilecek kısmında ne gözü ne de burnu vardı. Sadece siyah renkli salyaları toprağa düşmeye devam ediyordu. Her an atağa geçmeye hazırdı. Salyaların değdiği yerlerin bahsini bile daha açamamıştı..
"Geleceğin varsa, göreceğinde var seni köpek." diyerek pozisyon aldı. Köpek şeklinde olan canavarımızın aniden bu ikilinin üstüne doğru koşması ile Yunan elinde ki tabancayı acımadan ard arda ateş etmeye başladı. Kurşunla ıskalayıp geçse ya da canlıya gelse bile bir etkisi yok denilebilecek kadar azdı. Canavarın kendi üzerine doğru zıplamasıyla hemen fotoğraf makinesine sarıldı. Flaşlı ve sesli bir şekilde hayvana ani şok vermesi için fotoğrafını çekti. Aslında kendisi de bu taktiğin işe yaramasını beklemiyordu ne de olsa hayvanın gözü filan yoktu fakat hayvan sola doğru düşerek acı içinde kıvranmaya başlamıştı. Bu olayı fırsat bilerek ard arda flaş açık bir şekilde hayvanı esas alarak fotoğraf çekmeye başladı. Bir yandan ise yaralı olan kıyafetler ile kimliğini gizlemeye çalışmış adama baktı. Gözleri yarı yarıya açıktı ama bilinci yerinde değildi, hareketsiz bir şekilde durmaya devam ediyordu. Yani en azından kendisi bu kadarına ihtimal veriyordu.
Yunanistan, bir anda cihazının şarj bildirimi vermesi ile olduğu yerde durdu. Hassiktir. Bu hiç de iyi olmamıştı. Araya mesafe koymak için seri adımlarıyla baygın yatan yabancının yanına gitti. Her an onu kucaklayıp kaçmaya hazırdı. Hayvandan uzaklaşsa bile sanki başka bir şeyi vardı, hâlâ hiç susmadan acı acı bağırmaya devam ediyordu. Hacmi bir anda büyüyüp sürekli şekil değiştiriyordu. Yunan, aklının yanıldığını düşünüyordu ancak bastırılmış, susturulmaya çalışılan çığlık seslerini de duyabiliyordu. Nedeni bilmiyordu ama ondan hiç hissetmediği manalar hissediyordu. Tüylerinin diken diken olması gerçekten de ironikti. Şu anda o canlıdan uzaklaşmak en mantıklısıydı. Tam yabancıya yönelmişti ki onun yanında ayakta dikilen kişiyle olduğu yerde kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ILUÇJ || Countryhumans
RandomDoğum, yaşam ve ölüm. Bu 3 şey size ne çağırıştırıyor? Kendini hazırla ve sakin ol. Ancak bir şeyi unutma, doğumun ne zaman olacağını bilirken ölümün asla. Sen. Öldün.