Araz Ve Aylin (12)

279 16 4
                                    

Aylin okula yürürken yanından ayrılmayan lüks aracı umarsamayarak yürümeye çalıştı. Okula geç kalmak üzereydi ve acelesi vardı. Fakat aracın sahibi durmadan korna çalıyordu.

Aylin en sonunda sabrını kaybederek durdu, aynı şekilde sürücü de. Aylin siyah camlardan ötürü sürücünün kim olduğunu göremiyordu, bu yüzden pencereye vurdu bir kaç kez.

"Ne var kardeşim sabah sabah, rahat bıraksana beni."

Pencere yavaşça inerken Aylin aracın içine baktı. Sürücü koltuğunda oturan kişiyi tanıyordu.

"Umut?", diyerek gülümsedi. Çocukluk arkadaşını mahallede görmeyi beklemiyordu.

"Aylin, hadi seni okula ben götüreyim."

Aylin önce itiraz etmek istedi, fakat acelesi olduğu için fikrini değiştirdi ve arabaya bindi.

"Uzun zaman oldu," diye başladı Aylin.

"Sen ıslah evine girdin, ben Amerikaya gittim. En son birbirimizi o zaman gördük herhalde."

"Ailen nasıl?"

"İyiler, babam seni sordu geçen gün. Biliyorsun, seni çok severdi."

Aylin de Umutun babasını her zaman bir amca gibi görmüştü. Fakat ıslah evinden çıkınca yanına uğramaktan çekinmişti, tepki almaktan korktuğu için.

"Sen nasılsın peki? Ailenin başına gelenlerden sonra..."

Aylin iyi olduğunu söylemek istiyordu, fakat o kelime bir türlü ağzından çıkmadı. Doğru değildi çünkü.

"Sessizlikte bir cevaptır," dedi Umut ve başka soru sormadı. Havadan sudan konuştular ve zaman hızla geçti.

Okula varınca Aylin hemen girmek üzereydi ki, Umut kolundan tutup bir poşet uzattı.

"Çikolatalı kruvasan. Çok seversin biliyorum, senin için bir kaç tane almıştım."

Aylin gülümseyerek poşeti aldı ve Umut'a kısa bir şekilde sarılarak teşekkür etti. Umut arabaya tekrar binince Aylin ona el salladı. Okulun önü doluydu, ve Aylin sadece arkadaşlarının değil, Araz ve kelebek tayfanın da ona baktığını gördü.

Aylin bir kaç saniyeliğine Araza baktı, fakat sonra arkadaşlarına doğru yürüdü hızla. Onlara kruvasandan ikram etti.

"Kimdi o?", diye sordu Melek okula birlikte girerken. Bir kaç adım arkalarında Araz vardı.

"Umut, çocukluk arkadaşım. Amerikadan yeni dönmüş," dedi Aylin gülümseyerek.

Sınıfa varmışlardı artık. Aylin yerine geçti ve Melek de yanına oturdu. Araz ise Aylinin sırasının yanından yürürken onunla göz teması kurdu ve en arkaya yürüdü.

Teneffüzde yine gelincik ve kelebek tayfa her zamanki yerlerindeydi. Bu sefer Araz Ayline buluşmak için bir işarette bulundu. Lakin bu seferki buluşma yeri boş bir sınıf değil, Aylinin ilk günler kaldığı depoydu.

"Araz burası ne alaka?", diye sordu Aylin etrafına bakarak. Aklına burada ne kadar korktuğu, ama kalmaya mecbur kaldığı gelmişti.

"Hala merak ediyorum, o gün bu depoda olup olmadığını..," dedi Araz dolaba doğru bakarak. İkisinin de aklına kelebek tayfanın Aylini aradığı gece gelmişti.

"Ben de o gece beni neden aradığınızı merak ediyorum. Beni bulsaydın ne yapacaktın?"

Aylin Arazın bir kaç adım arkasındaydı ve ona bakıyordu. Araz ona bakabilmek için arkasını döndü.

Arlin İçin Kısa Hikayeler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin