Araz Ve Aylin (14)

259 19 5
                                    

Arazla ilişkisi ortaya çıkınca arkadaşları ona biraz cephe almıştı. Bu yüzden Aylin son zamanlarda daha fazla yalnız vakit geçiriyordu.

Bu sefer Aylin saatlerce ders çalışmıştı. Akşam yemeğini hazırlamak için mutfağa girdiğinde kapı çaldı. Aylin kimin geldiğini tahmin edebiliyordu. Hızla kapıya yürüdü ve kapıyı açtı. Tam da beklediği gibi Araz ile karşılaştı.

"Prenses," diyerek bir adım öne gitti Araz, Aylini şakakdan öptükden sonra eve girdi.

"Senin bu saatte burada ne işin var?"

"Yoksa başka birini mi bekliyordun?"

Arazın aklına ister istemez geçen geldiğinde çat kapı gelmiş olan Can geldi ve bu durumu kıskanmadan edemedi.

"Hayır tabi ki, sadece beklemiyordum. Bir şey mi oldu?"

Arazın gergin yüzü gevşedi ve gülümsedi. Elinde bir poşet vardı. Poşetten bir şeyler çıkarmaya başladı. Önce cips, sonra da meyve suları ve bunları Ayline uzattı.

"Geçen geldiğimde yapamadık, o yüzden bugün film izleyelim dedim."

"Ben yemek hazırlicaktım şimdi, istersen sen de yardım et? Sonra da birlikte yeriz."

Araz başını olumlu anlamda salladı ve Aylin'i takip etti.

Aylin makarna suyu koydu bir tencereye. Arazın eline ise bir kaç salata malzemesi tutuşturdu. Araz bir tahtanın üzerinde malzemeleri doğramaya başladı. Ara sıra da gülümseyerek Ayline baktı. En son baktığında ise bir şey oldu. Aniden, hiç beklemedik bir anda bir hayale daldı.

Araz farklı bir evde, farklı bir mutfakta yemek yapan Ayline yaklaşıp, ona arkadan sarıldı ve yanağından uzunca öptü. Bunu beklemeyen Aylin şaşkınlıkla gelen kişiye baktı.

"Araz korkuttun beni, niye haber vermeden geliyorsun?"

"Kendi evime gelirken haber mi vermem gerekiyor Aylin," diyerek güldü Araz ve bir adım geri gitti.

Elinde bir poşet vardı. Aylin arkasını dönünce poşeti gördü.

"Bu ne Araz? Yoksa yine mi hediye aldın?"

"Görünce dayanamadım napim. Çok mutlu oluyor her seferinde."

O an mutfağa küçük bir kız çocuğu girdi. Saçları kıvırcık ve kahverengi, gözleri de yeşildi. Çocuk Arazın bacaklarına sarıldı.

"Babaaaa, poşette ne var? Yoksa bebek mi aldın? Söyleseneeee."

Araz yere çömeldi, poşetteki bebeği çıkardı ve kıza uzattı.

"Minik prensesime bir hediye. Beğendin mi?"

Kız parlayan gözlerle önce bebeğe sonra da Araza baktı, Arazın yanağından öptükten sonra da mutfaktan koşarak kaçtı.

Aylin tekrar işine döndü.

"Prensesim demek. Bakıyorum da pabucum dama atılmış."

Araz Aylinin yanına geçti.

"Yok artık Aylin. Sen kızımızı mı kıskandın?"

"Hayır tabiki de, bana prenses demen hoşuma gidiyor. Eskiden de öyleydi, o zamanlar pek belli etmesem de."

"Sen Prensesimsin, o da minik prensesim. İstersen eskisi gibi prenses derim sana, sorun yok," diyerek güldü Araz ve ona eşlik eden Ayline baktı.

Aylin gün boyu yaptıklarını anlattı ve Araz onu izledi uzunca, ta ki hayalinden koparılana kadar.

"Araz?! Elini kestin."

Arlin İçin Kısa Hikayeler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin