Aylin ve Arazın beraber anneler günü sürprizini hazırladığı sahne..
Saat daha sabah dokuzdu ve Araz tamirhanede koltukta oturmuş, çay yudumlarken telefonuyla uğraşıyordu. O sıra Aylin girdi içeriye. Çantasını sertçe koltuğa bıraktı. Araz da yavaşça telefonunu elinden bıraktı.
"Araz, sen niye böyle boş boş oturuyorsun?"
"Sana da günaydın prenses.. De sen niye böyle yangından mal kaçırır gibi girdin buraya?"
Aylin Arazın yanına koltuğa oturdu, kollarını göğüslerinin önünde birleştirdi ve Araza ciddi bir bakış attı.
"Bugün günlerden ne?"
"Pazar, yani okul olmadığına göre pazar diye tahmin ediyorum," dedi Araz gülerek. Ama Aylinin ciddiyeti yüzündeki gülümsemenin solmasına sebep oldu.
"Araz, aşkım.. O planlar kurmak için çalıştırdığın beynini bir kere de doğru düzgün bir şey için çalıştırır mısın?"
Araz kaşlarını çattı ve düşünmeye başladı. Yüzü şekilden şekile girerken Aylin cevabını bekledi.
"Doğum günün değil dimi?"
Aylin gözlerini devirdi ve Arazın yüzünü kavradı. Araz bu ani hareket ile gözlerini belertti.
"Tarih Araz, tarihi düşün."
"14 Mayıs. Bir dakika.. anneler günü."
Aylin ellerini geri çekti.
"Yaaa ellerini geri çekmeseydin iyiydi.."
Aylin gülerek ayaklandı.
"Araz, annene birlikte sürpriz hazırlayalım. Yemek, çiçek, güzel bir tamirhane. Fena olmaz bence. Ne dersin?"
"Güzel fikir.. Zaten senin de annen sayılır."
Araz ikinci dediğini daha çok kendine dedi ve sırıttı.
"Bir şey mi dedin?"
Arazın yüzü hemen ciddileşti.
"Yoo, iyi fikir haklısın. Hatta hemen başlayalım."
Araz ayaklandı ve etrafına baktı. Tamirhane oldukça dağınıktı.
"Ben önce burayı toplayayım. Sen de istersen yemeği düşün."
Araz koltuktan bir kaç bir şey kaldırırken, Aylin aklına gelen şeyleri dikkatli bir şekilde söyledi, hem de söylemek konusunda emin olmasa da.
"Benim akşam bir iki saatliğine işim var bir de. Yani.."
"Ne işi?"
Araz arkasını döndü ve kaşlarını çatarak Ayline baktı. Aylin dudağını ısırdı ve sustu.
"Aylin?"
Araz Aylin susunca daha da meraklanmıştı.
"Alay etmek yok, bak alay edersen seninle konuşmam. Çiçek böcek de işe yaramaz."
Araz güldü.
"Tamam söyle, hadi."
"Bu akşam Mahir hoca Gülseren teyzeyi istemeye geliyor."
Araz bir kaç saniye tepkisiz kaldı. Aylinin dediklerini idrak etmesi sürdü. Sonra ise aklına istemede tir tir titreyen Mahir Hoca ve ona kötü bakışlar atan Zülfikar geldi ve gülmemek için kendini kasttı.
"Yani haklı çıktım. Zülfikar Mahir hocanın üvey oğlu oluyor, vay beeee."
Aylin Araza kötü kötü bakınca, Araz ağzına fermuar çekiyormuş gibi yaptı, ama sırıtmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arlin İçin Kısa Hikayeler
FanfictionArlin için tek bölümlük sahnelerden oluşan bir kurgu.