Araz Ve Aylin (22)

160 16 4
                                    

Arazın tamirhanede baktığı Aylin fotoğrafının çekildiği gün

Araz teneffüste sınıfta kalmayı tercih etmişti. Arkadaşları ile konuşmak istemiyor ve biraz yalnız kalmak istiyordu.

Araz her zamanki oturduğu yer olan son sırada otururken sınıfın kapısı açıldı. Araz istemeye istemeye başını sıradan kaldırdı ve içinden oflayarak kapıya doğru baktı. Düşüncesinin aksine gelen kişi Aylindi.

Aylin en arkada oturan Araza baktı. Aklına zamanında Arazın bu sınıfa girerek ona ortaklık teklif ettiği an geldi. Olaylar nereden nereye gelmişti. Halbüki o gün Aylinin tavrı net olmuştu. Fakat şuan çok farklı düşünceler ve duygular ile bakıyordu Araza.

Araz önce Aylinin kendi yerine oturacağını düşündü, ama Aylin onun önündeki sıraya, Vuralın yerine geçti. Ellerini ise bütün yürüdüğü süreç boyunca arkasında saklamıştı.

"Prenses? Sen niye dışarıda, diğerlerinin yanında, değilsin?"

Aylin bir kaç saniye sustu ve yere baktı. Araz ise cevap beklerken onu izledi. Aylin aniden başını kaldırınca göz göze geldiler.

"Seninle konuşmak için geldim. Daha doğrusu sana teşekkür etmek için. Aldığın ev eşyaları çok güzel, hele kelebekli perde."

Aylin o perdeye her baktığında Arazı hatırlıyordu. Çünkü 'kelebek' onun için Araz demekti. Bunu ona da demek istedi, ama aralarındaki şeyler bu kadar yeniyken biraz da çekindi.

Araz gülümsedi. Aklına ister istemez Ayline hediyeleri getirdiği akşam geldi.

"Bir şey değil. Seni mutlu edebildiysem ne mutlu bana."

"Şey.. Benim de senin için bir hediyem var. Yani biraz kopya gibi oldu ama, bir çiçekçi abla satıyordu sabah. Ben de seni düşündüm. O yüzden aldım."

Araz kaşlarını çattı. Aylin ise sağ elini öne getirdi. Elinde kırmızı bir gül vardı ve onu Araza uzattı. Araz yavaşça Aylinin elindeki gülü kavradı ve güle gülümsedi önce, sonra da Ayline baktı. Hafif gülmeye başladı. Aklına Ayline hediye ettiği güller geldi. Ama ilk defa birisi ona gül hediye ediyordu. Ve bu kişi Aylin olmuştu.

"Biliyorum senin hediyenin karşılığı bu değil ama -"

"Hayır," dedi Araz hemen ve parmak uçları ile güle dokundu. Sevgi ile, sanki zarar vermekten korkuyormuş gibi. Aylin onu izledi.

"Bu mükemmel. Ben çok sevindim. Teşekkür ederim."

Aylin gülümsedi. Sonra saatine bakma gereği duydu. Derse beş dakika kaldığını anladı ve yerine geçmek için ayaklandı. Araz ayaklanmış Aylin'i kolundan tuttu.

"Prenses, bu anı unutmamak için, senin resmini çeksem olur mu?"

Aylin başını olumlu anlamda salladı, kendi sırasına geçti ve Meleğin yerine oturdu. Araz telefonunu çıkardı ve Ayline "gülümse", dedikten sonra, gülümseyen Aylin'i çekti önce. Sonra da Aylin kendi telefonu ile elinde gülle oturan Arazın fotoğrafını çekti.

Arlin İçin Kısa Hikayeler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin