Bilginin kötüsü olmaz, o sadece güçtür. Önemli olan gücü nasıl kullandığındır.
2006-
Ozan'ın aklından Ahsen bir türlü çıkmıyordu. Gitmeden önce o masum kız öyle bir ateş bırakmıştı ki içine çocuk bazen gülse mi ağlasa mı bilemiyordu. Bulunduğu yer sıkı bir yerdi. Ozan posta olmuştu bu yüzden biraz daha rahattı. Hafta sonu çarşıya çıktığında Ahsen'le görüşmenin bir yolunu bulacaktı. Kızı çok özlemişti. Yüzünü görmek istiyordu. Telefonunu içeriye sokmuştu ama henüz açamamıştı ilk haftasını buraya alışmakla geçirmişti. Ahsen'le henüz görüşememişti. Ankara'nın kuru soğuğuna henüz alışamamıştı.
Ahsen ertesi gün okula gittiğinde karne günüydü arkadaşları onunla dalga geçiyor bazen kendi aralarında fısıldaşıp duruyordu. Tamer'in onu alıp gitmesinden dolayı kendi aralarında kötü bir dedikodu yaymaya çalışıyorlardı ama bu henüz ne Ahsen'e ne Tamer'e ulaşmamıştı. Kız henüz gördüklerini öğrendiklerini hazmetmiş değildi. O içinde bir yandan Ozan'ı çok özlüyordu bir yandan Ozan'a çok kızıyordu. Onun için nasıl kötü şeyler düşünebilirdi? Bir de terbiyesiz terbiyesiz duramayacağım demişti. Ahsen o anı hatırladıkça sinirleri daha çok bozuluyordu. Neyse ki okul günü fazla sürmemişti. Kız, teşekkür belgesini alıp evine dönmüştü.
Annesi belgeyi görünce çok sevinmişti. Ahsen'in notları hep iyi olmuştu zaten. Sevinç bir an kızına sarılmıştı. Ahsen annesine de kızgındı içten içe. O öğrendiği şeyleri bu şekilde öğrenmeyi istemezdi. İlk adet gördüğü gün bezin içine pamuğu sarıp bezi nasıl yerleştireceğini nasıl yıkayacağını falan anlatmıştı kıza. Kızının daha sonra adet görüp görmediğinden haberi bile yoktu. Daha o gün anlatmalıydı ona bilmesi gereken herşeyi. Ahsen annesine ve kendisine birer salep yaptı. Sonra geçti karşısına oturdu. Annesinin ona sarılmasından cesaret bulmuştu biraz. "Anne insan nasıl hamile kalır?"
Sevinç'in gözleri kızının sorduğu soru ile kocaman açılmıştı. Nereden çıkmıştı bu soru? Hamile miydi, arkadaşlarından birisi mi hamileydi? Küçük olsa anne baba şeker yemişle başlayan saçma sapan bir cevap verirdi ona. "Niye sordun?" dedi biraz endişeli. Kızının yüzünden birşey okuyamıyordu bu kadın. "Merak ediyorum ama bana saçma sapan bir hikaye anlatma" demişti kızı. O bunları öğrenecek kadar büyümüş müydü? Sevinç düşündü nasıl cevap vereceğini bilmiyordu. Ahsen neyin ne olduğunu zaten öğrenmişti onun merak ettiği şey annesi ona doğruyu söyleyecek miydi? "İnsanlar evlenip karı koca olunca bazı özel şeyler yaşarlar. Bunlar karı koca arasında olması gereken şeyler..." Sevinç kızına olabildiğince basit anlatmaya çalıştı Ahsen yarım yamalakta olsa annesinin ona verdiği bilginin doğru olduğunu biliyordu "... kızlık zarını her zaman korumalısın evlenene kadar kimsenin sana dokunmasına izin vermemelisin" diye tamamlamıştı Sevinç cümlesini. Sonra da o Ahsen'i sorguya çekti neden merak etmişti. Arkadaşlarım benimle dalga geçiyor bilgisiz olduğum için o yüzden sordum demişti Ahsen. Kadının içi rahatlamıştı. Ne edepsiz oluyor bu yaştaki çocuklar diye de düşünmeye başlamıştı. Ahsen ben halama gidiyorum biraz bilgisayara bakacağım Emir yada Eren yoksa diye çıkmıştı evden. Kız abilerinin ikisinin de evde olmadığını görünce rahatladı. Halasından izin alarak bilgisayarın başına oturdu ve araştırmalarına başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHR-I AŞK (+18)
Fiksi RemajaDİKKAT! +18 yazımlar, küfür ve argo tabirler, fiziksel ve psikolojik şiddet içerir. Ahsen çok özlemişti bu çocuğu sakalları uzamıştı yine. Kalbi deli gibi atmaya başlamıştı ne oluyordu ona ya? On beş gün görmemiş atmıştı hani aklından. Yalan söylemi...