İlk kez korkmuştum yaralarımı görmenden, çocuk gibi sarmanı isterken, o karanlığın içinde büyümüş koca adam olmuştum sanki ben.
2007-
Ozan Ahsen'i mahallenin girişinde bıraktı. Gördükleri adamın babasına haber vermemiş olmasını diliyordu. Koskoca adam başka işi gücü yok babama anlatacak değil herhalde. Hem ne var yani kız arkadaşımla oturuyorsam Ahsen değil başkasıydı derim... İçinde ki sıkıntıyı bastırmak için baya boğuştu kendisiyle. Ahsen'e durumu çaktırmamak için de çok uğraşmıştı. Evin merdivenlerini inerken Ahsen mesaj atmıştı ona eve girdiğini mutfakta annesine yardım edeceğini söylemişti. Yemekten sonra msn'de konuşalım demişti. Ozan'da merdivenlerden inerken kıza misafir olduğunu o müsait olduğunda arayacağını söyledi. Birşey olursa Ahsen'in onu olmadık bir anda aramasını istemiyordu. Kapıdan girdiğinde babası salonda haberleri izliyordu. Özer işte, Onur'da nişanlısının ailesine gitmişti. Orhan henüz işten dönmemişti. Selam verdi mutfağa annesinin yanına geçti. Kadının yemek masasını kurmasına yardım etti. Samet karısına hiç birşey söylememişti. Ev fırtına öncesi sessizlik gibiydi. Ozan bunu babasının birşey öğrenmemiş olmasına yordu. Yemek masasına oturduklarında babası ona iş bulup bulamadığını sormuştu. "Başvuru yapıyorum hala ama iki yer olumlu gibi haber bekliyorum" demişti Ozan. Bugün ne yaptığını sorduğunda Müzeyyen'in kalbi cız etti. O Ahsen'le görüştüğünü Sevinç'ten öğrenmişti ama Samet duymuş muydu acaba? O yüzden mi sormuştu? Ozan gözlerini kaçırdı babasından "arkadaşlarımla görüştüm." Samet dişlerini sıktı. Bu çocuğa yalan söylememeyi küçüklüğünden beri öğretememişti. "Hangi arkadaşlarınmış onlar?" Ozan bu sorudan ve sorunun soruluş şeklinden anlamıştı babasının duyduğunu. Derin bir nefes aldı kıvırmayacaktı koskoca adam olmuştu. "Ahsen'le görüştüm" dedi doğrudan. Müzeyyen korku ile elini ağzına götürmüştü. Samet önünde ki çorba tabağına vurdu devirdi önce. "İt oğlu it! Ben sana görüşmeyeceksin demedim mi?" Ozan ayağa sıçramıştı babasının gür sesiyle. Müzeyyen yapma ne olur, diye ağlamaya başlamıştı bile. "Ben on yaşında değilim baba! Sen bana ne yapıp ne yapmayacağımı söyleyemezsin. Seviyorum o kızı!" Samet zaten rezil olmuştu iş yerinde kızın babası yüzünden. Daha fazla laf işitmek istemiyordu. Sevecek başka kız mı kalmamıştı koskoca dünyada? "Bırakacaksın o kızın peşini Ozan, yoksa seni çok fena yaparım kimse alamaz elimden." Bırakmayacaktı işte. Çocukluğundan beri bıkmıştı babasının tehditlerinden. Diklendi. "Bırakmayacağım istersen öldür tamam mı!" Samet'in sabrı taşmıştı. Ayağa kalktı oğlunun yakasından tuttu. Sağlam bir tokat attı. "Sen kime horozlanıyorsun ulan, büyüdün adam mı oldun başıma?" Müzeyyen koluna asılınca adam bir tokatta ona attı. Kadın koltuğa düşmüştü. Ozan babasını itip ellerinden kurtuldu annesine koştu. Samet'in siniri çok farklı olurdu, gözü döner hiç birşeyi görmezdi. Arkasından çocuğun kıyafetine asılıp yere serdi onu. Ayaklarının altında ki çocuğa tekme atmaya başladı. Ozan kendini korumak istercesine kapanmıştı. Babasının evde giydiği terliklerin ucu sırtına gömülürken Müzeyyen yerde yatan oğlunun üzerine kapaklandı. "Bırak Samet bu yaşta ki çocuk dövülür mü? Seviyorsa seviyor! Bırak." Adamın gözü dönmüştü o yaşta ki çocuk bir kız için saygısızlık etmeyi biliyordu babasına "Kes sesini şimdi seni de alırım elime. Yüz verdin tepemize çıkardın bunları. Saygısız köpek, adam olmuşta dikleniyor bana." Orhan evde ki gürültülere koşarak girmişti içeriye. Babasının ayaklarının altında ki abisini görünce arkadan asıldı adamın beline. "Bırak baba ya ne yapıyorsun?" Ozan onun babasını çekmesiyle odasına girdi kapıyı kilitledi bir tokatta Orhan yemişti babasından. Samet hırsını alamamış küfürler etmeye başlamış kendisini bahçeye atmıştı. Ozan kapıyı kardeşine açtı. Çocuk gibi ağlamıştı babası ona vururken. Gururu çok kötü kırılmıştı. "Çıkar üstünü sırtına bakayım abi. Ne oldu niye dövdü seni?" Ozan üzerindekileri çıkarttı sırtını döndü kardeşine. "Ahsen'in peşinde koşuyorum diye." Orhan içi acıyarak baktı abisine. Sırtı kıpkırmızıydı ertesi güne moraracak gibi duruyordu. "Buz mu koysak bunlara ne yapsak morarır bunlar." Ozan kafasını iki yana salladı. İstemiyordu buz falan. Yatağına yan şekilde uzandı. Ahsen'e mesaj attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHR-I AŞK (+18)
Fiksi RemajaDİKKAT! +18 yazımlar, küfür ve argo tabirler, fiziksel ve psikolojik şiddet içerir. Ahsen çok özlemişti bu çocuğu sakalları uzamıştı yine. Kalbi deli gibi atmaya başlamıştı ne oluyordu ona ya? On beş gün görmemiş atmıştı hani aklından. Yalan söylemi...